“İklim eylemi 21. yüzyılın büyüme hikayesidir”
Küresel Ekonomi ve İklim Komisyonu (Global Commission on the Economy and Climate) tarafından yayınlanan “21. Yüzyılın Kapsayıcı Büyüme Hikayesinin Önünü Açmak” isimli rapor, kamu ve özel sektördeki ekonomi ve finans liderlerini iklimle mücadele konusunda harekete geçirmeyi amaçlıyor.
Daha temiz ve iklime duyarlı büyümenin faydalarını yok saydığımızı ortaya koyan rapor, cesur iklim eylemleri ile 2030 yılına kadar en az 26 trilyon dolarlık ekonomik fayda sağlanabileceğini savunuyor.
Rapora göre, son on yılda, teknolojide ve piyasalarda yaşanan büyük ilerlemeler yeni bir iklim ekonomisine geçişin başını çekti.
Bu geçişin istihdam, ekonomik tasarruflar, rekabet ve pazar fırsatları ve küresel refah açısından somut faydaları mevcut. Öte yandan, değişim tüm dünyada çok sayıda şehir, hükümet, şirket, yatırımcı ve diğer aktörlerin katılımıyla ivme kazanıyor olsa da, henüz hala yeterince hızlı değil.
Eski Nijerya Maliye Bakanı ve Küresel Komisyon Eş Başkanı Ngozi Okonjo- Iweala içinde bulunduğumuz durumu şöyle açıklıyor: “Şu anda eşsiz bir ‘kullan ya da kaybet’ anındayız. Politika yapıcıların ayaklarını frenden çekmesi, yeni büyüme hikayesinin zamanının geldiğinin ve beraberinde ekonomide ve piyasada heyecan verici fırsatlar getirdiğinin sinyalini net olarak vermeleri gerekiyor. Şu anda kararlı davranırsak, karşımızda 26 trilyon dolar ve daha sürdürülebilir bir gezegen fırsatı var.”
“21. Yüzyılın Kapsayıcı Büyüme Hikayesinin Önünü Açmak” isimli rapor, hafta ortasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e sunuldu. Rapor, San Francisco’da yapılacak Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nden bir hafta önce yayınlanıyor.
Unilever CEO’su ve Küresel Komisyon Eş Başkanı Paul Polman rapora yönelik şunları söylüyor:
“Ülke, bölge, şehir, şirket, yatırımcı ve vatandaşların başını çektiği ivme artık durdurulamaz. İklim değişikliğine karşı cesur adımlar atanlar şimdiden somut faydalarını görmekte. Ancak, bu yeni düşük karbonlu büyüme yaklaşımının tüm ekonomik faydalarının önünü açmak ve iklim değişikliğini engellemek istiyorsak hem kamu hem de özel sektör içinden ekonomi ve finans liderlerinin daha da fazlasını gerçekleştirmeleri ve bunu hızla yapmaları gerekiyor.”
Beş alanda önemli fırsatlar var
Rapor enerji, şehirler, gıda ve toprak kullanımı, su ve sanayi olmak üzere beş başlıca ekonomik sistemdeki fırsatlara vurgu yapıyor. İddialı eylemlerin sağlayacağı faydaları ise şöyle sıralıyor:
● Baz senaryoyla (BAU) karşılaştırıldığında, 2030 yılına kadar 65 milyonun (Birleşik Krallık ve Mısır’ın toplam istihdamı) üzerinde düşük karbonlu yeni iş imkanı yaratabilecek.
● 2030 yılına kadar, hava kirliliğine bağlı 700 bin erken ölümü engelleyebilecek.
● 2030 yılına kadar, sadece teşvik reformu ve karbon ücretlendirmeyle, bugünün Hindistan GSYİH’sına denk gelen 2,8 trilyon dolar değerinde kamu geliri üretebilecek.
Yeni bir büyüme hikayesi
London School of Economics, Ekonomi Profesörü ve Küresel Komisyon Eş Başkanı Lord Nicholas Stern’in yorumları çok önemli:
“Bu yeni büyüme hikayesinin çok güçlü dinamikler içerdiğini artık görebiliyoruz: Yenilikçilik, yaparak öğrenmek ve ölçek ekonomileri. Daha da ötesi, bu yeni büyüme hikayesi bize hareket edebileceğimiz, nefes alabileceğimiz ve üretken olabileceğimiz, temiz ve verimli altyapısının yanında sık ve aşırı iklim olaylarının etkilerini kaldırabilen şehirler ve daha verimli, güçlü ve dayanıklı ekosistemler sunuyor. Mevcut ekonomik modeller hem güçlü dinamikleri hem de yeni teknoloji ve yapıların etkilerini göz ardı ediyor. Dolayısıyla, bu yeni büyüme hikayesinin faydalarını epeyce azımsadığımızı biliyoruz. Ayrıca, iklim değişikliği risklerinin muazzam büyüklükte olduğu ve geri dönülmezlik noktasına hızla yaklaştığımız artık her zamankinden daha açık ve net.”
