İklim değişikliği neslimizin en büyük ekonomik fırsatını sunuyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]



"Karbonla savaş, iki Dünya Savaşı'nın toplamından çok daha büyük bir zorluk" diyen Carbon War Room Başkanı Jose Maria Figueres, bu savaşın neslimizin en büyük ekonomik fırsatı olduğunu düşünüyor. Dünya devleri de bu fırsatı görmezden gelmiyor.

"İklim değişikliği ile mücadeleyi her iki Dünya Savaşı'nın toplamından daha büyük bir zorluk olarak görüyorum. Karbon, savaş ilan etmemiz gereken bir düşman. Bu savaşı sürdürmek için iş dünyasının en iyi beyinlerini bir araya getirmek gerekiyor" diyen dünyaca ünlü İngiliz iş adamı Richard Branson,  2009 yılında Carbon War Room'u kurdu.

Karbonla Savaş Odası anlamına gelen bu girişim, girişimcileri, hükümetleri, iş liderlerini ve diğer sosyal paylaşları küresel ısınma ile mücadelede bir araya getirerek, piyasa kaynaklı çözüm üretmelerini sağlamayı hedefliyor.

Costa Rica eski Başkanı Jose Maria Figueres çok kısa bir süre önce girişimin başına geçti. "Dünya dışında, B gezegenimiz yok" diyen Figueres, iklim değişimi çözümlerine her yıl en az 1 trilyon dolar yatırım yapılacağı bir dünya amaçladıklarını söylüyor ve ekliyor: "İklim değişikliği neslimizin en büyük ekonomik fırsatını sunuyor."

Karbon Savaşı'nın yeni generali Figueres, önemli açıklamalarda bulunuyor:

- "Neslimizin yaşadığı zorlukları çok heyecan verici fırsatlar olarak değerlendiriyorum. İklim değişikliğini en büyük tehdit olarak değil, neslimizin en büyük ekonomik fırsatı olarak görüyorum."

- "Kargo gemilerindeki kontra yelkenlerinden, yosundan elde edilen yenilenebilir jet yakıtlarına kadar, ispatlanmış teknolojiler dünyamızı düşük karbon ekonomisine taşıyacak. Fakat bu teknolojilere yönelik yüksek piyasa talebi ve teknolojilerin daha büyük ölçekte kullanılabilmesi için gerekli sermaye henüz yeterli değil. Birleşmiş Milletler raporuna göre, dünyanın iklim değişikliği ile mücadelede başarılı olmak için, önümüzdeki 10 sene boyunca her yıl yeşil teknoloji yatırımlarına 1.9 trilyon dolar ayırması gerekiyor. Bence bu yatırımın en büyük bölümü, teknoloji gelişimlerini hızlandırmak için girişimcilere yönlendirilmeli."    

- "Karbonla savaş sürecinde çok önemli piyasa engelleri var. Bir örnek vermek gerekirse: Yenilenebilir jet yakıtları pazarı 2020 yılına kadar önemli bir boyuta ulaşabilir. 2011 yılında, havayolları gazyağı bazlı yakıtlara 140 milyar dolar harcadılar. 2012'de bu oranın 200 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Alternatifler de mevcut. Geçtiğimiz 18 ay içinde, iki tür yenilenebilir jet yakıtının kullanım için uygun bulundu. Test ve sertifikasyon aşamasında olan çok sayıda alternatif de mevcut. Öte yandan, hala önemli piyasa engelleri var. Yenilenebilir yakıt girişimcilerinin en büyük sorunlarından birisi sermayeye ulaşım; çünkü yatırımcılar bu derece karmaşık teknoloji ve piyasa karşısında belirsizliklerini sürdürüyorlar. Değer zinciri, ölçek yükseltme riski, teknolojinin durumu, çevresel etkiler, karbon emisyonları ve hepsinden önemlisi maliyete yönelik önemli endişeler mevcut. Bu endişeler biyo yakıtların daha geniş ölçekte kullanılmasını engelliyor. Bizim hedefimiz de bu engelleri ortadan kaldırmak ve piyasanın gelişmesini desteklemek."

