İki Önemli Yapay Zekâ Konferansı ve akılda kalanlar…
Geçtiğimiz hafta dünyanın iki önemli merkezinde, iki önemli Yapay Zekâ Konferansı düzenlendi. Bir tanesi Cenevre’de Birleşmiş Milletler’in bir kuruluşu olan ITU (Uluslararası Telekomünikasyon Birliği) tarafından, diğeri de Şangay’da Çin Devletinin desteği ile gerçekleştirildi.
Cenevre’dekinin adı “AI For Good 2023” yani “İyilik için yapay zekâ “ idi. Hem fiziksel hem online katılım mümkünü. Ben Dünya Gazetesi adına online olarak takip ettim. 70'ten fazla konuşmacı, 9 insansı robot, çok sayıda hizmet robotu da olduğu için hepsine yetişmek olası değildi ancak çokça not aldım.
Özellikle Yuval Noah Harari’yi aşağıda kısaca özetleyeceğim…
Biliyorsunuz Generative AI (Üretken Yapay Zekâ), insan-makine iş birliği, ChatGPT ve diğer Yapay Zekâ araçlarıyla ilgili büyük dil modelleri yaklaşık 6 ay önce herkesin ve geliştiricilerin kullanımına açıldı. Tüm dünyada, Yapay zekanın sağlayacağı faydalardan ziyade “Olası tehditlerinden ve tehlikelerinden nasıl korunuruz? Nasıl ve hangi kuralları koymalıyız? Yapay zekâ insanlığın yararına nasıl kullanılabilir? gibi konular jet hızıyla gündeme yerleşti.
İşte BM’in düzenlediği AI for Good Konferansı adeta tam da bunlara yanıt aramak üzere düzenlenmiş, devasa bir ortak akıl arama etkinliği gibiydi.
Konferansa online katılan Harari konuşmasına “Tarihte ilk defa, insandan bağımsız işler yapabilecek, kendi kendine analiz, karar yetkinliği olan, teknolojik bir araç yarattık” diye başladı, devam etti;
Bu, insanlığın bildiği ve hazır olduğu bir durum değil!
O yüzden kuralları, düzenlemeleri, yasaları da yok. Yıllar önce sosyal medyaya da bu şekilde, hazırlıksız yakalanmıştık ki yapay zekanın olumlu ya da olumsuz etkileri, sosyal medya ile kıyaslanamaz derecede yüksek ve riskli. Sosyal medya gerekli düzenlemeler yapılamadan yayıldı ve dünyayı değiştirdi. Şimdi sancılarını çekiyor, insanlığın nasıl manipüle edildiğini daha yeni anlayarak gecikmiş bir şekilde kısıtlamalarla vb. ile toparlamaya çalışıyoruz.
Bu defa, yapa zekâ konusunda daha proaktif olmalı, milletler üstü, “nükleer silah, atom bombası, vb. gibi” çok net yaptırımları olan kurallar koymalıyız. Yalnız burada “deployment ve development’ı”’ yani “dağıtım ve geliştirmeyi” birbirine karıştırmamak lazım. Tıpkı tehlikeli virüslerin geliştirilmesi gibi laboratuvarlarda yapay zekâ ile ilgili geliştirmelere devam edilmeli ancak kullanıma açılması, satılması kesinlikle kontrollü yapılmalı!..
Harari diyor ki sahte para basmak nasıl yasaksa sahte insanlarla, yapay zekânın yarattığı insanların gerçek gibi kullanılması da ağır suç olarak kabul edilmeli. Hatta geliştiricileri hapse atılmalı. Ya da “bu bir yapay insandır” bilgisi çok açık, net biçimde verilmeli. İnsanlara dair verilerin satılması halinde insanların izinleri çok net şekilde alınmalı. Kargacık, burgacık otomatik teyitlerle “izin alınmış gibi” yapılması derhal terkedilmeli. Tamamıyla katılıyorum.
Cenevre’de bir de Yapay Zekâ Konferansı’nda yer alan tüm robotlarla basın toplantısı yapıldı. Hepsine “İnsanlığa zarar verir misiniz, verecek misiniz?” gibi benzer sorular soruldu. Tabii ki “Asla! Ama dünyayı daha iyi yönetiriz.” mealinde yanıtlar alındı.
Batı dünyası Cenevre’de, yapay zekâ konferansı düzenlerken Çinliler de 6. Dünya Yapay Zekâ Konferansını (WAIC), 6-8 Temmuz günlerinde Şangay Dünya Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdi.
Devlet desteği ile gerçekleşen konferansının hedefi dünyanın her yerinden yapay zekâ alanındaki firmaları ve ziyaretçileri bir araya getirmek olsa da konferansta daha çok yerli firmalar yer aldı. Hedef Çin’in Yapay Zekâ ticaretini geliştirmekti. Tek sürpriz, Çin’de büyük yatırımları olan Elon Musk’ın online konuşma yapması, Tesla’nın sürücüsüz full versiyonunun bu sene sonunda hazır olacağını açıklaması idi.