İhracatın gücü adına...
Uzun zamandır merakla beklediğimiz haber nihayet geldi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye ihracatında ilk 1000 sırayı alan ihracatçıları açıkladı.
İlk 1000 ihracatçı, toplam ihracatımızın %59.6 kadarını yapıyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin açıklamalarına göre, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 50.17’sini ilk 500 firma yapmış. İkinci 500 yüzde 9.4’ünü, geriye kalan 59 bin ihracatçı da toplam Türkiye ihracatının yüzde 40.39’unu gerçekleştirmiş.
İlk 1000 ihracatçıdan geri kalanını KOBİ’ler yapıyor demek mümkün değil. Amma Sayın Büyükekşi’nin ifadesi ile “ İhracat tabana yayılıyor “ demek mümkün. İlk 1000 ihracatçının toplam Türkiye ihracatının içerisindeki payının azalma eğilimini devam ettirmesi memnuniyet verici. Ancak 2012 yılının ilk bin ihracatçısının yaptığı ihracatın, toplam Türkiye ihracatındaki payının %58.09 olduğunu düşünürsek 2013 yılında küçük ihracatçıların payının azaldığını görüyoruz.
İlk bin ihracatçı listesinin üst sıralarına doğru baktıkça, firmaların yaptıkları ihracat rakamlarının gerçekten takdire şayan bir biçimde arttığını görüyoruz. Ancak madalyonun arka yüzü o kadar parlak değil. İhracat yapanlar listesinde yukarıdan aşağıya doğru inildiğinde, ihracat rakamları arasındaki fark ürkütücü bir biçimde azalarak değişiyor.
İlk 1000 ihracatçı, o rakamları bir türlü tutturmuş da KOBİ ihracatları ne seviyede diye bakmak gerekiyor. Ancak bu konuda elimizde sağlıklı veri olmadığı için, bu konuda bir sayı söylemek sadece tahminden ibaret olacaktır. KOBİ ihracat rakamları hakkında yorum yaptığımız 08.04.2014 tarihli “ İhracatta KOBİ Payı “başlıklı sohbetimizde, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sayın Nafiz Karadere’nin bir beyanatına dayanarak KOBİ’lerin toplam ihracat içerisindeki payının %15 olabileceğini belirtmiştik.
Bir süre önce gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Hakan Güldağ ile yaptığımız bir sohbette bana sorduğu “2023 ihracat hedefi olan 500 milyar dolar hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna verdiğim “500 milyar az bile” cevabına ne kadar şaşırdığını hatırlıyorum. Ancak sözlerimin devamında “Uyuyan dev olan KOBİ’leri uyandırabilirsek” diye devam ederek sözlerime açıklık getirmiştim.
KOBİ yöneticilerinin, bürokrasiden daha hızlı hareket ettiklerini görüyoruz. Özellikle son iki yılda Anadolu sathına yayılan eğitim ve seminerlerimizde KOBİ yöneticilerinin ihracata olan ilgilerinin yoğun bir şekilde arttığını görüyoruz. Bilgiye olan açlıklarını gizlemeden ve dertlerini içtenlikle anlatarak programlara katılıyorlar.
En çok şikayet edilen konular ise devletin yaparız dediklerini çok ağırdan alması ve desteklerin bıktırıcı gecikmelerle ödenmesi. Büyükler sorunlarını daha rahat çözüyorlar da KOBİ’nin gücü karşılaşılan sorunları kendi başına çözmeye yetmiyor.
İlk 1000 ihracatçının toplam Türkiye ihracatı içerisindeki payını KOBİ’lerin ihracatlarını arttırarak azaltmak istiyorsak, devletin “Veririm” dediği destekleri tez zamanda vermesi ve Eximbank gibi kurumların etkinliklerinin ve hizmet hızlarının arttırılması gerekir.
Devletin yapabileceği daha çok şey var da biz ihracatçılara mevcut olanları hızlı ve sorunsuz versin de görsün ihracat nerelere gelebiliyor.