İhtiyat akçesinin hazineye devri tartışmasına Durmuş Yılmaz da katıldı…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Merkez Bankasının Mart sonundaki dolar/TL swap kararı ile doların yükselişine fren getirmek isteğinde olduğu gibi şimdi de 40 milyarlık İhtiyat akçesinin Hazine’ye devredilebilmesi de eleştiriliyor. Son olarak eleştirenler arasına eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da katıldı…

Merkez Bankası’nın 40 milyar liralık İhtiyat Akçesinin Hazineye devri haberi ekonomistlerin eleştirilerine yol açmasının ardından, bu kez Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz tarafından da eleştirildi, Yılmaz, bunu piyasalara verilecek en kötü sinyal, diye değerlendirerek, getireceği sonucu, ”Daha yüksek enflasyon, daha yüksek faize yol açar ve bütçe açığı olarak yansır” diye açıkladı.

Bunun üzerine “Bu kanuni ve hukuku değil mi?” diye sordum. Yılmaz, “Hukuki ve kanunidir. Meclisten bu konuda bir karara ihtiyaç vardır” dedi.

“Merkez Bankası tarihinde benzer uygulama var mı? sorumu yanıtlarken ise, “1955 yılında Merkez Bankası yedek akçesi Toprak Mahsulleri için kullandırılmış. Türk Ticaret Kanununa göre yedek akçe sermayeye katılabilir. Ama yapılan hukuki ve kanuni olsa da, açıkta para basma gibi bir işlem olacaktır. Vergi tabanını genişletmek yerine bu yol seçilmiş. Ben bu paranın 31 Haziran İstanbul seçimleri için kullanılacağını düşünüyorum. Bu daha yüksek faiz ve daha yüksek enflasyona neden olacak ve bütçe açığı olarak yansıyacaktır. Bunun yerine Merkez Bankası kanununda değişiklik yapıp kısa vadeli avans kullanımına yol açsalardı, daha az zararlı olurdu. Böyle kararları almadan eski Hazinecilere, Merkez Bankacılara danışarak, en az zarar verecek yolu bulabilirlerdi” dedi.

Merkez Bankası’nın Hazine’ye borç vermesi çıkarttığı tahvilleri satın alamaması 5 Kasım 2001’deki düzenleme ile sonlandırılmıştı. O dönemden sonra Merkez Barkasının elinde olan Hazine kağıtları, ikincil piyasa işlemlerinden satın alınanlar olabiliyor.

Yılmaz, Merkez Bankası ihtiyat akçesi konusunda adım atılması ve aktarma yapılabilmesi için, kararname ile aktarmanın mümkün olamayacağını,1955’te olduğu gibi yasal bir düzenlemeye gerek olduğunun da altını çiziyor.

Yılmaz, yapılan işlemin yanlışlığına değinirken ,”Gece gündüz bir ekip otursa, piyasaya ne kadar kötü sinyal verebiliriz diye düşünseler bundan daha kötüsünü bulamazlardı.” açıklamasını yapıyor. Ve bu durumu, “Denizin bittiği yer” olarak tanımlıyor.

Son dönemde Merkez Bankası kararları ekonomistler tarafından sık sık eleştirilmeye başlandı. Mart sonunda dolar/TL swap piyasasındaki engelleme, doların yükselişini önlemek için arka kapı operasyonu, diye eleştirilmişti. Şimdi Merkez Bankasının 40 milyarlık ihtiyat akçesinin devri konusu da, “Para basma anlamına geleceği için” eleştiriliyor. Enflasyon ve faizleri artıracağı iddiası gündeme getiriliyor. Son olarak eleştirenler arasına Merkez Bankası Durmuş Yılmaz da katıldı. Yılmaz, bu konuda duyduğu şüpheyi, “Bu karar parayı İstanbul seçimlerinde kullanılmak için alınmış olabilir” değerlendirmesiyle ortaya koydu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar