İktidar ve muhalefeti yan yana getiren TOBB kurultayı
İktidar ve muhalefet sözcüleri yıllardır bir masa etrafında bir araya gelip, fikri bir tartışma yaparak toplum önüne çıkmıyorlar. Ayrı ayrı konuşmalarında kendi doğrularından söz edip, birbirlerini suçluyorlar. Bu açıdan TOBB kurultayları iktidar ve muhalefet temsilcilerinin yan yana oturduğu ve birbiri ardından aynı kürsüden görüşlerini açıkladığı önemli toplantılar olma özelliğini taşıyor. Bu açıdan geçen cumartesi gerçekleşen “Aynı ruh aynı heyecanla 1915-2015” temalı ve “Bölgesel yıldızlardan küresel yıldızlara” sloganlı 71. TOBB Genel Kurulu da muhalefet ve iktidarı bir araya getiren ve görüşlerinin birbiri ardından aynı kürsüden iş dünyası temsilcilerine sunulduğu toplantı olarak önemini korudu.
Yıllar yılı çağrılı olarak katılıp çıplak gözle izlediğim TOBB kurultayına bu kez çağrılı değildim. Sonra öğrendim ki basın daveti yapılmamıştı. Soruşturduğumda Başbakanlık akreditasyonu olmayan bazı medya gruplarını çağırmak istemediklerinden, basına davet yapmayarak böyle bir tutum izlemişler. Bunun yanlışlığının altını çizip bu konuyu kapatayım. TV’den izlediğim ve arkadaşımız Mehmet Kaya’nın haberinden edindiğim bilgilerle değerlendirmemi yapayım:
• Yukarda belirttiğim gibi bu kurultayda da siyasiler yan yana oturup, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun ardından kürsüye gelip, değerlendirmelerini yaptılar, • Hisarcıklıoğlu, konuşmasında görev süreleri sona erecek Ali Babacan ve Hayati Yazıcı’ya isimlerini anarak teşekkür etti. Dünyanın yaşadığı 4. Nesil sanayi hamlesi konusunda Türkiye’nin geri kalmaması için, daha az insan müdahalesi, daha fazla otomasyon, daha hızlı karar alma, daha az stok tutma ve daha verimli ve hızlı üretim ile pazara ulaşma süreçlerinin hayata geçmesi gerektiğinin altını çizdi.
• Hisarcıklıoğlu, vergi sisteminin basitleştirilmesi, TRT payının kaldırılması, sosyal güvenlik yüklerinin azaltılması, iflas ertelemelerin sınırlandırılması, yargı süreçlerinin hızlandırılması, düşük tutarlı anlaşmalarda tahkim sürecinin işletilmesi gibi iş dünyasının taleplerine de konuşması içerisinde yer verdi. Bankalardan ve bürokrasiden şikayetlerini dile getirdi.
• Başbakan Davutoğlu, seçimlerden sonra insan onuruna uygun Anayasa hazırlanacağını, AB Gümrük Anlaşmasının 11 Mayıs’ta yenileneceğini, bu revizyon ile Türkiye’nin AB-ABD transatlantik anlaşmasında söz sahibi olacağını, AB’nin imzaladığı STA’larda artık Türkiye’nin mağdur olmayacağını söyledi. En önemli konulardan birinin yargı bağımsızlığı olduğunu belirtti. Bürokrasinin her alanda hesap verir olacağı reformları gerçekleştireceklerini belirterek, “Hiç kimse hesap vermekten azade ve bigane değildir” değerlendirmesi ile TOBB’un bürokrasi eleştirisine yanıt verdi.
• CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin özgürlükler konusunda sorunlu olduğunu belirtip, “Makul şüphe konusunda uyarılarda bulundu. Türkiye ekonomisinin yeniden yapılanmasını sağlayacaklarını açıklarken, büyümeyi teşvik etmek, rekabet gücünü artırmak için, yüksek teknolojili ürünlere geçecek, rekabeti artıracak bir yapı için eğitimin öneminin altını çizdi. KOBİ’lere bir yıllık ödedikleri vergi ve sigorta primi tutarında sıfır faizli 1 yıl vadeli kredi vereceklerini açıkladı. Bürokrasi konusuna değinirken, “Bürokrat tek başına hareket etmez. Talimatı siyasiler verir. Siyasiye hesap sormadan, bürokrasiye hesap sormak yanlıştır. Çünkü talimat siyasiden geliyor” dedi.
• MHP’li Oktay Vural, Davutoğlu’nun her ülkeye konsolos önerisini eleştirerek, “İşadamlarına yeşil pasaport ver” önerisinde bulundu. ”Keyfi bürokratın keyfi davranışı. Bürokrasiye dokunulmazlık veren kim?” eleştirisini yaptı.
Görüldüğü gibi TOBB kurultayı yine iş dünyasının sorunlarının ele alındığı, iktidar ve muhalefet sözcülerinin yan yana gelip, kürsüden birbiri ardına değerlendirmelerini sunduğu önemli bir toplantı olarak gerçekleşti.