İlerleme
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Aylardır üzerinde ısrarla durduğumuz, Avrupa'da yaşanan sorunlarda gelinen aşama bizim için bir sürpriz değil. Belki esas sürpriz olan, bu yorumların ve uyarıların daha yeni yeni genel kabul görüyor olması. Bu bağlamda şu an popüler hale gelen kötümser görüşlerin, aslında kısa vade için olumsuz bir sürprizle karşılaşma ihtimalini azalttığını, hatta karar mecralarını daha hızlı tedbir almaya ve çözüm üretmeye yönelttiği için olumlu bir ilerleme olduğunu düşünüyoruz.
Dünkü Avrupa maliye bakanlarının IMF yardımı, son zirvede alınan önlemler üzerine gerçekleştirdikleri telekonferans ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin Avrupa parlamentosunda yaptığı konuşma sonrası Avrupa Merkez Bankası'nın Çarşamba günü yapılacak olan finansman ihalesinin önemi daha da arttı. Bu ihalenin, Avrupa bankaları için likidite sıkışıklığını aşma adına son derece olumlu olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'ndan Noyer'in açıklamalarına göre, buradan sağlanacak fonlamanın Avrupa ülke bono alımlarında da kullanılmasına yönelik bir teşvik söz konusu olabilir. Bununla birlikte, Avrupa Merkez Bankası'nın da ikincil bono piyasasında, özellikle 2012 birinci çeyrekteki yüklü itfalar öncesi, daha büyük alımlara yönelebileceğini düşünüyoruz. Olayların bu şekilde gelişmesi ise önce bu sorunlu görülen ülke bono piyasalarına olumlu yansıyabilir; ardından hisse senetleri piyasaları dahil "riskli varlık" fiyatlarında bir tepki yükselişi getirebilir.
2012 yılı için daha orta vadeli büyük resme baktığımızda ise euro bölgesi borç problemlerinin önemli oranda iyileşme olasılığının hala çok yüksek olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca, yine orta vadeli bir bakış açısıyla, popüler olan ve çoğunluk tarafından bir an önce uygulamaya alınması istenen "çözümlerin" ekonomiler açısından gerçekten ne kadar çözüm olacağını da sorgulamak gerekir. Örnek vermek gerekirse, aynı anda birçok ülke ve bölgede uygulanacak sıkı mali tedbirlerin büyüme ile nasıl destekleneceği bizce önemli bir soru işareti. Bu bağlamda IMF'nin son yayınlanan, Yunanistan kemer sıkma programı 'ilerleme' raporları bizce son derece ilginç. Bu 'ilerleme' raporlarında en fazla ilerleyen şeylerin, işsizlik, ekonomik daralma, bono faizleri ve bütçe açığı olması da dikkat çekici.
Bir hatırlatma olarak, Yunanistan'ın şu anki durumu 1929-1930 yıllarında, borsa balonunun patlaması ile ABD'de başlayan Büyük Buhran'ı anımsattığını belirtmek isteriz. Ekonomi 12 çeyrektir daralıyor, resmi işsizlik oranı yüzde 18, tüketici güveni çökmüş durumda, sanayi üretimi 2008 yılı başından bu yana çift haneli oranlarda düşüş görüyor. Hisse senedi piyasası 2007 yılı tepesinden yüzde 90 aşağıda ve devletin bir yıllık bono faizi ise yüzde 330.