İki iyimser açıklama ve madalyonun diğer yüzü....
Bugün gazetemizde Cevdet Yılmaz ve Nihat Zeybekçi’nin ekonomimiz konusunda iyimserlik içeren iki açıklaması yer alıyor. Bu madalyonun bir yüzünü oluşturuyor. Diğer yüzünde ise AB müzakerelerinin askıya alınmasına neden olan Macron’un belirttiği demokrasi, insan hakları ve Avrupa normlarına uyum konusundaki eksikliklerimiz yer alıyor. Aynı eksiklik konusu İKV’nin AB üyeliğine yüzde 79 destek veren anketinde de yer alıyor.
Gazetemizde bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin ekonomi konusunda iyimser açıklamalanın yer aldığı iki haber var. Zeybekçi, Meclis'te gazetecilerle sohbette, süper teşvik kapsamında yer alan enerji, sağlık ve patro-kimya alanında 14 projeye 80 milyar liralık proje bazlı desteğin bu ay içersinde açıklanacağı bilgisini veriyor.
Zeybekçi, bu desteklerin cari açığın olduğu sektörlere verildiğini belirterek, “İthal ettiğimiz ürünleri kendimiz üreteceğiz. Kendi devlerimizi yaratacağımız projeler hayata geçecek” diyor.
Cevdet Yılmaz ise Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak’la yaptığı sohbette “Yatırım ortamı için eylem planının son aşamaya geldiğini, 2018 büyümesinin yatırımlar, iç talep ve ihracatın etkisiyle süreceğini, küresel normalleşmenin olumsuzluk yanında, olumluluklarının da söz konusu olduğunu, 81 ilde şehirlerin ekonomik beklentileri konusunda forumlar düzenleyerek illere yönelik yatırım-beklentilerini saptadıklarını, belediyelerin ekonomiye daha fazla katkısı için ekonomik belediyeciliğin ön plana çıkarılmasını düşündüğünü” açıklıyor.
Yılmaz, illerin talepleri arasında bürokrasinin azaltılması, daha teknolojk içerikli yatırımlar yapılması, üretim alanlarında ulaşım ve lojistik buluşmaları yönünde istekleri bulunduğunu, iş dünyasında en fazla istenenin işgücünde niteliğin artırılması Ar-Ge ile yeniliğe ağırlık verilmesi taleplerinin olduğunu belirtiyor.
Yılmaz, “Elektronik devlet yatırım açısından çok önemli. Kamunun en az bilgiyle çalışması, mükerrer bilgi–belge istememesi, yatırımcının kapı kapı dolaşmaması lazım. Sunulan desteklerin, hizmetlerin olabildiğince sadeleştirilmesi entegrasyonu lazım. Bütün bunlar hükümetimizin gündeminde olan konular. İş yapma kolaylığında, yatırım ortamının iyileştrilmesinde önümüzdeki süreçte önemli adımlar atacağız” bilgisini veriyor.
2002 yılında Ar-Ge harcamalarının, 230 milyar dolarlık GSMH’nın yüzde yarımı düzeyindeyken 2016 yılında GSMH’nın 860 milyar dolara çıktığını Ar-Ge harcamalarının da yüzde 1 düzeyine yükseldiğini belirten Yılmaz, 2002’de Ar-Ge harcamalarında yüzde 20 olan özel sektör payınnın 2016’da yüzde 50’ye yükseldiğini ifade ediyor.
Yılmaz, kendisine göre ekonominin özünün büyüme ve istihdam olduğunu belirtiyor. Yüzde 7’nin üzerinde büyüme ile kapatılan 2017’de TÜİK verilerine göre 1 milyon 233 bin istihdam artışı sağlandığını, ihracatında 157.1 milyar dolara ulaştığını, bunların önemli gelişmeler olduğunu söylüyor. Kapasite kullanım oranlarının yüzde 79-80’ler seviyesinde olduğunu, bunun yatırıma uygun zaman anlamına geldiğini söylüyor.
Bu iyimser açıklamalar madalyonun bir yüzünü oluşturuyor. Madalyonun diğer yüzünde ise iş dünyasının sık sık altını çizdiği OHAL döneminiun sona erdirilip normalleşmenin başlaması, AB ile ilişkilerin düzelmesi ve müzakerelerin yeniden başlayabilmesi isteği yer alıyor. Bunun için Macron’un da dile getirdiği demokrasi, insan haklar ve Avrupa normlarına uyum konusunda ilerlemelere ihtiyaç var. İKV’nin anketinde de AB üyeliğine destek yüzde 79’a çıkarken, Macron’un altını çizdiği konularda iş dünyamızda ilerlemeler kaydedilmesi için adımlar atılmasını istiyorlar.