İklim değişikliği politik bir risk, çözüm diplomatlara bırakılamaz
Birleşmiş Milletler’in ulusal, yerel ve küresel ölçeklerde sürdürülebilir kalkınma sorunlarına çözüm bulmak amacıyla oluşturduğu Sürdürülebilir Kalkınma Çözümler Ağı (SDSN), Boğaziçi Üniversitesi ile Türkiye’ye uzanıyor. Boğaziçi Üniversitesi, projenin yürütülmesi sürecinde Columbia Global Centers Turkey ile işbirliği yapacak. Birleşmiş Milletler’in SDSN’yi kurma amacı, toplumsal, ekolojik ve ekonomik açıdan kitlelerin yaşamını iyileştirmek.
Bu vesileyle, Birleşmiş Milletler SDSN Direktörü ve Columbia Üniversitesi Yeryüzü Enstitüsü Başkanı Prof. Jeff rey Sachs geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi’ndeydi. Sachs’a göre, “İklim değişikliği Türkiye için ciddi bir politik risk ve sadece diplomatlara bırakılamaz.”
İnsan türü dünyayı yok ediyor
Sachs, dünya nüfusunun ve ekonomik büyüklüğün geldiği nokta itibarıyla sorunların iyice karmaşık bir hal aldığını belirterek dünya ekonomisini ellerinde bulunduran çok uluslu şirketlerin sorunların çözümü için sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor ve şunları söylüyor: “İnsan türü dünyaya geldiğinden beri dünyayı yok ediyor ama şu anda öncekilerle kıyaslanamaz oranda yok edici olduk. İnsanoğluna çevreyi, havayı, okyanusları değiştirebileceği 2000 yıl önce söylense hayal gibi gelirdi. Bu bilgi ve teknoloji devrimi bize zarar verebileceği gibi yararlı yönde de kullanılabilir. Örneğin 1977 yılında güneşle üretilen 1 watt’lık enerji 77 dolara mal olurken şimdi 74 sente mal oluyor.”
Suriye’deki çatışmalar iklim değişiminin sonucu
Sachs, Suriye ve Anadolu’nun büyük kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatarak Suriye’de yaşanan sorunların kuraklıkla da ilgili olduğuna dikkat çekiyor.
“Krizleri ekolojik krizler olarak göremiyoruz. Bunu şiddet başladıktan sonra görmeye başlıyoruz” diyor ve devam ediyor: “Suriye’de 160 bin kişi hayatını kaybetti. Ama askeri bir yaklaşımla bu sorunu çözemeyiz. Gıda güvenliği, ekonomik kalkınma ve istihdam gibi çok daha temel konulara eğilerek bu sorunu çözmeliyiz. ABD’nin artık askeri operasyonlarla bu krizleri çözülemeyeceğini anlaması gerekiyor.”
İklim değişimi Türkiye için ciddi tehdit
Türkiye’nin ekolojik olarak riskli bir bölgede olduğunu ifade eden Sachs, “Türkiye, çok hassas ve kırılgan bir iklime sahip ve küresel iklim değişikliğinden de çok etkileniyor. Akdeniz’de büyük bir kuraklaşma yaşanacak, artık kışlar daha az yağışlı olurken yazlar da çok kurak geçiyor. 10 bin yıllık medeniyetlerin tarım faaliyetleri tehlike altında. Bozkır iklimi de daha istikrarsız hale gelecek. Türkiye iklim değişikliğini kendisi için çok temel bir konu olarak algılamalı” diyor.
Çin ve ABD’nin gezegenimiz için temel karar verici konumunda olduğunu belirten Sachs ancak bu ülkelerin işbirliği içine girmeyi reddettiğini, Türkiye gibi ülkelerin bu ülkeleri teşvik etmesi gerektiğini de vurguluyor.
Sachs’a göre, insanlığın kaderi sadece diplomatlara bırakılmamalı ve siyasiler bu işi ciddiye almalı.