İklim mücadelesi Trump’a rağmen devam
Avrupa’da orman yangınları, tüm dünyada normalin üzerinde sıcaklar, Atlantik ve Pasifik’te dev kasırgalar… Sera gazı emisyonlarını azaltamadığımız sürece, doğal afetlerin sonu gelmeyeceği, her geçen gün daha yıkıcı olacağı ortada. Dünyayı bu hale getiren yaşam tarzının bir an önce değişmesi ve küresel ısınmanın tüm dünyanın ana gündem maddesi haline gelmesi artık kaçınılmaz. Fakat ne yazık ki, dünya liderleri küresel ısınmayı yeterince ciddiye almamaya devam ediyorlar.
Bunun en somut örneği de ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris Anlaşması’nı yok sayması. İşin umut veren tarafı ise, ABD’de çok sayıda eyalet ve iş dünyasının Trump’a rağmen iklim mücadelesine devam ediyor olması.
ABD’de 3 bin şehir, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri Paris Anlaşması’na bağlı kalacaklarını dile getirdiler. Bu sürece bağlılıklarını da America’s Pledge (Amerika’nın Sözü) ittifakı ile dünyaya duyurdular. Bugün Amerikalıların beşte dördünden fazlası, ABD'nin, dünyada Nijerya ve Suriye dışındaki tüm ülkelerin imzaladığı Paris İklim Değişikliği Anlaşması'na katılması gerektiğini düşünüyor. Hem ABD’de, hem de dünya genelinde iklim eylemine katılanların sayısı her geçen gün artıyor.
Bu mücadelenin en somut örneklerinden biri de ABD’nin San Francisco şehrinde 12 Eylül’de başlayan ve 14 Eylül’de sona eren Küresel İklim Eylemi Zirvesi (GCAS) oldu. Zirve, tüm dünyadan kamu ve iş dünyasının önemli isimleri bir araya getirdi.
Zirveye, Paris Belediye Başkanı Anna Hidalgo, New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, San Francisco Belediye Başkanı London Breed ve daha birçok büyük şehrin belediye başkanı ile Michael Bloomberg, Anand Mahindra ve Paul Polman gibi iş dünyası temsilcileri katıldı.
Liderler, iklim değişikliği konusunda somut adımlar içeren yeni planlarını ve çalışmalarını açıklayarak devlet yöneticilerinden aynı şekilde iklim eylemini arttırma ve iklimde mücadelede güçlerini birleştirme talebinde bulundular. Düşük karbon ekonomisi ile 26 trilyon dolar kazanç
Zirvede, düşük karbon ekonomisine geçişin 2030 yılına kadar 26 trilyon dolarlık ekonomik fayda sağlayacağına dikkat çekildi. Düşük karbon ekonomisinin 2030 yılına kadar 65 milyon yeni istihdam yaratması bekleniyor. Bu oran şu an için İngiltere ve Mısır’ın toplam işgücüne denk geliyor. Düşük karbon ekonomisi kapsamında uygulanacak olan sürdürülebilir tarım modeli ve ormanların korunması ile yılda 2 trilyon dolarlık ekonomik gelir elde edileceğini de ortaya koyan zirvede, bu sayede milyonlarca kişiye iş fırsatı yaratılacağı, gıda güvenliğinin sağlanacağı, gıda atık ve kayıplarının önleneceği dile getirildi. Zirvede de belirtildiği gibi, iklim değişikliği kimsenin keyfi kararına kalmış bir durum değil. Herkesin bu konuda çalışması ve bir an önce harekete geçmesi gerekiyor.
Peki bu konuda şehirler, yerel yönetimler ve şirketler neler yapıyor, ne yönde hedefler belirliyor? Zirvenin ana başlıkları şöyle:
Mücadelenin neresindeyiz?
- Kömür Sonrası Enerji İttifakı’na (Powering Past Coal Alliance) 10 yeni üye daha dahil oldu. 74 üyeye ulaşan ittifak, küresel enerji dönüşümünü hedefl iyor. İttifakın, Kanada, İngiltere, Belçika, Fransa, Meksika gibi ülkeler üyeleri arasında bulunuyor. Ayrıca dünyanın dördüncü büyük ekonomisi olan Kaliforniya ile New York eyaleti de üyelerden.
- Küresel seragazı emisyonlarının 2030 yılında yüzde 50 oranında azaltılabileceğini ortaya koyan Exponential Climate Action Road Map çalışması, Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nde ilk defa kamuoyu ile paylaşıldı. 33 farklı sektörde 76 iklim çözümünü inceleyen rapor, tarım sektöründe yüzde 52, binalarda yüzde 51, elektrik üretiminde yüzde 50 emisyon azaltımının mümkün olduğunu ve yeterli teknolojinin mevcut olduğunu ortaya koyuyor.
- 60’ın üzerinde devlet, bölgesel yönetim, şehir ve çokuluslu şirket yüzde 100 sıfır emisyon hedefini kabul etmiş durumda.
- 80 milyon insan ve küresel gelirin yüzde 5’ini temsil eden 12 bölge, 2030 yılına kadar araç filosunun yüzde 100’ünü sıfır emisyona indirme hedefi belirledi.
- Nüfusu 140 milyona ulaşan 26 şehir, 2025 itibariyle sıfır emisyonlu otobüs kullanımına geçiyor; 2030 için hedef ise sıfır emisyonlu şehirler yaratmak.
- 38 ülkeden 488 şirket, Paris Anlaşması kapsamında emisyon indirme hedeflerini belirlemiş durumda.
- Fortune 500 şirketlerinin beşte biri, emisyon azaltım uygulamalarını hayata geçirmiş durumda.
- Zirveye katılan 21 şirket, yeni teknolojileri ve 4. sanayi devrimi sürecini, sera gazı emisyonları için kullanacağını açıkladı. Bu şirketler arasında; Akamai Technologies, Arm, Autodesk, Bloomberg, BT, Cisco Systems, Ericsson, HP, Hewlett Packard Enterprise, Lyft, Nokia, Supermicro, Symantec, Tech Mahindra, Uber, Vigilent, VMware, WeWork, Workday ve Zoox gibi şirketler bulunuyor.
- ABD’deki 17 eyalet ve bölge düşük karbonlu ulaşım ve enerji sektörü kaynaklı emisyonların azaltımı için 1,4 milyar dolar ayırdığını açıkladı. Bu eyaletler, Meksika ve Kanada gibi ülkeler ile de işbirlikleri geliştirecekler.
- Barcelona, Berlin, Chicago, Kopenhag, Londra, Los Angeles, Melbourne, Milan, New Orleans, New York City, Oslo, Paris, Roma, San Francisco, Stockholm, Sidney, Toronto, Varşova, gibi büyük şehirler 2050 yılında tamamen karbon nötr olacaklarını açıkladı. Ayrıca, Berlin, Chicago, Londra gibi 27 şehir emisyonlarında kalıcı düşüşe geçti. 54 milyon kentlinin yaşadığı bu şehirler 6 trilyon GSYH’ya sahip.
- 122 milyon insanı temsil eden 26 şehir, eyalet, bölge ve şirket sıfır emisyonlu araç hedefi açıkladı.
- 100 ülkede faaliyet gösteren ve 240 bin kişiye istihdam sağlayan otomotiv şirketi Hindistanlı Mahindra Group 2040 yılında karbon nötr olacağını açıkladı.
- Kaliforniya, Oregon, Washington, British Columbia, Los Angeles, San Francisco, Oakland, Portland, Seattle, and ve Vancouver, gıda atıkları ve kayıplarını 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltılacağını açıkladı. Gıda üretimi, en çok emisyon üreten üçüncü sektör. Küresel düzeyde her üretilen gıdanın %25’i kullanılmadan atılıyor ve 1 trilyon dolarlık ekonomik zarara sebep oluyor.
- 37 şehir, şirket ve eyalet binalardan kaynaklan emisyonları 2030 yılına kadar azaltmak için Sıfır Karbonlu Binalar Taahhüdü verdi.
- Ikea 2025'te tüm teslimat servislerinin sıfır emisyonlu olacağını; New York, Los Angeles, Şangay, Paris gibi şehirlerde ise 2020’de bu hedefe ulaşacağını açıkladı.