New Climate Economy Program Direktörü ve raporun başyazarı Helen Mountford, “Bu raporun amacı bu yeni büyüme patikasına geçişin nasıl hızlandırılabileceğini göstermek. Rapor, bunu gerçekleştirmenin faydalarını, bizi bekleyen zorlukları ve daha güçlü, daha temiz ve daha adil bir büyümenin tüm ödüllerinden yararlanmak için süreci hızlandıracak etkenleri ve eylemleri ortaya koyuyor” yorumlarında bulunuyor.
Meksika Eski Cumhurbaşkanı ve Komisyon’un Onursal Başkanı Felipe Calderon ise, raporun “daha iyi bir büyüme ve daha iyi bir iklimi nasıl gerçekleştirebileceğimize dair bir manifesto” olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Daha adil, daha güvenli ve daha sürdürülebilir bir dünya için kararlı yönetim, yasa, yenilik ve yatırım yapma zamanı.”
Dört cephede eyleme geçmek gerekiyor
Küresel Komisyon hükümetler, iş ve finans dünyası liderlerine önümüzdeki 2-3 yıl içinde dört cephede eyleme geçilmesini önceliklendirilmesi
● Karbon ücretlendirme çabalarını hızlandırmak ve zorunlu iklim ilişkili
● Sürdürülebilir altyapı yatırımlarının
● Özel sektörün
● Kazanımları eşitçe bölüşen gerektiğini vurguluyor: finansal risk beyanına geçilmesi; hızlandırılması; gücünü dizginlemek ve yenilikçiliğinin önünü açmak; ve geçişin adil olmasını temin eden insan odaklı bir yaklaşım inşa edilmesi.
İklim eylemleri 2030’a kadar 65 milyon yeni iş imkanı yaratabilir
Küresel İklim Komisyonu Üyeleri’nin yorumları şöyle:
- Dünya Bankası CEO’su Kristalina Georgieva: “İklim değişikliği bize yapmamız gereken net bir seçim ortaya koyuyor. Bu raporun önerdiği cesur eylemi gerçekleştirmeliyiz ve 65 milyon yeni iş imkanı yaratan ve insanların temiz hava soluması ve sağlıklı ve üretken hayatlar yaşamasını sağlayan düşük karbonlu bir küresel ekonomiye acil olarak geçmeliyiz.”
- Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Sharan Burrow: “Kararlılıkla sürdürülen iklim eylemleri 2030 yılına kadar 65 milyon yeni iş imkanı yaratabilir. Düşük karbonlu ekonomi dönüşümü yönetilirken, etkilenen iş gücü ve topluluklar açısından bunun sadece bir geçişten ibaret olduğunun teminat altına alınması gerekli.”
- Avrupa İklim Vakfı (ECF) Yönetim Kurulu Başkanı Caio- Koch Weser: “İklim hikayesi temel olarak ekonomik bir hikayedir. Şimdi cesur adımlar atarsak, daha yüksek verimlilik, daha geniş toplumsal kapsayıcılık ve daha dayanıklı ekonomiler elde ederiz. Bu raporun ana mesajına özellikle Maliye Bakanları dikkat kesilmelidir: İklim eylemi 21. yüzyılın büyüme hikayesidir.”
- Cape Town Üniversitesi’nden Profesör Carlos Lopes: “Afrika halihazırda cesur iklim eylemine öncülük eden birçok yeniliğin ön safl arında yer alıyor. Son birkaç yıl içinde, Afrika kıtasında bir güneş enerjisi devriminin yanı sıra, toplu taşıma ve iklim riskleri sigortalama alanlarında da yeniliklere şahit olduk. İleride, doğru politikalar ve destekleyici teşvikler, ekonomimiz büyüdükçe yeni iklim ekonomisini yakalamamızı ve tamamından faydalanmamızı garanti altına alabilir.