İki tekere özgürlük

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Gazetecilik hayatım boyunca uzmanlık alanım olarak otomotivi seçtim. Ben bu endüstriye deyim yerindeyse aşığım. Birçok insanın düşündüğünün aksine otomobilleri çok iyi bilmiyorum. Otomotiv endüstrisini çok iyi tanıyorum ancak ne yalan söyleyim model fanatiği ya da her aracın kaç beygir veya kaç gittiğini bilen birisi değilim. Ancak, iktisat fakültesinden bu yana otomotiv endüstrisine hayranım. Otomotiv endüstrisine yönelik bir kaside yazma niyetinde değilim. Amacım otomotiv endüstrisi üzerinden Türkiye’de yok sayılan farklı bir alana dikkat çekmek. Ben bir otomotiv editörü olarak hükümetlerin kesinlikle iki ana alanda destek sağlaması gerektiğine inanıyorum.

Bunlardan ilki demiryolu ikincisi ise motosiklet. Yandaki sütunlarda motosiklet endüstrisinin bugün geldiği noktayı anlatan haberi okuyabilirsiniz. Türkiye’de 1000 kişiye sadee 30 adet motosiklet düşüyormuş. Bu rakamın artması için çeşitli hükümet teşvikleri isteniyor. Oysa bence motosikletin gelişebilmesi için gereken sadece bir tek şey var o da saygı. Evet ne vergi ne de üçüncü dünya ülkelerinden yapılan ithalata yönelik engellerin kaldırılması. Bence motosiktlet bir gelişmişlik göstergesidir ve çağdaş medeniyet seviyesine

ulaşmadaki yegane engel ekonomik değil, insanların kafasındaki algıdır. Bugün ben bir motosiklet almıyorsam nedenim sadece ve sadece korkudur.

Evet net bir şekilde korkuyorum. Afrika’nın çöllerinde, ABD’de, Güney Afrika’da, Kuzey Kutup Çizgisi’nde, Patagonya’da, Çin’de, Hindistan’da, Paris’in Etoile Meydanı’nda otomobil kullandım. Hiçbirinde bir an bile herhangi bir çekincem olmadı. Ama bugün beni bir iki tekerlekli aracın üzerine oturtsalar hakikaten korkarım. Bu korkunun sebebi ise çok basit: Ne otomobil kullanıcılarının motosiklet sürücülerine saygısı var ne de motosikletçilerin trafiğin oyuncularına. Bugün ben motor kullanmıyorsam nedeni kendime değil trafiği paylaştığım diğer aktörlere olan güvensizliğimdir. Türkiye’deki bin kişiye düşen motor sayısı 30 ise bunun ardında yatan en önemli neden bence, kesinlikle ekonomik değil.

Biz trafikte otomobil ve daha üstünü kullanan sürücüler maalesef, motosikleti deyim yerindeyse adam yerine koymuyorlar. Eğer iki tekerlek üzerindekilere biraz daha saygı gösterebilsek, onların tam anlamıyla korumasız olduğunu düşünebilsek trafik emin olun çok daha rahat akacak.

Bir otomobilde tek şoför olarak kullanmak yerine o şoförün motor üzerinde ilerlemesi toplam trafik anlamında hakikaten çok olumlu bir adım olarak algılanmalı. Lakin, Türkiye’deki motosiklet algısını düşürenlerin de bizzat motosiklet kullanıcıları olduğunu unutmamak lazım. Daha bugün İstanbul’da bir tünelden geçerken yarış tipi bir motosiklet kullanıcısı hiç yoktan yere tünel içinde gazı açıp bir ses patlaması yarattı. Hiçbir şeye yaramayan bu harekete belki o arkadaşın primitif duygularını tatmin etti ama aralarında benim de bulunduğu birçok araç kullanıcısını da oldukça kızdırdı.

Ya da kuryeler...

Ekmek parası için en kısa sürede hayatlarını hiçe sayarak trafiği yaran kuryeler. Hiçbiri alınmasın ama motosiklet imajı bugün yerlerde sürünüyorsa bunun en önemli sorumlularından bir tanesi de kuryeler ve onların güvenliği hiçe sayan kullanım şekilleridir. Sonuçta bence 1000 kişiye düşen motosiklet sayısı medeniyetle doğru orantılıdır ve mutlaka artırılmalıdır. Bunun artması da bence karşılıklı saygıdan geçiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018