Girişimcilere büyük görev düşüyor

Carbon War Room, bilgilenme engelini ortadan kaldırmak için ise dünyanın en büyük bilimsel yayıncısı olan Hollandalı Elsevier ile birlikte şirketler için online veritabanı oluşturmuş. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında kurulan www.RenewableJetFuels.org, şirketleri ekonomik güvenilirlik, ölçümlenebilirlik ve sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda sıralandırıyor.  Carbon War Room'un ilgilendiği bir diğer alan da, yenilenebilir jet yakıtlarına yönelik anlaşmalara katkı sağlamak; sanayiye model oluşturacak anlaşmaların gerçekleşmesine destek vermek.

Haziran ayında Rio+20'ye katılacak olan Jose Maria Figueres, geleceğe dair son derece umutlu. Geleceğin istikrara kavuşması için, karbon emisyonlarının 17 gigaton oranında azaltılması gerektiğini söyleyen Figueres, girişimcilere ve iş adamlarına bu süreçte çok önemli bir rol düştüğünü ifade ediyor.  

Bu arada dünya devlerinin de bu konuda boş durmadıklarını hatırlatmakta fayda var. Bazı etkileyici örneklere bakacak olursak:

Coca-Cola'dan milyonlarca ekolojik şişe

Coca-Cola ve İngiliz geri dönüşüm şirketi ECO Plastic arasında gerçekleşen ortaklık kapsamında, 15 milyon pound'luk bir yatırımla yeni bir geri dönüşüm tesisi kuruldu. Dünyanın en büyük plastik geri dönüşüm tesisi olacak bu fabrika ile, sıfır atık ekonomisine de bir adım daha yaklaşılmış olacak. Yeni fabrika sayesinde yıl sonuna kadar Coca-Cola şişelerinde yüzde 25 oranında geri dönüşümlü plastik kullanılmış olacak. Fabrikanın bir diğer önemi de, Coca-Cola'nın Londra Olimpiyatları kapsamında sürdüreceği yeşil pazarlama faaliyetlerinde anahtar rol üstlenecek olması. Yeni fabrika sayesinde yılda 33.500 tonluk CO2 emisyonu engellenmiş olacak.


Microsoft Temmuz'dan itibaren karbon nötr oluyor.

Şirket, her bir iş birimi tarafından yaratılan C02 emisyonlarına fiyat belirleyecek. Microsoft'tan yapılan açıklamada, şirketin tüm operasyonlarında karbon nötr olacağı bildirildi. Bunlara veri merkezleri, yazılım geliştirme laboratuvarları, havayolu ulaşımı ve ofis binaları da dahil olacak. Microsoft COO'su Kevin turner, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren iş birimlerinin yol açtıkları karbon emisyonu için para ödeyeceklerini kaydetti. Ton başına belirlenecek olan fiyat, şirketin satın alacağı yenilenebilir enerji ve karbon hisselerinin piyasa fiyatına dayandırılacak.

PwC: Sigorta şirketleri rüzgar çiftliği yatırımına yöneliyor

PwC tarafından yayımlanan yeni bir analiz, sigorta şirketlerinin Avrupa'da enerji ve yenilenebilir enerji hisselerine ilgi göstermeye başladıklarını ortaya koyuyor. PwC analizinde yer alan yorumlar şöyle: "Sigortacılar, altyapı fonları ve diğer finansal yatırım kurumları Avrupa'da elektrik ve gaz dağıtım şirketlerine, fakat özellikle de rüzgar enerjisi projelerine ilgi gösteriyorlar. Düşük faiz oranları ve piyasa belirsizliğinin hakim olduğu bir süreçte, bu tür yatırımlar uzun vadeli ve öngörülebilir getiriler sağlıyor." Bu arada PwC Enerji ve Yenilenebilirler Direktörü Ronan O'Regan, solar panel sektöründe de satın alma ve evliliklerin ön plana çıkacağına dikkat çekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar