İkitelli'de durum

Geçen cuma günü DÜNYA Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ ve Başyazarı Osman S.Arolat'ın peşine takıldım. İkitelli'ye gittim.

İkitelli bölgesinin kurucusu Yusuf Akgün ve de bölgede işyeri olan sanayicilerle sohbet ettik

İstanbul'da özellikle tarihi yarımada (Fatih-Eminönü) Kağıthane ve Haliç çevresine yayılan ve çıkardıkları atık, duman, gürültü vb. insan sağlığına zararlı unsurlarla çevreyi kirleten, bu suretle kent ve kent insanına zarar veren, ayrıca şehircilik açısından olumsuz bir durum ortaya çıkaran küçük ve orta boy sanayi işletmelerini, meskun alanlar dışında şehircilik ilkelerine uygun ve her türlü altyapısı hazırlanmış alanlarda toplayarak, çevreye zarar vermeden faaliyetlerini sürdürmelerini sağlamak amacıyla kurulan bu bölgenin Türkiye'nin en büyük sanayi bölgesi olduğu söylenir.

1984 yılında zamanın belediye başkanı Bedrettin Dalan'ın yer göstermesi ve Yusua Akgün'ün çabası ile 6.500 dönüm alan üzerinde 36 ayrı meslek grubu için 30 bin işyeri inşa edilmiş. 36 kooperatif şemsiyesi altında toplanan müteşebbislerin 2 milyar dolara ulaşan katkılarıyla, kredi kullanılmadan site ortaya çıkarılmış.

Altyapısı ve üstyapısı ile bir şehir büyüklüğündeki bölge, Türkiye'nin en fazla enerji tüketen 3'üncü büyük sanayi bölgesi.

İkitelli'nin 1 temel, 1 konjonktürel sorunu var.

Temel sorun büyüme imkanının sınırlanması. Bundan 25 yıl öncenin şartlarında her biri 100 metrekare olarak inşa edilen işyerlerinde işler büyüyünce, işyerlerinin arasındaki duvarlar yıkılmış. Çok sayıda dükkan birbirine bağlanmış. Ama bu tür büyümede de sınıra gelinince, işyerlerinin yakın çevresinde gelişecekleri bir alan yok.

Konjonktürel sorun ise kriz etkisinde ortaya çıkan güçlükler. Anlatıldığına göre bölgede yaklaşık 230 bin işçi çalışırken bunların 40-50 bini işten çıkarılmış.

Genelde yüzde 30 dolayında bir üretim daralması söz konusu. Özellikle ihracata dönük üretim yapan işyerleri büyük sıkıntı içinde.

Krizin etkisinde bankaların kredileri kısmaları, piyasadaki güven bunalımı, üzerinde durulan konuların başında geliyor.

Genelde biz imalat sanayiimizin imkanlarını, gücünü ve gelişmesini insanlarımıza tanıtamıyoruz, anlatamıyoruz.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'ndeki farklı işyerlerinde yapılanları gösterecek sergiler düzenlense, yazılı ve görsel medya çalışanlarının bölgedeki bazı işyerlerini görmeleri sağlansa hem bölge hem de Türk sanayiinin bugün geldiği çizgi daha iyi anlaşılabilir.