IHT'nin küresel sohbetinden Avrupa için iyimser mesajlar

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

International Herald Tribune gazetesinin 125. doğümgünü nedeniyle Paris'te düzenlenen "The Global Conversation- Küresel Sohbet" isimli konferansta, küresel platformda Avrupa rekabetçiliğini yeniden inşaa etmenin yolları arandı.
Konferans konuşmacıları arasında Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras; Avrupa Komisyonu Adalet Komisyonu Başkanı Viviane Reding; İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ve Ferrari Başkanı Luca Cordero di Montezemolo; dünyaca ünlü tasarımcı Philippe Stark gibi isimler yer aldı.
Ve yaşanan tüm zorluklara rağmen, konuşmacılar Avrupa hakkında iyimser mesajlar gönderdiler:

Yunanistan Başbakanı Samaras: "Bir sene sonra Yunanistan'ın başarı hikayesi konuşulacak"
Yunanistan Başbakanı Samaras, "Hükümetimiz çok çalışıyor. Kamu harcamalarını kısıyoruz. Vergi kaçakçılığına sıfır tolerans uyguluyoruz. Yabancı yatırımcıların gelmesini destekliyoruz. Hedefimiz Yunanistan'ı hem içerde değiştirmek; hem de dışarda yeninden markalandırmak. Tabii ki bu süreçte sosyal birliğin her zaman korunması çok önemli. Eğer ülke kaosa sürüklenirse, hiçbirşey yapamayız" derken, Yunanistan'ın Euro bölgesinden çıkmasının söz konusu bile olmadığını dile getiriyor.
"Eurodan çıkmak bizim için bir çözüm değil, felaket olur" diyen Samaras'ın görüşleri şöyle: "Zaten paramız değer kaybetti, eurodan çıkmayı kaldıramayız. Bizim çıkmamız, bir sonraki en zayıf halkayı gündeme getirir. Avrupa rüyası yok olur. Eğer siyasi bir mozaikten bir parça çıkarırsanız, tüm resmi bozarsınız."
Avrupa borç krizinin aslında bir rekabetçilik krizi olduğunu ve Yunanistan'ı krizden çıkarmanın rekabetçiliği yeniden inşaa etmekle mümkün olacağını söyleyen Samaras'a göre, Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması, ülkenin yaşam standartlarını yüzde 70 aşağı çeker; Avrupa genelinde ise faleket yaratır.
"Bundan tam bir sene sonra Yunanistan'ın başarı hikayesi, Avrupa projesini de harekete geçirecek. Bu başarı, Avrupa'nın sorunlarını başarıyla çözüme kavuşturabildiğinin kanıtı olacak. Krizden daha birlik içinde, daha rekabetçi, daha güçlü çıkacağız. Bazıları bunun iyimser olduğunu düşünebilir ama rekabetçiyseniz iyimser olmalısınız. Rekabetçilik, optimizmle değil, optimizasyonla ilgili. Ben ülkeme ve Avrupa'ya güveniyorum" diyen Samaras, bu yolla hem Yunanistan hem de Avrupa'ya olumlu bir mesaj gönderiyor.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Reding: "Euro sorun değil, çözüm"
"Herkes eurodan bir sorun gibi bahsediyor ama euro bir çözüm aslında. Bu krizde euro olmasaydı çok daha zor bir durum yaşardık; dayanışma olmazdı; merkez bankası olmazdı. Sorun euro değil; sorun güven sorunu ve borç. ABD'nin borcu çok daha fazla, ama kimse doların bir sorun olduğundan bahsetmiyor. Sonuç olarak , bizim Avrupa Federasyonu'na ihtiyacımız var. Kendi farklılıklarımızdan güç yaratabiliriz. Önümüzdeki senelerde euro bölgesi üyelerinin sayısı artmaya devam edecek" yorumlarında bulunan Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB Adalet Komiseri Viviane Reding, "Avrupa'nın ihalat rakamları yüksek, ama unutmamak gerekir ki iPhone parçalarının yüzde 12'sini biz üretiyoruz" diyerek, gelişen ekonomilerin Avrupa'yı güçlendiren tehditler olduğunu söylüyor.
Reding'in dikkat çektiği bir diğer konu da, araştırma ve eğitimin önemi: "Hiç paranız kalmasa bile araştırma ve eğitime mutlaka yatırım yapmalısınız. Finlandiya 90'larda çok büyük bir kriz yaşadı, ama bu iki alana yaptığı yatırımlar sayesinde bugün çok başarılı bir yerde. Avrupa da, ortak araştırmalara odaklanmalı. GSYIH'nın yüzde 3'ü Ar-Ge'ye ayrılsa, bu 3 milyondan fazla iş yaratır."
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin politikasını son derece başarılı bulan Reding, "Draghi'ye Merkez Bankası'nı Federal Merkez Bankası'na dönüştürdüğü için teşekkür ederiz.Krizden ders aldık ve euronun güçlü bir para birimi olmaya devam etmesini istiyoruz. Yaptıklarımıza inanarak devam etmeliyiz. Eğer değişimi ve inanmayı durdurursanız, yapacak birşey kalmaz. Küreselleşme iyi mi kötü mü diye düşünmek yerine, küreselleşmeyi kabul etmek gerekir" diyor.

