İkinci LTRO sonrası ne değişti?

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Serhan YENİGÜN / Finansinvest

Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) dün gerçekleştirdiği yüzde 1 faiz ile 3 yıl vadeli repo operasyonuna 529,5 milyar EUR talep geldi. İhaleye oluşacak talebin 400-600 milyar EUR arasında olması bekleniyordu. Avrupa'daki borç krizi sürecinde finansal sektörde yaşanan likidite sıkışıklığını rahatlatmak için yapılan ikinci LTRO ihalesinde fonlama miktarının beklenti bandının üst seviyesine yakın olması, beklentiyi önceden fiyatlayan piyasalar üzerinde sürpriz bir etki yaratmadı ve sınırlı kâr realizasyonu getirdi. İhale sonucunun, piyasaya güven aşılaması ve risk iştahını açık tutması anlamında destekleyici olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın, Aralık ayı sonunda gerçekleştirilen ilk LTRO ihalesinin ardından geçtiğimiz iki aylık süreçte destek bulan riskli piyasaların kısa vadede ihale sonucuna karşı "nötr" kalması beklenebilir.

Aralık ayında gerçekleştirilen LTRO ihalesine 523 bankanın katılımına karşın, bu ihalede 800 bankanın talepte bulunması ECB'nin daha geniş bir tabanı fonladığını gösteriyor ve reel ekonomiye aktarım potansiyeli adına daha ümit verici. Gelen talebin 215 milyar doları itfası gelen kısa vadeli ihalelerin döndürülmesiyle ilgili olup, sisteme girecek ve ECB'nin bilançosunu büyütecek net yeni borçlanmanın 314 milyar euro civarında olduğu görülüyor. Sistemdeki likidite fazlasının ve borçlanmanın vade yapısının uzamasının faizlere aşağı yönde baskı yapmaya ve piyasalara güven telkin etmeye devam etmesi beklenebilir. Fonların bankaların borç ödeme ve yeni borçlanma ihtiyacına karşı tampon vazifesi görmesinin yanı sıra, faiz geliri yaratacak tahvil yatırımlarına kısmen yönlendirilmesi de olası. Örneğin, İtalya ve İspanya'nın 2012'de 63 milyar euro net tahvil ihracı yapmasının beklendiğini bir ölçüt olarak göz önüne alacak olursak, bugünkü ihaledeki net yeni borçlanma tutarının piyasaya güven aşılaması ve risk iştahını açık tutması anlamında destekleyici olduğu söylenebilir.

ECB, yeni olası LTRO'lar konusunda görüş bildirmiş değil; ancak katılımcı sayısının yüksek olması, piyasalarda sıkışıklık olduğu takdirde uzun vadeli fonlama operasyonlarının sürebileceğine işaret edebilir. Buna karşın, ABD'deki nicel gevşeme programlarında (QE) olduğu gibi, ilkinden sonra tekrar eden operasyonların marjinal piyasa etkisi daha kısıtlı olabiliyor.

Öte yandan, kısa vadede ECB tarafından yapılan ihalelerin piyasaları destekleyici unsuru ön planda olsa da, daha uzun vadeli bakıldığında Avrupa borç krizinin çözüm aşamaları ve ECB'nin bu paralelde hem finansal sistemi hem de ekonomiyi teşvik etmesi konusundaki tutumu daha önemli olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017