İktisat politikası sinyalleri
İktisat politikaları tasarımı ve uygulamasında özel kararları etkileme niyeti önemli ağırlık taşır. Bu amaca politikaların taşıdığı sinyallerle ulaşılacağı düşünülür. Doğrudan düzenlemeyi (regülasyon) amaçlayan politikalar dışında kalan uygulamalar sinyal etkisinin daha belirgin olduğu politikalardır.
Örneğin maliye politikası makroekonomik yönetimin niyeti ve yönü hakkında sinyal üretip özel birimlerin kararlarını da bu yönde etkilemeye çalışır. Ekonomide istikrarsızlık yaratmadan parayı yönetmek gibi temel bir misyon taşıyan para otoriteleri parasal göstergeleri belli şekilde hareket ettirerek verdikleri sinyallerle ekonomi yönetiminin tercihlerini özel alana yansıtırlar.
İktisat politikalarının sinyal etkisi konjonktür yönetimi açısından daha da önemlidir. Ekonominin durgunluk içinde olduğu bir süreçte siyasi iktidar iktisat politikalarını genişlemeci bir bileşimde uygulayacağı sinyalini vererek özel karar birimlerinin canlanma sürecine katılmalarını sağlar. Isınma işaretlerinin ortaya çıktığı hızlı büyüme süreçlerinde ise toplam talebin daraltılarak büyümenin yavaşlatılacağı sinyali verilip, özel alanda harcama-talep dinamiği bu amaçla uyumlu yöne yönlendirilebilir.
* * *
Bu sıralarda pek çok ülkede iktisat politikası sinyalleri önem kazanmış durumda. Ekonomiyi yönetenlerin konjonktürü yönlendirme çabalarında bir yoğunlaşma var. Küresel krizden çıkış hamlesinin nefesinin erken kesilmesi ve ulusal ekonomilerin büyüyememe döngüsüne girmeleri bu yoğunlaşmanın ana nedeni. Bugünün sorunu büyüyememe olarak tarif ediliyor ve buna bir çare aranıyor. Bu noktada bir ayrışma yok.
Ancak büyüyememeye karşı önerilen politika düzenlemelerinde ortak bir tutum ve yön olduğu söylenemez. Tersine , benzer süreçleri yaşayan ülkelerin bir kısmında uygulanan politikalar genişleme-canlanma sinyali verecek şekilde düzenlenirken bir çoğunda da tersi yapılıyor, sıkılaştırma- yavaşlama sinyalleri üreten politikalar uygulanıyor. Örneğin, ABD'de iktisat politikaları sinyalleri açıkça gevşeme-canlanma yönünde. Avrupa'da ise bir sinyal karmaşası var. Para politikası gevşeme sinyali verirken maliye politikaları daha çok kemer sıkma (austerity) yönünde sinyal veriyor.
İktisat politikaları eksenindeki bu ayrışmanın büyüyememe sorununun nedenlerinin ve yarattığı dinamiklerin farklı okunmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Politika düzenleme ve uygulamasında gözlenen ayrışmaların hemen aynısı kuramsal yorum ve çözümlemelerde de gözleniyor. Bu nedenle her uygulamanın neredeyse eşit dozda siyasi ve entelektüel muhalefeti var.
* * *
İçinde bulunulan koşullarda iktisat politikalarının canlanma yönünde sinyal vermesi gerektiğini savunanlar tersini savunanları sorunun mahiyetini anlamamakla suçluyorlar. Bunlar talep yetersizliği nedeniyle büyüyememe sıkıntıları çeken bir ekonomide talebi daha da geriletecek yönde politika sinyali verilmesinin büyüyeme sorunun mahiyeti ile uyumlu olmadığı kanısındalar. Bu tür uygulamaların sorunu (büyüyememe) çözmeyeceğini, tersine bu sürecin yaratacağı sorunları (işsizlik) daha da derinleştireceğini düşünüyorlar.
Buna karşılık kemer sıkma politikalarını savunanlar büyüyememe sorununun düz bir talep yetersizliğinden çok kontrolsüz biçimde hızlanan kamu borç dinamiğinin yarattığı risk algısından kaynaklandığını düşünüyorlar. Riskin dizginlediği harcama-üretim dinamiğinin ekonomiye kamusal talep enjekte ederek aşılamayacağı kanısındalar. Sorun bu şekilde tarif edilince politika önceliğinin kamusal sıkılaştırmaya verilmesi normal. Bu durumda iktisat politikası sinyallerinin de bu yönde düzenlenmesi doğru uygulama olarak görülüyor.
İktisat politikası sinyallerinin nasıl olması gerektiği konusundaki karşıtlıklar sürüyor. Önümüzdeki dönemin iktisat politikaları karakteri bugünün uygulamalarında kimin ne sonuç alacağına bağlı olarak biçimlenecek diye düşünüyorum.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar