İhracatta para nasıl kaptırılır?
Öncelikle, gelen müşteriyi kaçırmamak için, onun şartlarının hepsine evet deyip malı yükledikten sonra, müşterinin malları çekebilmesi için gereken belgeleri ona postalayıp, ihracat bedelimizin ödeneceği günü bekleriz. Yıllarca böyle çalışıp para kaptırmadan iş yapan ihracatçı yok mu? Var elbette ki bunlardan birisi benim, yıllarca böyle çalışıp bir lira bile kaptırmadık. Amma araştırma yapmadan, işin kurallarına uygun tedbirleri almadan iş yapmanın vebali, çok amma çok ağır oluyor.
İkinci olarak, malları vesaik mukabili ödeme şekliyle göndermemiz istendiğinde, alıcının parayı ödemeden malları çekemeyeceğini düşünür ve yüklemeyi yaparız. Alıcı anlaşmadan cayıp, malları çekmeyebilir ve mallar karşı gümrükteki antrepoda, günlük ardiye taksimetresi yazmaya başlar. Daha sonra alıcımızın, “yağmur yağdı böyle oldu veya güneş çıktı çiçekler soldu” bahaneleri ile malları gümrükten çekmemesi durumunda, “Eyvah biz şimdi ne yapacağız” sorusuna cevap ararız. Vesaik Mukabili ödeme çok mu güvensiz? Elbette değil amma Vesaik Mukabili ödeme şekli ile çalışmaya karar verdiğimizde, başımıza ne tür işler açılabileceğinden haberdar olup ona göre tedbir almazsak, sonumuzun hüsran olacağı da çok açık bir gerçek.
Üçüncü bir yol da akreditif karşılığı ödeme şeklini seçerek, ne akreditif detayı ile ne de akreditifi açacak bankanın kendisi ile ilgili hiçbir konuda ön değerlendirme yapmadan, alıcının istediği gibi açtığı bir akreditif karşılığında malları yükleriz. Akreditif detayları ile önceden ilgilenmediğimiz için “Bu belge nereden çıktı, biz bunu veremeyiz” gibi durumlarla karşılaşabiliriz. Hazırlanması istenilen belgelerin bazılarının detaylarını da sağlayamama durumu olabilir. Akreditifi açan bankanın veya bankanın bulunduğu ülkenin, döviz ve yabancı para transferleri konusunda sorunları olabilir ve akreditifi açan banka paranızı ödemeyebilir. Başka olasılıklara girmeden sadece bunların bile, paramızın alınmasını tehlikeye attığı çok açık. Akreditif bu kadar göz korkutucu mu? Elbette değil amma bunların hepsi olabilecek olumsuzluklar. Çaresi nedir derseniz, çare müzakerelerde gizlidir derim. Mal satma heyecanı ve gelen müşteriyi kaptırma veya kaçırma endişesi ile hareket etmeden, işin içerisindeki riskleri ve getirileri aklı selimle değerlendirirsek, sorun olmayacak veya en aza indirgenecektir.
Bir başka yol da “ödeme şekilleri” ile “teslim şekilleri / INCOTERMS” konusundaki bilgi eksikliği ile bu iki ayrı konuyu birbiri ile karıştırmaktır ki kerameti kendinden menkul bazı eğitmenlerin de bunu yapabildiğini görebilmekteyiz. “Ben malımı fabrikada teslim ediyorum” diyerek, ödemede riskten uzaklaşabileceğini düşünmenin, bizi ne kadar riske sokacağını düşünmek bile tüyler ürpertici. Bu iki konu, ihracat apartmanının iki dairesinde oturan ve komşu olan akrabalar gibidir. Hem birbirleriyle ilgilidirler ve hem de birbirlerinden bağımsızdırlar. Önemli olan bunlar arasında sağlıklı bir ilişki kurabilmektir.
Sözün özü şu ki nasıl iç piyasada para kaptırma oluyorsa, dış piyasada da oluyor ve daha da üzücü sonuçlar doğuruyor. Heyecana devam, bilgiye önem, hezeyana fren.