İkinci yarıda döviz girişi hızlanacak!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ne Merkez Bankası tarafından hazırlanan bir rapora dayanarak dile getiriyoruz yılın ikinci yarısında döviz girişinin hızlanacağı görüşünü, ne Hazine'nin bir raporunu esas alarak. Ne de uluslararası kuruluşların hazırladığı bir raporda yer alıyor bu görüş, bu tahmin. 

Televizyonlarda özellikle gündüz saatlerinde hemen her programa göz atmak, insana engin bir bilgi edinme olanağı sağlıyor. Öyle ki, döviz hareketleriyle en çok ilgilenen kurum olmak durumundaki Merkez Bankası'nın da, Hazine'nin de, finans kesiminin de bilmediği, henüz farkında bile olmadığı bilgilere ulaşabiliyorsunuz.

İşte yılın ikinci yarısında döviz girişinin hızlanacağı bilgisini de "şans eseri" bu programların birinde yakaladık. Bu bilgiyi veren kaynağın bir de uyarısı var: "Bu dövizin iyi kullanılmasına özen gösterilmeli."

Dış kaynak girişinin hızlanmasından çıkarılacak bir sonuç var tabii ki; bu dönemde Türk parası değerlenecek. İhracatçılarımıza duyurulur!

Sizi fazla merakta bırakmayalım ve Türkiye'ye yılın ikinci yarısında yoğun bir dış kaynak girişi olacağını kimin söylediğini aktaralım. İsmini hatırlayamadığımız için bizi bağışlasın. Hafife alanlar falcı diyebilirler; ama bir astrologdu bunu söyleyen…

Şaşırdınız değil mi; astrologların ekonomiye de el attıklarını bilmiyordunuz. Ama o da oldu; iyi de oldu, yoksa Türkiye'ye yoğun bir dış kaynak girişi olacağını, bunun da döviz kurlarını baskı altına alacağını bilebilir miydik…

Ekonomiyle ilgili tek öngörü kaynak girişi de değil. Örneğin bu yıl sosyal güvenlikle ilgili adımlar da atılacakmış.

Diğer alanlardaki öngörülere de değinelim… Büyük felaketler olabilirmiş 2011'de, örneğin deprem gibi. Terörist saldırılar da beklenmeliymiş.

Şunu sormaya gerek yok tabii ki; dünyada deprem olmayan ya da terörist saldırı yaşanmayan yıl mı var…

Ayıptır!

Bazı televizyonlardan zaten hiçbir şey beklemek durumunda değiliz. Özellikle de gündüz programlarından… Ama bir tarafta kendisini ciddi haber kanalı olarak lanse eden ve çoğu kez buna uygun yayın da gerçekleştiren kanallar var. İşte bu kanallarda ülkeye döviz gireceğine, sosyal güvenlik sistemiyle ilgili adımlar atılacağına ilişkin değerlendirmeler yapan, yani ekonomiye el atmış astrologlar görmek, üzüntü verici. Hatta öyle ki, bazıları hızını alamıyor; Türkiye'de neler olup biteceğini de aşarak komşu ülkelerin ekonomileriyle ilgili bilgi bile verebiliyor. Geriye, pes demekten başka bir şey kalıyor mu?

Eğitimsizliğin, cehaletin, insanların kendini fallara teslim edişinin bu boyutlara geldiğini daha önce hiç görmemiştik. Devlet televizyonunda bir program; insanlar arıyor ve çocuklarının ismini vererek onların geleceği hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Çünkü neymiş, isimler insan karakterini ortaya koyarmış. Ama, yorum yapan kişi çok "bilimsel" çalışıyor, daha sağlıklı yorum için kimi zaman anne baba ismini de bilmek gerektiğini söylüyor.

Star TV geçenlerde güzel bir röportaj gerçekleştirdi. Vatandaşa Wikileaks belgeleri soruldu. Bilmeyenler çoğunluktaydı; ama Wikileaks'i Türkiye'ye yeni gelen basketbolcu yapanlar da vardı, futbolcu yapanlar da… Yine aynı televizyon kanalı Milli Marşımızı sordu sokaktaki vatandaşa. Kem, küm… İstiklal Marşı, diye hatırlatılınca bilenler çoğaldı. Yazarı soruldu bu kez; Atatürk diyenler çoğunluktaydı, hatta bir vatandaş hızını alamadı Fatih Sultan Mehmet bile dedi.

Demokrasilerde halkın iradesidir esas olan. Ama halk çocuğunun karakterini kendi vereceği eğitimin değil de, koyduğu adın şekillendireceğini düşünüyorsa, ülkenin ekonomik hayatına astrologlar el atmışsa, İstiklal Marşımızın altına Fatih Sultan Mehmet'in imzasını attırıyorsak, bu iradede biraz sakatlık var gibi görünüyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar