İhracatta fark yaratan öyküleri iyi okuyun!..

Hakan GÜLDAĞ
Hakan GÜLDAĞ [email protected]

Dünyada yeni ekonomi yeni yetenekleri gerekli kılıyor. Peki bu yetenekler firmalarımızda var mı?

İhracatın Yıldızları bizim çok sevdiğimiz bir yarışma...
Tam adı İhracatın Yıldızları - İhracatı Teşvik Ödülleri...
DHL Türkiye’nin işbirliği ile düzenliyoruz...
Akbank yarışmanın ana sponsoru...
Bu yıldan itibaren Vodafone da iletişim sponsoru oldu...
Türkiye’nin 2001 krizinden çıkmak için ihracata sarıldığı koşullarda tasarlandı...
İlk ödüller 2002 yılında verildi...
Geride bıraktığımız 11 yılda, hep Türkiye’de ihracatın geliştirilmesine, ihracatta katma değerin yükseltilmesine katkı sağlamayı amaçladı...
   ***
Bugün de başlangıçtaki amacı aynı titizlikle sürdürüyoruz...
O nedenle, bu yarışmada, sadece büyük ihracatçılarımızın performansı değerlendirilmiyor...
İhracatın Yıldızları Seçici Kurulu’nun değerlendirilmelerinde yaratıcı ihracat uygulamaları, yenilikçi yaklaşımlar öne çıkıyor...
Bu yılki İhracatın Yıldızları ödül törenini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımı ve akıllarda uzun süre kalacak konuşması ile 7 Mayıs akşamı gerçekleştirdik...
İlk ödüller Kreatif Ürün İhracatı kategorisinde verildi...
Jürimiz, her zaman olduğu gibi, bu dalda Türkiye’nin geleneksel ürün konseptinden farklı ürün ihracatı gerçekleştiren firmaları değerlendirmeye aldı...
   ***
Kreatif ürün kategorisinde finale kalan 3 firmadan biri Yıldız Soğutma oldu...
Yıldız Soğutma, yarışmaya Zonguldak’tan katılıyordu...
Ve ödüle çok ilginç bir ihracat uygulaması ile aday olmuştu...
Ne ihraç ettiğini duyunca sanırım siz de bana hak vereceksiniz...
Yıldız Soğutma, morg kabini ihraç ediyor...
Evet, yanlış okumadınız, morg kabini...
Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya...
Ve de klimalı tabut...
   ***
Yıldız Soğutma’nın sahibi Recep Taşkıran...
Klimalı tabut üretimine 2005 yılında başlamış...
Nasıl başladığına ilişkin hikayesi bence müthiş...
Devrek’te buzdolabı tamircisiyken, bir gün iki imam gelmiş dükkanına...
İmamlar, köyde bir cenazeleri olduğunu, gurbetteki yakınları gelene kadar bekletmek zorunda olduklarını anlatmışlar...
Ve bu amaçla bir vantilatör istemişler...
Taşkıran da, biraz espriyle karışık, ‘ben de vantilatör yok ama derin dondurucu var, isterseniz onu vereyim’ demiş...
   ***
Tahmin edebileceğiniz gibi hikaye burada bitmiyor...
İmamlar gülüp gitmiş, Recep Taşkıran da iş için başka bir ilçenin yolunu tutmuş...
Döndüğünde derin dondurucunun yerinde olmadığın fark etmiş...
Öğrenmiş ki, meğer iki imam, daha sonra fikir değiştirmişler...
‘Neden olmasın’ deyip derin dondurucuyu cenazeyi saklamak üzere köye götürmüşler...
Cenazeyi defnettikten sonra da, dondurucuyu getirmişler ve çok işe yaradığını söyleyip, teşekkür etmişler...
   ***
Bu olay, Recep Taşkıran’a ilham vermiş...
Zaten, tam da o sıralarda, bu tamircilik işi ile bir yere varmayacağı düşüncesiyle, yeni bir iş arayışı içindeymiş...
İlkel bir atölyede klimalı tabut yapıp satmaya başlamış...
Ardından da morg kabini...
Hastanelere, belediyelere, camilere, cem evlerine...
Bugün Belçika, Almanya, Azerbaycan ve Irak’a ihracat yapıyor...
Bugüne kadar bu ülkelere 1500’den fazla klimalı tabut...
500’ü aşkın 2-3 cenazenin konulabildiği morglar ihraç etmiş...
Bu ihracatı ile İhracatın Yıldızları Yarışma Jürisi tarafından üçüncülük ödülüne değer görüldü...
Şimdi, fiyatları 800 dolar ile 9 bin dolar arasında değişen ürünlerini yeni tasarımlarla geliştirip, piyasadaki pazar payını artırmayı hedefliyor...
   ***
Gelelim, İhracatın Yıldızları’nda Kreatif Ürün İhracatı Kategorisi’nde ikinciliği alan firmaya: Proted Protez...
Ona da ödül getiren ihracat uygulaması hayli ilginç...
Proted Protez 1992’de kurulmuş...
Ankara’da, İvedik OSB’de üretim yapıyor...
Ne üretiyor derseniz, adından da belli...
Protez ortez hastalarının ihtiyaç duyduğu el, kol, bacak gibi ortopedik ürünler...
   ***
Proted Protez, alanında Türkiye’de lider konumda...
GATA’dan Hacettepe’ye, TSK Rehabilitasyon Merkezi’nden Gazi Üniversitesi’ne bu konuda Türkiye’de referans sayılan birçok kurumun tedarikçisi...
Ama İhracatın Yıldızları ödülünü alması bu nedenle değil...
Ürün çeşidi ve kalitesi bakımından Avrupa’da bu alanda faaliyet gösteren birçok firmanın da önünde geliyor...
Dünyada pek çok ülkeye ihracat da yapıyor...
Ancak, jürimizin Kreatif İhracat Ödülü’nü Proted’e vermesinin nedeni de bu değil...
Hadi sizi merakta bırakmayayım...
Proted Protez’in İhracatın Yıldızları 2012 Kreatif Ürün İhracatı Ödülü’nü almasının nedeni “siyah ayaklar” üretmesi...
Evet, siyah ayaklar...
   ***
Bilirsiniz ortopedik ürünler insan tenine yakın renktedir...
Pembe beyaz...
Ama her insan pembe ve beyaz değil ki...
Afrika’daki protez ortez hastalarına da beyaz ayaklar satıldığını gören Ankaralı Proted Protez yöneticileri, hemen bu konuda kolları sıvamışlar ve siyah ayaklar üretmeye başlamışlar...
Afrika’nın pek çok ülkesine... Çocuk, kadın ve erkek amputeler için...
7 farklı fonksiyonda...
30 çeşit siyah ayak...
   ***
Proted Protez, geçen yıl siyah ayakları Tunus’a ihraç etmiş..
Bir de Ukrayna’ya...
Ukrayna ne alaka diye soracaksınız...
Eee, orada da siyahlar yaşamıyor mu?
Şimdi firma, Ar-Ge birimini kurmuş...
TÜBİTAK ile yeni bir proje geliştiriyor...
Otomatik elektronik dirsek ekleme projesi...
Almanya, Rusya, Romanya, İspanya ve İngiltere’ye ihracat yapıyor... Ama dünyada siyah ayak üretme işine giren ilk firma olarak yeni hedef pazarı Afrika...
Evet...
Size bu yıl İhracatın Yıldızları’ndan iki hikaye anlattım...
7 Mayıs gecesi 20 ödül verdiğimiz düşünülürse anlatacak hikaye çok..
Hepsi de gerçekten birbirinden ilginç...
Ama gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de olsanız, sayfanın sınırları var...
Yine de, merak etmişsinizdir...
Kreatif İhracat Ürünü Ödülü’nün üçüncüsü ve ikincisini anlattım. Peki bu ödülün birincisi kim oldu?
   ***
Narin BYS Holding...
İhracatın Yıldızları yarışmasına Mersin’den katıldı..
1957 yılından bu yana gıda üretiminde...
Dünyanın en büyük tahin üretimi kapasitesine sahip...
Müşterileri arasında Pepsi gibi dünya devleri var...
Ne yaptı da jüriden birinciliği kaptı derseniz, onu da hemen aktarayım: Bildiğiniz, bizim geleneksel tahinimizi astronotların yemek sepetine sokmayı başardılar...
NASA, yani ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi aracılığıyla...
Bunu da yeni bir teknoloji kullanarak yaptılar...
Dünyada ilk kez tahindeki yağ ayrışımını geciktiren ve pastörize eden bir teknolojiyi kullanarak...
   ***
Şimdi, hikayeler iyi, güzel de bunları size niye anlattım?
Amacım İhracatın Yıldızları Ödülleri’nin tanıtımını yapmak değil...
DÜNYA okurları 2002’den bu yana yarışma ile zaten tanışıklar...
Birçok okurumuz da bizzat bu ödüllerin sahibi oldu...
Bu hikayelerle anlatmaya çalıştığım şu: Dünya ekonomisi ilginç bir süreçten geçiyor...
Artık eskisi gibi tek vitesli bir dünyada yaşamıyoruz...
   ***
IMF Başkanı Christine Lagarde’ın kısa süre önce söylediği gibi en az üç vitesli bir dünya var karşımızda...
Bölgeler, ülkeler farklı gelişme hızlarına sahip...
Asya’da işlerin iyi gittiği ülkeler başka...
ABD’de başka, Euro Bölgesi’nde başka...
Hatta Avrupa’nın kuzeyi ve güneyinde bile farklı vitesler var...
Üstelik vites değişiklikleri, ekonomik bölge ya da ülkelerle de sınırlı değil...
Ülkelerin kendi içinde de vites farklılıkları var...
Sektörler arasında da...
Firmalar arasında da...
   ***
Kabul etmek lazım ki, yeni dönemde önem kazanan yeni yetenekler var...
Küresel rekabetin geldiği boyut...
Internet ile özetlediğimiz elektronik ortamlar ve haberleşme imkanlarının ortaya çıkardığı ağ ekonomisi...
Uzatmayayım, bu ve benzeri faktörler bilinen başarı kriterlerine yenilerini ekledi...
Klişe bir söz gibi gelecek ama “hız” önem kazandı...
Ancak hızdan kastım sadece bu elektronik ortam değil...
Hızla, nişi bulmaktan bahsediyorum...
Fırsatı görüp hemen o alana yönelmekten bahsediyorum...
   ***
Bugün açık ki, bir iş alanına ilk girenler, dünden çok daha fazla öne çıkma şansına sahip...
Hangi ülkede faaliyet gösterirseniz gösterin...
İster gelişmiş, ister gelişmekte olan...
Artık arada pek az fark var...
Bir inovasyonla..
Bir niş alanla öne çıkmak mümkün...
Aynen Proted Protez gibi...
Proted Protez’in hikayesi bize bir şey anlatıyorsa o da; işin nişte olduğu...
Ve tabii fırsatı görüp, rotasını hızla değiştirenler de bu çağda yarışta  öne geçebiliyor...
Aynen, tamirciliği bırakıp, fırsat gördüğü niş bir alanda üretime yönelen Yıldız Soğutma gibi...
   ***
Başarı hikayelerini, örnek vakaları biz genellikle dışarıdan ithal ederiz...
Harvard gibi ünlü üniversitelerden ya da pek havalı iş dergilerinin sayfalarından...
Oysa İhracatın Yıldızları’ndan şöyle kabaca aktardığım gibi esin verici örnekler gözümüzün önünde...
Faydalanmanız için...
Esinlenmeniz için sizi bekliyorlar...
Tabii, kastettiğim onların yaptıklarını aynen taklit etmek değil...
O yakışık almaz...
Aksine, girişimciye, gözünü hedefin görüldüğü yere değil, görüleceği yere dikmek yakışır...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar