İkinci sezonun fragmanı
İlgiyle izlediğimiz bir dizi filmin ilk sezonu bitince merakla ikinci sezonu beklemeye başlar, hatta fragmanını izleyip daha da heyecanlanırız ya, işte tam da Trump’ın ikinci sezonunu, yani ikinci dönemini öyle takip eder olduk.
İkinci sezona hızlı giriş yapmaya hazırlanan, ancak şu anda sadece yapacağız edeceğiz nidaları yükselten ve vergi dönemlerinin başlangıcı olacak mart ayından itibaren neler yapacağını daha iyi anlayacağımız bir “Trump’dan İnciler” filmini heyecanla bekliyoruz.
Bir yanı korumacılık, vergiler ve ticaret savaşları, diğer yanı ise siyasi hedefler. Bakın şu kısacık döneme neleri sığdırdı Trump, bakın ikinci sezonda neleri izleyeceğiz. Her ne kadar bunların pek çoğu “bakalım ne tepkisi gelecek” diye düşünerek nabız yoklama amaçlı olan söylemleri ile pek çok tartışmaya sebebiyet verdiğini inkar etmemek lazım.
Ticaret Savaşlarının fitilini Kanada ve Meksika’dan ithal edilecek mallara yüzde 25, Çin’den yapılan ithalata yüzde 10 oranında ek gümrük vergi getirerek ateşleyen Trump, elindeki araçları kullanarak Amerikan halkının güvenliğini ve ulusal güvenliği ön planda tutan kararlı adımlar olduğunu iddia ediyor. Kararnameye bir de “misilleme maddesi” eklenerek söz konusu ülkelerin misilleme yapmayı seçmesi halinde tarifelerin artırılabileceğinin belirlenmesi de Trump’ın hodri meydan tavrını ortaya koymaya yetiyor.
Bir savaşı başlatırken, bir savaşı bitirme çabası
Bir yandan ticaret savaşlarını başlatırken, öte yandan geçtiğimiz gün X platformundan bir yazı paylaştı ABD Başkanı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştiklerini, her iki ülkenin de büyük tarihini ve İkinci Dünya Savaşı’nda ne kadar başarılı bir şekilde birlikte savaştıklarını, kendi uluslarının gücünden bahsettiklerini ve gelecekte birlikte çalışmanın büyük faydalar sağlayacağını konuştuklarından söz etmiş. Özellikle de ortak görüş olarak, Rusya/Ukrayna savaşını durdurmak istediklerini ve bunun için de ortak akıl ile hareket edeceklerini, bundan böyle birlikte yakın çalışmaya ve birbirlerinin ülkelerini ziyaret etmeye karar verdiklerini belirtmiş.
İlk döneminde AB ile ilişkileri çok daha sıkı tutmayı hedeflerken, bu döneminde ilave vergiler koyacağını belirten Trump’a, Komisyon Başkanı Leyen’den yeni gümrük tarifeleri uygulaması halinde sert şekilde yanıt verileceğine dair cevap gecikmezken, ABD’nin Kanada ve Meksika’ya yüksek gümrük vergileri uygulamaya başlaması konusuna değinerek, “Bu tarifeler işletme maliyetlerini artırıyor, işçilere ve tüketicilere zarar veriyor. Ekonomilerde gereksiz yere hasar açıyor ve enflasyonu artırıyor. Bundan pek de iyi bir sonuç çıkacağını düşünmüyoruz” değerlendirmesi de geldi.
Öte yandan ABD’nin tarifelerle hedef aldığı üç ülkeden biri olan Çin tarafından da tarifelere yönelik olarak, Başkan Donald Trump’ın gümrük vergisine Dünya Ticaret Örgütü nezdinde itiraz edileceği ve “karşı önlemler” alınacağı belirtildi. Trump’ın hamlesinin uluslararası ticaret kurallarını “ciddi bir şekilde ihlal ettiği” belirtilerek ABD’yi “samimi bir diyaloğa girmeye ve işbirliğini güçlendirmeye” çağırdı. Meksika’dan da ABD’nin yüzde 25 ek gümrük vergisi getirme kararına ilişkin, B planının uygulanması kararı çıktı.
Her noktaya yönelik bir saldırıda bulunan Trump, Panama Kanalı konusunda da açıklamalarda bulunurken, “Biz kanalı Çin’e vermedik, Panama’ya verdik. Panama şimdi tüm Çince tabelaları söküyor. Bunun için çok çalışıyorlar ama tabelaların yaklaşık yüzde 70’i halen Çince. Bizim anlaşmamız böyle değildi. Bu yüzden geri alacağız.” açıklaması geldi.
Gazze meselesinde bardağı taşıran açıklamalar
Trump, İsrail’in Gazze Şeridi’ni ABD’ye teslim edeceğini iddia ederek bu konudaki tavrını ve planını açıkça ortaya koymuş oldu. Filistinlilerin o bölgede yaşamalarını zor olduğu, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerde yeni yaşam alanlarının inşa edilmesi gerektiğini belirtirken, Hamas yetkilisi Sami Ebu Zuhri bu açıklamaları gülünç ve saçma bulduğunu dile getirdi. Zuhri’nin düşüncelerine katılmamak mümkün değil. Trump’ın bu tavrının gelecekte çok daha fazla konuşulacağını ve bu bölgeye şekil vermek üzere kurguladığı planlarını hayata geçirmeye çalışacağını şimdiden söylemek mümkün. Siyasi açıdan bu konu belli ki çok tartışılacak.
Trump meselelere çabucak giriş yaparak halkı önünde prestijini arttırırken pek çok ülkeden de tepki aldığını şimdilik göz ardı ediyor. Korumacılığı en geleneksel yol olan ithalat vergilerini arttırma yöntemi ile sağlama fikrinin çok da uzun ömürlü olmayacağı aşikar. Bu yönde aldığı kararlarda her ne kadar ülkemizi olumsuz ekileyecek bir risk görmesem de, bahse konu zat Trump olunca, çok da peşin hükümlü olmamak gerekiyor.