İki haneli küçülmeye gidiyoruz

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Yılın son çeyreğindeki küçülme tahminler doğrultusunda geldi. Ekonomi son çeyrekte yüzde 6.2 küçüldü, yılın tümüne ilişkin büyüme ise yüzde 1.1'e indi. Üstelik yıllık oranın bu düzeyde oluşmasını, biraz da ilk üç çeyrekteki oranların yukarı doğru revize edilmesi sağladı. Bu revizyona gidilmese, yıllık büyüme yüzde 1.1'in de altında kalacaktı.

2008, küresel krizin etkilerini özellikle büyüme yönünden sınırlı hissettiğimiz bir yıl oldu. Krizin etkileri, GSYH verilerine daha çok yılın son çeyreğinde yansıdı. 2009'da ise yılın ilk gününden itibaren bu etkiyi yaşıyoruz ve ne zamana kadar yaşayacağımızı da bilmiyoruz.

En son iki gün önce vurguladığımız gibi GSYH'nin nasıl bir gerçekleşme gösterebileceğine ilişkin en önemli ipucu imalat sanayinde kapasite kullanımı ve üretim düzeyi. Bu verileri, GSYH'ye göre çok daha güncel izleyebiliyoruz. İmalat sanayi üretimine ilişkin olarak ocak ayındaki gerçekleşmeyi biliyoruz. Bu üretimin şubat ve martta da aynı düzeyde kalması halinde ilk çeyreğin toplam üretiminde geçen yıla göre yüzde 30 dolayında bir düşüş yaşanacak. Bu oranın, GSYH hesaplarına daha düşük yansıyacağı da biliniyor. Diğer sektörlerdeki ilk çeyrek düşüşünün yüzde 5 dolayında kalması halinde bile karşımıza dramatik bir tablo çıkıyor. GSYH'de ilk çeyrekte geçen yıla göre ortaya çıkacak gerileme, yüzde 10'u aşıp yüzde 12-13 dolayına ulaşacakmış gibi görünüyor.

Geçen yılın ilk üç çeyreğindeki büyüme oranları sırasıyla yüzde 7.3, yüzde 2.8 ve yüzde 1.2 düzeyindeydi. Son çeyrekte ise yüzde 6.2'lik küçülme var. Bu yılın büyümesine baz etkisi oluşturacak rakamlar irdelenirken, geçen yılın oranlarındaki gerilemenin esas alınması gibi bir yanılgıya düşülüyor. Basit bir aritmetik işlem hatasına dayanan bu yanılgı sonrasında da sanki bu yılki büyüme hızının ikinci çeyrekten itibaren daha olumlu gelebileceği beklentisi hakim oluyor. Tamam, geçen yılın büyüme oranları ilk çeyrekten itibaren düştü düşmesine, ama GSYH mutlak değer olarak düşmedi, aksine üç çeyrek boyunca arttı. GSYH, 1998 sabit fiyatlarıyla geçen yıl ilk çeyrekte 24.5, ikinci çeyrekte 25.3, üçüncü çeyrekte 28.1, dördüncü çeyrekte ise 24.4 milyar lira olarak gerçekleşti. Yani, baz alınacak rakamlar bunlar ve bu rakamlara göre yalnızca bu yılın son çeyreği için belki umutlu olunabilir.

Cari büyüme de zor!

2009 yılının tümünde sabit fiyatlara göre bir büyüme sağlamak olanaksız görünüyor. Bunun ötesinde, cari fiyatlarla büyümenin de sıfıra doğru ineceği tahmin ediliyor. Geçen yıl son çeyrekte, önceki yıla göre imalat sanayi ve balıkçılık cari fiyatlarla bile küçüldü. Balıkçılıkta, yılın tümünde de küçülme görüldü. GSYH'nin cari fiyatlarla büyümesi yılın tümünde yüzde 12.7 olurken, son çeyrekteki cari büyüme yüzde 5.7'de kaldı.

2009'da yıllık ortalama enflasyonun yüzde 5-6 dolayında gerçekleşebileceği, büyümenin ise negatif yüzde 4-5 olabileceği varsayılırsa cari fiyatlara göre büyüme sıfıra yaklaşacak, en fazla yüzde 1-2 olacak demektir.

GSYH 171 milyar dolar düşebilir

GSYH'nin 2009 yılında cari fiyatlarla bile önemli bir artış gösteremeyeceği ortada. Bu artışın yüzde 2'yi geçmeyeceği tahmin ediliyor. Bu durumda, geçen yıl 950 milyar lira olan cari fiyatlarla GSYH, 970 milyara ancak çıkacak. TÜİK, geçen yılın ortalama dolar kurunu 1.28 olarak aldı. (Merkez Bankası'na göre ise yıllık ortalama kur 1.2929'du.) 950 milyar liralık GSYH'nin döviz karşılığı, 1.28'lik kura göre 742 milyar dolar oldu. Kişi başına gelir de 10 bin 436 dolar olarak hesaplandı.

Bu yılın ilk üç ayı için Merkez Bankası'nın belirlediği günlük ortalama kur 1.6995 düzeyinde. Tabii ki yılın tümü için bir kur tahmini yapmak çok zor. Bu yüzden, ilk üç ayın ortalaması olan 1.6995'in yılın tümü için geçerli olacağını varsayarsak, 970 milyar liralık GSYH'nin döviz karşılığı 571 milyar dolara inecek. Buna göre de, geçen yıl 742 milyar dolar olan GSYH, bir yılda yüzde 23 oranında tam 171 milyar dolar azalmış olacak.

Rakamlar böyle gerçekleşirse, "Milli geliri 230 milyar devraldık, 750 milyara çıkardık" diyen Başbakan Erdoğan, sağladığı 520 milyar dolar artışın 171 milyarını bir yılda kaybetmek durumunda kalacak.

Kişi başına gelir, Türkiye'nin 2008 yılındaki ortalama nüfusu 71 milyon 81 bin kişi düzeyinde tahmin edilerek hesaplandı. 2009'a ilişkin nüfus projeksiyonu henüz yapılmadı. Ancak, yıllık binde 13 düzeyindeki nüfus artış hızından yola çıkarsak, bu yılın ortalama nüfusu 72 milyon olacak. Buna göre de, kişi başına gelir 2008'deki 10 bin 436 dolara göre 2 bin 500 dolar azalarak 7 bin 927 dolara inecek.     

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar