İhracatta "altın" artış mı?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

 

 

 
İhracatımız yükseldi ve 152 milyar ABD dolarına dayandı.
Geçen 2011 yılına ait 135 milyar ABD dolarına kıyasla oldukça iyi bir yere vardığımız söylenebilir. Bu konuda, dün (07 Ocak 2013 Pazartesi) gazetemizde yayınlanan, arkadaşımız Alaattin Aktaş "...ihracat artışının nedenine hiç değinilmeden çok büyük bir başarı sağlanmış edasıyla hareket edilmesi tuhaf oluyor." diye bir yorum yaparak yazısını şekillendirmiş ve İran'a yapılan altın satışlarının ihracat üzerindeki etkilerini konu alan bir analiz yapmış. Arkadaşımızın hesaplarına göre 2001 ile 2011 yılları arasındaki ortalama altın ihracatı yıllık 1.2 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiş. Ancak bu rakam 2012 yılında İran doğalgazı karşılığı olarak ihraç edildiği şeklinde yorumlanan miktar nedeniyle 13 milyar ABD doları gibi bir rakama erişmiş bulunuyor. Arkadaşımız da "...ihracat, 10-11 milyar dolarlık ekstra altın ihracatı sayesinde bu düzeyde. İşte o ekstra altın düşüldüğünde ihracat 142-143 milyar dolarda kalacaktı." diye yorum yapmış. Doğru söze ne denir?
Bu kadar da olsa, ihracatımızdaki artışı yadsımak gerçekleri görmemek olacaktır. Altın ihracatı olmasaydı bile ihracatımız yine de artmış bir durumda. Sadece, İran olayı olmasaydı, ihracat konusunu işleyen yetkililerimizin vurguladığı oranlarda olmayacaktı. İstatistik veriler her zaman bireysel yorumlara ve kullanımlara açıktır. O nedenledir ki bu işin uzmanları, net ve gerçeğe yakın verileri elde etmek istediklerinde, görünen sonuçları etkileyen sert hareketlerden arındırılmış ve dengelenmiş verilerin yer aldığı tablolar yaparlar. Alaattin Aktaş arkadaşımızın da yaptığı bu.
Bu 2013 senesinde ihracatın ne olacağını telaffuz ederken, sert etkilerden arındırılmış gerçek rakamlara dayanan bir tahminde bulunmanın daha makul olacağını düşünüyoruz. Kuşkusuz siyasilerimiz kendi bildiklerini okuyup istediklerini konuşmakta kendilerini serbest hissedecektir. Amma biz ihracatçıların bakması gereken yer gerçek değerlerin ışığında görünen yerler olacaktır. Eğer bizler ihracat artışının artarak sürdürülebilmesini ve 2023 yılının 500 milyar ABD doları seviyesine gelmesini hedefliyorsak yapmamız gerekenlere odaklanmamız şart.
 
1. İhracat pazarlaması ve uygulamaları konularındaki bilgilerimizi arttıralım. Bilgi dağarcığımızı güncel bilgilerle yenileyelim. Bunun için kendimize ve ilgili personelimize eğitim olanağı sağlayalım.
2. Yapabildiğimiz kısıtlı sayıdaki ihracat, bizleri yanılgıya düşürmesin. Dış ticaret konuları çok geniş ve kapsamlıdır. Herkesin her şeyi tam anlamıyla bilmesi mümkün değildir. Eksikliklerimizin farkına varıp gidermeye çalışalım.
3. Tecrübesinin ve bilgisinin sağlam olduğu kanıtlanmış kişilerden danışmanlık almaktan çekinmeyelim. Yapılacak hataların sonucunda uğranabilinecek zarar, danışmana verilecek ücretten çok daha fazlasına mal olacaktır.
4. Devletin ihracat için verdiği destekleri inceleyelim ve mümkün olduğunca kullanmaya çalışarak, ihracat bütçemizi rahatlatalım. Kendi hatalarımız yüzünden alınamayan destekler için "devletin cebinde akrep var" demeden hatalarımızı giderip, o cebe elimizi bilgi eldiveniyle sokup hakkımız olanı alalım.
5. Devlette ve bürokraside gördüğümüz yanlışları vurgulayıp, siyasete alet olmadan, meslek örgütlerimiz aracılığı ile baskı yaratıp, doğrunun bulunmasına katkı yapalım.
6. Başkaları ne yapmış diye kopyacılık yapmaktan ziyade başka uygulamalardan feyz alıp, biz ne yapabiliriz diye özgün işlere imza atalım ve yeni pazarlara açılalım.
7. İhracat, çok oyunculu bir takım işidir. Bireysel çabalarla bir yere gelmek mümkündür ancak şampiyonluğa giden yol, tüm takım oyuncularının aynı amaca hizmet ederek çalışmalarıyla aşılabilir. Ekibimizi aynı amaca yönlendirelim
Ne bilmediğimizin erdemine sahip olmak, bizleri her zaman daha ileriye taşıyacaktır.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019