İleri, daima ileri!

İskender ADA
İskender ADA [email protected]

Yer İzmir. Tarih 17 Şubat 1923. Ülkenin dört bir yanından gelen ve toplam 1.135 kişiden oluşan çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi delegelerinin katılımıyla gerçekleşen Birinci İktisat Kongresi’nin açış nutkunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk şunları söyler: “Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi zaferler ile taçlandırılamazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.

Bu bakımdan en kuvvetli ve parlak zaferimizin bile sağlayabildiği ve daha sağlayabileceği yararlı kazançları belirlemek için ekonomimizin, iktisadî hâkimiyetimizin sağlanması ve sağlamlaştırılması ve genişletilmesi gerekir.”

İzmir İktisat Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik temellerini atmaya yönelik önemli bir dönüm noktasıydı. Kongre, ülkenin finansal alanda gelişimi için stratejiler ve politikalar geliştirmeyi amaçladı ve Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını güçlendirmeye yardımcı oldu.

Bu nedenle bu kongre, Türkiye'nin finansal alandaki ilerlemesine önemli bir katkıda bulundu. O günlerde temeli güçlü bir şekilde inşa edilen ve bugüne kadar önemli gelişmeler kaydeden finansal ekosisteme baktığımda 100 yıl içinde geldiğimiz noktayı çok kıymetli buluyorum. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin yayınladığı Sermaye Piyasasında Gündem Dergisi’nin son sayısında yer alan veriler de bunu teyit eder nitelikte.

Yaklaşık yarısı mevduatlardan oluşmak üzere, büyük bölümü yurtiçi yerleşiklere ait olan 23 Katrilyon TL’lik bir finansal varlık bulunuyor. Halka açık şirketlerin toplam piyasa değeri 11 Katrilyon TL civarında. Borsada işlem gören şirket sayısı 500’ü aşmış durumda.

2021’de 2 Milyon civarındaki pay senedi yatırımcısına karşılık bugünlerde 8 Milyonu aştığımızı görüyoruz. Bireysel Emeklilik Sisteminde yer alan kişi sayısı ise 8,5 Milyona yaklaşmış durumda. Banka, aracı kurum ve portföy yönetim şirketi toplam sayısı 180’e ulaştı ve bu kurumlarda %96’sı bankalarda olmak üzere yaklaşık toplam 216 Bin kişi çalışıyor.

Finansal ekosistemin tamamlayıcı unsurlarından olan fintek (finansal teknolojiler) alanında da 100. yılımızda önemli gelişmeler gözlemliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından bu senenin Mart ayında yayımlanan Türkiye Fintek Rehberi’ndeki veriler ışığında finansal kapsayıcılık ve erişimdeki ivmeyi görmek mümkün.

Dijital bankacılıkta toplam 91 Milyona yakın aktif kullanıcı bulunuyor. Mağazada temassız ödeme oranı %66’ya çıkmış durumda. Girişimcilik ekosisteminin genelinde de fintekler 2022 yılında en çok yatırım anlaşması yapılan dikey olmuş ve toplam 90 Milyon ABD Doları yatırım almış. Aynı raporda yapay zekâ alanındaki 26 anlaşma ve 151 Milyon ADB Dolayı yatırım tutarı da dikkat çekiyor.

Regülasyonun, bu alanları, dijital banka, servis modeli bankacılığı, uzaktan kimlik tespiti ve elektronik ortamda sözleşme imzalanması, paya dayalı kitle fonlaması, ödeme ve elektronik para kuruluşları gibi önemli başlıklarda desteklemesi de bu sayıların kaliteli bir şekilde artmasına katkı sağladığını söyleyebiliriz. Ar-Ge merkezleri ile teknoparkların da yaygınlaşması ve destek paketleri ile özellikle genç nüfusun fintek dünyasına girişi hızlandırılmış görünüyor.

Finans Ofisi’nin düzenli olarak yayımladığı Fintek Genel Görünümü çalışmasının Eylül ayı itibariyle detaylarına baktığımızda da 656 adet aktif fintek şirketi olduğunu görüyoruz. Ödemeler dikeyi ön plana çıkmakla beraber bankacılık teknolojileri, blokzinciri, kripto varlık, kurumsal finans ve sigortacılık alanındaki sayılar da göz dolduruyor.

Elbette daha gidecek yolumuz, geliştirecek alanlarımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına girerken yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendime şiar edindiğim bir sözünü hatırlatmak istiyorum. “Yerinde duran, geriye gidiyor demektir… İleri, daima ileri!” Güzel bir gelecek için…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
D.O.G.E. 11 Kasım 2024
Net sıfır 04 Kasım 2024
New York'ta sonbahar 23 Eylül 2024