ıhracatın riskleri!

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

İHRACAT SOHBETLERİ / Şefik Ergönül [email protected] Ticaretin her alanında olduğu gibi ihracatta da risk olması çok doğal değil mi? Bir KOBİ sahibi dostumuz, ihracata kalkıştıklarında nelerle karşılaşma olasılıklarının olduğunu ve bilinen diğer ticari risklerden ne farkı olabileceğini soruyor. İhracat yapmayan işletmeler hedefledikleri ihracat pazarına, ihracat yapan işletmeler ise hedefledikleri yeni pazarlara ilişkin hesaplar yapıyor. Bu yeni pazarlardan ne kadar pay kapabiliriz ve buralara ne kadar satış yapabiliriz? Bu sorunun cevabı yapılan hesaplarla verilmeye çalışılıyor. Ancak bu hesabın iç piyasa için yaptığımız diğer hesaplardan hiçbir farkı yok. Risk risktir, göze alır işe girersin satışlar iyi giderse ne ala. Satışlar umduğumuz gibi olmazsa yandı paralar. Aynı sonuçları, karşılaşılması olası rekabetin büyüklüğü ve iş yapıldığında, müşterilerin ödemede yaratabilecekleri sorunlar için de söyleyebiliriz. Oysa ihracat, kendine özgü birtakım riskleri içinde barındırmaktadır. Bu risklerin bir kısmı bizim ülkemizden veya müşterinin ülkesinden, bir kısmı müşteriden, bir kısmı da bazı fiziksel nedenlerden olabilir. Bunları aynı sırada ele alacak olursak ülkemizden kaynaklanabilecek risklerle başlamamız gerekecek Öncelikle hep konu edilen döviz kurlarından söz etmek gerekir sanırım. Hepimizin şikayet ettiği döviz kurlarındaki sert değişmeler ihracatçı için bir kabustan başka bir şey değildir. Ürünümüz önemli bir emtia ise devletin bu ürünün ihracatına koyabileceği tedbirler ve/veya yasaklamalar olabilir mi? Müşterinin ülkesinden kaynaklanan sorunların başında o ülkede yaşanabilecek siyasi istikrarsızlıkların sonuçlarının bize yaratacağı güçlükler gelecektir. Bununla ilgili olarak yaşadığım bir olayı aktarmak isterim. Yugoslavya dağılmadan önce bu ülkeden şirketime açılan bir akreditif karşılığı dövizin olmadığının, rambursman bankası olan bir Alman bankası tarafından bildirilmesi üzerine, bu akreditif konusu yüklemeyi yapmadık ve paramızı kaptırmadık. Öte yandan o ülkeden döviz çıkışları yasaklanmış veya kısıtlanmış olabilir. Ülke ile ilgili olarak savaş riskini de saymamız gerekebilir. Bu, geçtiğimiz günlerde Kenya'da yaşanan olaylar gibi bir iç savaş olabilir veya iki ülke arasında da bir savaş çıkabilir. Irak Kuveyt'i işgal etmeden yaklaşık bir hafta veya on gün önce Irak'a bir sevkıyat yapmıştım ve paramı da bu savaştan hemen önce almıştım. Savaş riskinden de teğet geçerek kurtulmuştuk. Döviz kurlarının ve ülke risklerinin arkasından ürünün, açılacağımız yeni piyasalarda ne kadar kabul göreceği riskini belirtmemiz gerekir. Büyük heveslerle hazırlanıp gittiğimiz piyasaların, ürünümüze göstereceği tepki ne olacaktır? Hiç kabul görmezse veya talep beklenilenin altında olursa ne yapacağız? Ayrıca müşterimizle yapılan anlaşma nedeniyle veya müşterinin ödemelerinde oluşabilecek aksamalar için, yargıya gitmek gerekirse ciddi sorunlar yaşanabilir. O ülkenin hukuk sisteminde bir mücadele içerisine girmek önemli masraflara neden olabileceği gibi, hukukun kişilere göre uygulanma olasılığı olan bazı ülkelerde de sonuçlar zaten baştan belirlenmiş olacaktır. Fiziksel riskler arasında uzun mesafelere yapılacak taşımaların ve bu taşımalar sırasında içerisinden geçilebilecek iklim koşullarının ürüne verebileceği zararları belirtmek gerekebilir. Doğal ürünler satan bir işletmenin Uzakdoğu'ya gönderilen ürünlerinin, konteynerin maruz kaldığı yüksek sıcaklık nedeniyle küflenmesi de buna örnek verilebilir. Riskleri tahmin edebilirsek, yönetmemiz de kolay olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019