II. Komisyon Meydan Savaşı
Son günlerde sigorta sektörünün en önemli gündemini "acente komisyonları" oluşturuyor. Sosyal medya platformlarında acente komisyonlarının düşürülmesi ile ilgili çeşitli kampanyalar yapılıyor. Ben de bu konuda onlarca mesaj alıyorum ve bu kampanyalara destek vermem isteniyor. Ben yazılarımı objektif değerlendirmeler ışığında yazdığım için bazen sektör yöneticileri bazen de acenteler bana kızabiliyorlar. Fakat ortak noktada birleşiyoruz.
Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor. Acente komisyonlarının indirilme olayına ikinci kez tanık oluyorum. Geçtiğimiz yıllarda bir şirket komisyonları 'sıfır'a indirdiğinde de ortalık böyle karışmıştı. Bu şirketi diğerleri izlemişti ve bir süre sonra her iki taraf tekrar sarmaş dolaş olmuşlardı.
Geçtiğimiz haftalarda da bir şirket yaptırdığı yazılım ile robot kullanan acenteleri tespit etmiş ve onların komisyonlarını indirmişti. Sonrasında bunu fırsat bilip komisyon indiren birkaç şirket de olmuştu. Yakın zaman önce ticari araçlardaki trafik sigorta primlerine getirilen üst sınır sonrasında tekrar komisyon indiren şirketler oldu. Bunu acentelerine sebep gösteren şirketlerin yazılarını acente temsilcileri de Hazine yöneticilerine gösterince ortalık tabii ki Ankara'da da karışmış.
Canı yanan acente ne yapsın?
İlk önce acente cephesinden bakacağım konuya. Acentelerin tek gelir kaynağı komisyonları. Şu an kime giderseniz gidin, bu bir işveren ya da çalışan olsun fark etmez, "Senin gelirin 100 TL idi, biz senin gelirini 25 TL'ye indiriyoruz” dese aynı tepkiyi gösterir. Acente dediğin küçük işletme ama KOBİ sayılmıyor halen. Onlar için trafik sigortası primi akarsu gibi. Anlık tüm gelir kaynağı demek. Su kesildiğinde veya azaldığında yaşam duruyor. Hele hele acente komisyonları düşürülme oranında rakiplerle rekabete girişmek gerçekten kabul edilir gibi bir şey değil. Acentelerin yapması gereken en önemli şey, gölün tek akarsu ile dolmasına mahkum etmemek. Yani çapraz satış ile portföy dengelenmeli.
Şirketlere darbe üstüne darbe
Şirketler tarafından bakıldığında ise trafik sigortası, hızlı nakit girişinin en önemli branşı. Fakat şirketlerin de haklı olduğu bir şey var. Özellikle trafik sigortalarında öyle zararlar ediyorlar ki sormayın. Bunların içinde acente komisyonu belki de çok küçük bir kısmı. Sigorta şirketlerine bir Hazine, bir Maliye, bir SGK, bir avukatlar son olarak de esnaf odaları darbe vuruyor. Acenteler diyor ya "Zararın sorumlusu biz miyiz? Bu fiyatlarla rekabet yapmasınlar, hesaplarını doğru yapsınlar" diye. Hadi gel de şimdi hesap yap. “Primleri şu fiyatların üzerinde veremeyeceksin” diyen bir Hazine var. Diğer taraftan acente yöneticileri de Hazine'ye “Komisyonlarımız yüzde 15'in altına düşürülmesin" diye bastırıyor. Hadi çık çıkabilirsen işin içinden.
Bence her iki taraf da haklı. Benim bildiğim bir şey var ki, o da 'her iki tarafın da fevri davranmadan çözüm önerileri üzerinde bir anlaşmaya varmaları'. Kötü bir dönemden geçiliyor, yakın zamanda tekrar her şey normale dönecek. Ben böyle hissediyorum. Şu bedeni hasar konusu çözülse sorun da çözülecek gibi.