İhracatın e-faturası var
Bu sözüm tarihe geçer mi bilmem, ama dayanamayıp yine tekrarlayacağım; “Türkiye'yi dünyanın gerek en büyük ekonomilerinden birisi haline getirmenin, gerekse gelişmişlik düzeyini arttırmanın yolu ihracattan geçer.” Ülkemizin en çok ihtiyacı olan ihracatı arttırmak elbette, fakat unutmamak gerekir ki, özellikle de katma değeri yüksek olan ve sürdürülebilir markalar yaratarak oluşturulacak ihracat. Konuya değinmeden önce bakın dünyanın en değerli şirketlerine bir göz atalım. Henüz yeni açıklanan bu listede ilk 10 sıralama da yer alan bu markaların pek çoğunun ortak özelliği teknoloji şirketi olmaları ve tüm dünyada kullanılır ürün veya hizmetleri ihraç ediyor olmaları.
Sanırım sadece bu liste bile benim ne demek istediğimi ortaya koyuyor. İhracat, katma değerli ürün veya hizmet, güçlü markalar.
Ülke ihracatımızı arttırabilmemiz için gerçekleştirilen her tür adımı izliyor ve destekliyoruz, bu yönde son yıllardaki çaba elbette takdir edilecek boyutta. İhracata bir yenilik de e-fatura ile neredeyse gelmek üzere. Daha önce 2016 yılında başlayacağı duyurulan, ancak şimdilik sadece Vergi Usul Kanunu çerçevesinde e-fatura tanzim etmek zorunda olan mükellefleri kapsayacak olan bu yenilik ile 1 Temmuz 2017'den itibaren ihracatta da e-fatura düzenlemek zorunlu hale geliyor.
Gümrük idaresinde işlem yapacak firmalara ilişkin elektronik ortamda alınabilecek tüm belgelerin kağıt ortamından kurtulması amacıyla başlaması hedeflenen bu uygulama sayesinde; gerek Maliye Bakanlığı gerekse gümrük idareleri tarafından kontrollerin artması ve olası yolsuzlukların önüne geçilebilmesi böylelikle de devletin şeffaf ortam oluşturulması ana hedef olarak karşımıza çıkmakta. E-fatura'nın varlığı ile ana kaynağa ve veriye ulaşılması sağlanılmış olacak. Bu durum sonucunda da anında bilgiye ulaşılacak olması, kamu otoritesinin ihracatçıya güvenini daha da arttırır hale gelecek.
Tabi yine bu uygulamanın bir çıktısı olarak da ağırlaştırılmış bürokrasinin daha basit hale indirgenmesi de mümkün hale geliyor olacak; en azından beklentiler bu yönde.
Geçtiğimiz gün, içinde bulunduğum kurumun düzenlediği bir panel ile de bu konuyu etraflıca ele aldık. Gümrük müşavirlerimiz, TİM ve Koç Sistem üçgeninde pek çok soru cevap ulurken, mevzuat alt yapısında henüz bazı konuların tamamlanmadığı ve sürecin devam ettiği, ancak neredeyse sona yaklaşıldığı anlaşılmış oldu. Bu durum merakla beklenilen ertelenme hususundaki beklentileri ise azaltırken, uygulamanın zamanında devreye alınacağının sinyallerini de vermiş oldu. Maliye Bakanlığı ile entegrasyonun da büyük önem taşıdığı bu uygulamada teknoloji tarafında aslında pek çok konunun tamamlandığı ve bir kısım firmanın bu uygulamayı devreye aldığı ise göze çarptı.
Bugün yalnızca VUK çerçevesinde e-fatura düzenleyen firmalara bu uygulama bir zorunluluk olarak getirilmiş olsa da gerek amacı itibarı ile gerekse atılan adımlarla, uygulamanın genişletileceğini ve ileride tüm firmalar için e-fatura uygulanacağına da işaret etmekte. Yani bu konuyu tüm ihracatçılar yavaş yavaş ajandalarındaki yapılacaklar listesine dahil etseler iyi olacak görünüyor.
Yazımı küçük bir hikaye ile kapatmak istiyorum bu defa. Karınca bir gün hazırlık yapmış ve yola koyulmuş; onu gören dostları sormuşlar hayrola nereye diye, o da Hacca gidiyorum demiş. Herkes gülmüş, senin bu hızla varman mümkün değil diye. Karınca cevap vermiş, olsun varamasam da yolunda ölürüm. Kıssadan hisse; bir gün dünyanın en büyük ihracatçılarından birisi olur muyuz bilmem ama, bu yola baş koymuş olmak bile ümit ve mutluluk verici.