İklim değişikliği Arap ülkelerinin kalkınmasını tehdit ediyor
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayınlanan yeni rapora göre, iklim değişikliği riskleri Arap Bölgesi’ndeki kalkınma kazanımlarını tehdit ediyor; iklim göçmenleri sayısında hızlı artışa neden oluyor, yoksulluk ve açlığın 2030 yılına kadar sonlandırılmasına yönelik çalışmaları sekteye uğratıyor.
Rapora göre Arap Bölgesi şu anda dünyanın en büyük mülteci ve yerinden edilen insan nüfusuna sahip bölgesi konumda. Çatışmaların artığı bölge aynı zamanda, gezegenin en fazla su kıtlığı çeken ve ithal gıdaya bağımlı bölgesi konumunda. Bunun yanı sıra, kötü beslenme oranlarında artış yaşanan tek bölge.
UNDP Küresel Çevre Finansmanı Direktörü Adriana Dinu, “Arap Bölgesi yüksek bir potansiyele sahip. Geçmişte, bölgede önemli ekonomik ve sosyal gelişmeler yaşandı. İklim riskleri bu kalkınma kazanımlarını tehdit ediyor. Kalkınmanın tehdit altında olması, barış çalışmalarının aksamasına, iklim göçmenlerinin artmasına, açlık, yoksulluk ve eşitsizliğin 2030 yılına kadar sonlandırılmasına yönelik çalışmaların yavaşlamasına neden olacak” yorumlarını yapıyor.
Doğal kaynaklar sürdürülebilir şekilde yönetilemiyor
Bölgedeki doğal kaynakların yanlış ve fazla kullanımı, ekosistemin zarar görmesine neden oluyor. İklim değişikliğinin etkileri sınırlı olan doğal kaynakların sürdürülebilir biçimde yönetilmesini daha da zorlaştırıyor. İklim değişikliğine bağlı çölleşmenin artmasıyla, yerel nüfusun kırılganlığı da önemli oranda artıyor. Bunun sonucunda, özellikle Somali gibi kırılgan ülkelerde, Al Şabab gibi yasadışı silahlı örgütler, iş bulmakta ve gıdaya ulaşmakta zorlanan genç nüfusu kolayca etki altına alabiliyor.
Rapora göre bölge; artan ısınma, deniz seviyelerindeki yükselme, sel ve kuraklık risklerindeki artışa karşı son derece kırılgan durumda. Mevcut iklim değişikliği projeksiyonları, 2025 yılı itibarıyla Arap Bölgesi’ndeki su kaynaklarına erişimin 1960 seviyelerinin sadece yüzde 15’ine ulaşabileceğini ortaya koyuyor. Kömür üretimi ve Arap Zamkı ticareti nedeniyle yüzde 4’e çıkan yıllık ormansızlaşma oranı, bölgeyi dünyada en fazla su stresi yaşanan 20 ülke arasında 14. sıraya yerleştiriyor.
Toplum iklim değişikliği ile başa çıkamaz halde
UNDP Arap Ülkeleri Bölgesi Dairesi Direktörü Mourad Wahba, “Arap Bölgesi tarım uygarlığının doğduğu yerdir. Bu bölge binlerce yıl boyunca iklim risklerinin üstesinden gelebildi. Ama artık iklim değişikliği eşi benzeri olmayan bir hızda meydana geliyor ve toplumların başa çıkma kabiliyetlerini zorluyor. Bölgede son on yılda, 400 yıldır eşine rastlanmamış sıklıkta kuraklık dalgaları yaşandı. Bu da açlık ve gıda güvensizliğine, geçim kaynağı ve yaşam kaybına ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine yol açtı” diyor.
Tüm bu zorlukların aşılmasını hedefleyen UNDP, bölgenin iklim değişikliğine uyum sağlaması ve yaşanabilecek felaket riskleri ile mücadele etmesine destek veriyor. Bölgede son 10 yıldır yaşanan sorunlar doğrultusunda, farklı çözüm önerileri ve politikalar oluşturuluyor. Bu kapsamda; yerel toplumların iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesi ve iklim değişikliğine uyumda yerel kapasitenin artırılması; bu konuya yönelik finans, sigorta ve mikrofinans hizmetlerine erişimin iyileştirilmesi; iklim ve risk yönetiminin tüm hükümet yapıları ve politikalarına dahil edilmesi; tarım sektörünün yeniden planlanması; su kaynaklarının verimli kullanımı; veri kaynaklı karar mekanizmalarının oluşturulması; gıda üretiminde çeşitliliğin sağlanması; verimliliğin artırılması için özel ve kamu sektörü yatırımlarının artırılması; teknoloji kullanımının desteklenmesi; kadınların iklim değişikliğine uyum ve doğal kaynakların korunmasında rol almasının sağlanması gibi konularda destekler veriliyor. UNDP, özellikle de Maşrık, Mağrep, Körfez ve Afrika Boynuzu bölgelerinde yer alan ülkelerin iklim değişikliğinin yol açtığı etkilere uyum sağlamaları ve afet risklerine hazırlıklı olmaları konusunda destek sağlıyor.
Yenilikçi ve cesur olmak gerekiyor
UNDP Küresel Çevre Finansmanı Direktörü Adriana Dinu, “UNDP, kurum ve toplulukların iklim değişikliğinin giderek artan karmaşık risklerini öngörebilmeleri ve risklere uyum sağlayabilmeleri için dirençlerinin arttırılması konusunda ulusal ortaklarla çalışıyor. UNDP bu konuda verdiği desteği, Küresel Çevre Fonu GEF, Yeşil İklim Fonu GCF, En Az gelişmiş Ülkeler Fonu LDCF, Özel İklim Değişikliği Fonu SCFF ve kilit konumdaki bağışçılarla kurduğu güçlü ortaklık aracılığıyla hızla artırıyor. Bir yandan ülkeler ve toplulukları güçlendirirken, diğer yandan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefl eri ve Paris Anlaşması doğrultusunda entegre çözümleri destekliyor. Bunun yanı sıra, gıda ve su güvenliği, sağlık, cinsiyet eşitliği, arazi bozumu mücadelesi ve biyoçeşitlilik kaybının azaltılması konularında destek sağlıyor. İklim değişikliğinin Arap ülkelerinde neden olduğu çok sayıdaki zorluğun üstesinden gelmek için, yenilikçi ve cesur olmak ve hızla değişen bu dünyada insanların gelişmek için ihtiyaç duydukları ortamı inşa etmelerine destek olmamız gerekiyor” diyor.
ARAP ÜLKELERİNDE RAKAMLARLA İKLİM RİSKLERİ
● Dünya genelinde susuzluğun en fazla yaşandığı 20 ülkenin 14’ü Arap ülkesi.
● 2025 yılı itibarıyle Arap Bölgesi’ndeki su kaynaklarına erişimin 1960 seviyelerinin sadece yüzde 15’i kadar olacağı öngörülüyor.
●Yıllık ormansızlaşma oranı yüzde 4’e ulaşmış durumda.
● Bölgede yıllık nüfus artışı yüzde 3 ve bölgenin yüzde 90’ını kurak ve yarı kurak topraklar oluşturuyor.
● Her dakika 23 hektar büyüklüğünde toprak çölleşme nedeniyle kaybediliyor