İsveç Dışişleri Bakanı Bildt: "Dünyanın en rekabetçi 10 ekonomisinin 6'sı Avrupa'da"
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de, Reding gibi, euro bölgesinin önümüzdeki senelerde daha fazla üyesi olacağını düşünüyor. Euro bölgesinin ülkelere ekonomik gelişme ve istikrar getirdiğini kaydeden Bildt, Avrupa'nın hala büyüme sürecinde olduğunu söylüyor.
Avrupa'ya yönelik son derece olumlu bir tablo çizen Bildt'in yorumları şöyle:
"Farklı ülkelerde sorunlar var, fakat temelde Avrupa'nın bir sorunu yok. Avrupa'nın genel anlamda ticaret açığı çok büyük değil. Hala büyüme sürecindeyiz, çünkü dünya hızla değişiyor ve herkes birbirine yaklaşıyor. Dünyanın en rekabetçi 10 ekonomisinin 6 tanesi Avrupa'da. Euronun kurtulması için parasal reform değil, yapısal reformlar gerekiyor."
Bildt, tüm bu olumlu tablo karşısında, net bir endişeyi dile getirmeden edemiyor. O da, küresel ekonominin son derece rekabetçi olması. "Bugün başarsak bile, bu yarın başaracağımız anlamına gelmiyor" diyen Bildt, "10 yıl önce Çin yoktu. Bugün ise toplumlar çok dinamik" ifadesini kullanıyor.

Ferrari Başkanı Montezemolo: "Draghi, Avrupa'ya 'takım ruhu' kazandırıyor"
Ferrari Başkanı Luca Cordero di Montezemolo, euronun daha fazla genişlemesi konusunda Reding ve Bildt'e katılmayarak, "Euro ne kadar büyürse, durum o kadar zorlaşır. Bence üye ülke sayısı yeterli" diyor.
"Bir grubun üyesiyseniz, kurallara uyarsınız; fakat kurallara uymak için güven ve dayanışma olması gerekir. Bu yoksa kriz olur. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, Avrupa için örnek bir lider. Bunun temel nedeni Draghi'nin Avrupa'nın çıkarı için hareket etmesi ve Avrupa'da takım ruhunu geliştirmesi" yorumlarına bulunan di Montezemolo, her ülkenin bir sanayi politikası olması ve bu kapsamda en fazla gelecek vadeden sektörlere yatırımın desteklemesi gerektiğini kaydediyor.

Philippe Stark: "Avrupa ellerini kaybetti, ama beynini hala kullanabilir"
Dünyaca ünlü Fransız tasarımcı Philippe Stark Avrupa için çok net bir tablo koyuyor ortaya: "Avrupa ellerini, kollarını kaybetti, fakat hala bir beyni var ve bunu kullanması gerekiyor. Aklımız ve yaratıcılığımız dışında hiçbirşeyimiz yok."
Kendi tasarım sürecinde, "Neden yaratıyoruz?" sorusuna cevap aramaya başlayan Stark, bundan sonra "ürün yaratmaktan yerine, insanlara hizmet vermeye" odaklanacağını söylüyor. Bu konuda da önemli çalışmalara imza atıyor. Bunlardan birisi gençlere yaratıcı olmayı öğretecek bir okul açmaya hazırlanması. "Avrupa'nın son şansı yaratıcılık. Eğer geleceğimizi yaratamazsak, aşağı düşeriz" diyen Stark, aynı zamanda dünya genelindeki tüm işsizleri kayıt altına alan bir düşünce kuruluşu oluşturmayı hedefliyor. Hedef dünya genelindeki işsizlerin, dünyanın temel sorunlarına çözümler sunabilecekleri bir platform oluşturmak. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar