IKV'den üçlü hak arayışı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

AB ile Gümrük Birliği konusunda vize, kamyon kotaları ve üçüncü ülkelerle imzalanan STA'lar nedeniyle bizim olumsuz etkilenmemiz tartışılırken, Gümrük Birliği'nin revize edilmesi için masaya oturulması isteniliyor. İKV yöneticileri Şubat ve Mart aylarında katıldığı iki uluslar arası toplantıda bu üç olumsuzluğu gündeme getirip, değişim gerekliliğini ortaya koydular. Bu tür girişimlerin her alanda gündeme getirilerek Gümrük Birliği'nden kaynaklan olumsuzlukların giderilmesi yolundaki müzakerelerin bir an önce başlatılması gerekiyor. 
Zafer Çağlayan, geçen hafta özellikle AB-ABD Serbest Ticaret Anlaşması görüşmeleri gündeme gelince bizim de masada olmamız gerektiğini ve AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'ların yarattığı anlaşmaların yarattığı olumsuzluk nedeniyle "Gümrük Birliği'nin revize edilmesi" için masaya oturulması gerektiğini açıkladı.
Bu konuyla ilgili üst üste iki yazı yazıp, "Suçun biraz da sizde" olduğunun altını çizerek, "Güney Kıbrıs'ı tanımamak için AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'ların dışında kaldığımızın altını çizmiştim. IKV'nin bu konuyla ilgili değerlendirme yazısında söz konusu hüküm Gümrük Birliği kararlarının 16. Maddesine bağlı olarak getirildiği belirtilerek, "Türkiye'yi endişelendiren husus Türkiye'nin AB'yi takip ederek tamamlaması gereken tercihli anlaşmaları arasında Güney Kıbrıs Ortaklık Anlaşması'na paralel bir anlaşma yükünden kurtulmamızı sağlayacağı düşünülen uygulamaya gidilmiştir. O dönemde Türkiye'nin mektubunda AB'nin tercihli anlaşma yaptığı 13 ülke ile anlaşma yapılmasına Türkiye'nin öncelik vereceği belirtilirken, Güney Kıbrıs'a yer verilmeyerek sorunun çözümlendiği düşünülmüştür. Kaldı ki kararda tarafların 'ikili bazda' anlaşma yapılacağı için zaten zorlanma yapılamazdı" değerlendirmesi yapılıyor. 
Medyada yer alan eleştirilerin bundan kaynaklandığı belirtilerek, "Türkiye sanki bu maddeyi farklı biçimde kaleme alsaydı, AB'nin üçüncü ülkelerle yapmakta olduğu ve gelecekte yapacağı anlaşmalarda otomatik taraf olurdu, dolayısıyla bugünkü bazı sorunlar yaşanmazdı" sonucu ortaya koyuluyor.
İKV üç temel konuda vize, kamyon kotaları ve AB'nin imzaladığı STA'ların yarattığı olumsuzluklar konusunda girişimlerde bulunuyor. İKV yetkilileri 25 Şubat'ta Lüksemburg'ta Adalet Divanı yargıçları, Hollanda Danıştay raportörü, Alman İdare Mahkemesi yargıçları ve AB hukukçuları ile bir araya geldiler, 25 Mart günü ise Irlanda'da Uluslar arası ve Avrupa İlişkileri Enstitüsünde yoğun katılımlı toplantılarda bu olumsuzlukları ortaya koyup değişmesi gerektiğinin altını çizip, "AB yetkilileriyle yoğun temasla Gümrük Birliği'nin işlemeyen bu yönünün düzeltilmesi yönünde çalışılacağını öne sürdüler.
İKV yöneticileri toplantılarda bu üç konudaki haksızlığı açıklayıp, haklarımızın vazgeçilmezliğini ortaya koyarak, "AB gümrük alanı 27 üye devlet ve Türkiye'den oluşmasına rağmen, AB üçüncü ülkelerle müzakere erken Türkiye'nin görüşleri dikkate alınmamaktadır. AB ortak müzakere pozisyonu belirlenirken Bakanlar Konseyi'nde bizim bakanımızın da bulunması, müzakerelerin Türkiye ve Üçüncü ülke ile paralel olarak yürütülmesi ve anlaşmaların AB ve Türkiye ile eş zamanlı olarak yürürlüğe girmesi gerekir" tezini açıklayıp, "Serbest Ticaret anlaşmaları sorununun çözümü büyük önem taşımaktadır" düşüncesini ortaya koydular. 
Vize konusuna değinilirken de, "Unutulmamalıdır ki, bugün Türkiye'nin vize gibi konulardaki mücadelesinde Ankara Anlaşması ve Katma Protokolün sağladığı hukuki zemin Türkiye'ye önemli haklar sağlamaktadır. Atılacak her adımın Türkiye'nin AB karşısında 50 yıl geriye giden ilişkileri ve Anlaşmalarla kazandığı hakları dikkate alınarak tasarlanması gerekir" düşüncesini ortaya koyuyorlar.
AB-ABD anlaşması konusuna değinilirken de "Hükümetimizin ABD ile iyi ilişkilerimizi dikkate alarak bu hususta AB ve ABD ile ortak bir çözüme ulaşması bundan sonrası için emsal olacaktır" öngörüsü açıklanıyor.
IKV'nin bu önemli girişiminin AB ile her platformda gündeme alınması ve Gümrük Birliği'ndeki bu üç alandaki olumsuzlukların müzakerelerle giderilmesi hiç vakit kaybetmeden hedeflenmelidir.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar