İhtirazi kayıt engellendi
Gümrükler Genel Müdürlüğü, gözetim fiyat tamamlaması durumunda ihtiraz kayıtla beyanda bulunmayacağına dair taahhütname verilmesi uygulamasını 2012/3 sayılı genelge ile duyurmuştu. Bu genelge ithalatçıları rahatsız etti. İthalatçılar, fiili satış bedelinden yüksek bir bedel beyan etmeye zorlanıldığı ve beyanda bulunurken ihtirazi kayıt koymama koşulunun konduğu için bu genelgenin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek dava açmışlardı.
Danıştay savcısı da genelgenin “yükümlüye ek beyan yaptığı durumda ihtirazi kayıt koydurtmayarak idari başvuru yollarını kullanma ve dava açma yollarını kapadığını” belirterek iptalini talep etmişti.
Süreç böyle işlerken, Danıştay 10. Dairesi konu ile ilgili kararını verdi. Karar ile Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün “Kıymet Kriterli Gözetim Uygulamaları” konulu genelgesi ile gümrük kıymeti ile ilgili ihtirazi kayıtta bulunulması halinde her halükarda gözetim belgesi aranması ve gözetim belgesi ibraz edilmeden eşyanın ithalat işlemlerinin tamamlanmasına müsaade edilmemesi gerektiği yönündeki talimatının, ithalatçı firmaların gözetim belgesi ibraz ederek, gözetim uygulaması kapsamındaki eşyayı, ilgili tebliğlerde yer alan kıymetin altında ithal etmelerinin önünde herhangi bir engel bulunmadığı gerekçesiyle hukuka ve kamu yararına aykırı olmadığına” hükmetmiştir.
Bundan çıkan anlam, Gürcan Akkoç’un da belirttiği gibi, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün “yükümlü olarak istersen gözetim belgesi alarak tebliğ ile belirlenen kıymetin altında ithalat yapabilirsin. Ama hem gözetim belgesi almayıp da fiyat tamamlama yaparsan o zaman da ihtirazi kayıtla beyan yapamazsın, yaparsan bu talep kabul edilmez ve gözetim belgesi alman gerekir” şeklinde.
Oysa; Danıştay 7. Dairesi’nin daha önceki muhtelif kararlarında ise; “…Gözetim uygulamasında; o malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesidir.
Dolayısıyla; bir eşyanın belli kıymetin altında ithal edilmek istenilmesi durumu için öngörülen “gözetim belgesi” ibrazı zorunluluğuna uyulmaması halinin; kıymet ve kıymeti etkileyen diğer hususlar yönünden gümrük yükümlüsünün beyanının kabul edilmeyerek, 4458 sayılı Kanun’un “Eşyanın Gümrük Kıymeti” başlıklı üçüncü bölümünde öngörülen satış bedeli yöntemini izleyen diğer yöntemlerin uygulanmasını gerektiren yasal ve hukuksal durum olarak kabulü olanaklı değildir” demişti. Dolayısıyla, tebliğde öngörülen birim kıymet esas alınarak yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Yani, Danıştay gözetim tebliğine tamamlama yapmak suretiyle gümrük idaresinin çıkarttığı ek tahakkuku yerinde bulmuyor.
Ortada bir çelişki var, Bir taraftan 2012/3 sayılı genelge ile getirilen idari başvuru yollarını kullanma ve dava açma yollarını kapayan uygulama yerinde, diğer taraftan da gümrük kıymetinin gözetim tebliğleri ile belirlenen kıymetlere göre belirlenemeyeceği gerekçesiyle yükümlüler haklı bulunuyor.