İhracatın arttırılması üzerine...(1)
Son aylarda ihracatımız istikrarlı (!) bir şekilde azalmaya devam ediyor.
Bunun kabahatini yükleyeceğimiz günah keçisi çok ABD Doları /euro paritesindeki aleyhimize değişmeler, dünya ticaretindeki daralmalar vb epeyce keçiyi sıralayıp güzel bir sürü yapabiliriz. Bunların hiç birisi de sudan bahaneler değil. Hepsinde de ciddi haklılık payları var. Diyeceksiniz ki “ Hal böyle ise, niye bahane yaratmak konusunu gündeme getiriyorsunuz?”
Kimseyi bahane yaratmakla suçlamak niyetinde değiliz. Amma 40 yılını geride bıraktığımız ve gönülden bağlı olduğumuz dış ticaret sektörünün ilerlemesi ve önünün açılması için, bahane gibi görünseler bile olumsuz gelişmelerin nedenlerinin, geçici çözümler dışında, kalıcı ve sürdürülebilir tedbirlerle ortadan kaldırılmasına çalışılmasının gerek şart olduğunu düşünüyoruz. Yıllardır yaptığımız dış ticaret çalışmaları, eğitim ve seminer etkinlikleri ile danışmanlık görüşmeleri faaliyetleri sırasında gördüklerimiz, karşılaştıklarımız ve edindiğimiz tecrübelere dayanarak olması gerekenleri, genel çerçevede sıralamak isteriz.
1- Gerek ihracat üretimi ve gerekse uluslararası pazarlama konusunda, insan kaynağı yeterliliklerimizin mutlaka yükseltilmesi gereklidir.
2- Özellikle büyük eksiğimiz olan “yurtdışı pazarlama personeli” açığının kapatılabilmesi için, gerek iki yıllık ve gerekse dört yıllık Dış Ticaret Meslek Okulları'nın işlevsel hale getirilmesi şarttır. Burada okuyan öğrencilerin, mutlaka ve mutlaka iş hayatının içerinde gerçek anlamda çalıştırılarak yetiştirilmesi sonuç verecektir. Buradaki çocuklarımızın, herhangi bir yabancı dili bilerek mezun olmaları mutlaka varsayım olmalıdır. “ Biraz biliyorum “ diyenlerin, bırakın ürün tanıtımı ve pazarlamasını yapmalarını, kendilerini bile ifade etmelerini bekleyemezsiniz.
3- Üretimde çalışanlarımız, yurt dışı müşterisinin, iç piyasa müşterisinden farklı beklentilerle karşımızda olduğunu öğrenmeli ve üretimi ona göre yapmalıdır. “Bu da idare eder, bunu burada herkes kullanıyor“ gibi, işletmelerin uluslararası pazarlarda çalışabilmelerini engelleyebilecek tutumlar, işletme içi ve dışı eğitimlerle ortadan kaldırılmalıdır.
4- Yurt dışı pazarlama için gereken insan kaynaklarının, hedef pazarlarla iletişim kurabilmek için gereken yabancı dil yeterliliğine sahip olmalarının yanı sıra hedef pazarların, ticaret ve sosyal kültürlerini öğrenmeleri de işlerini kolaylaştıracak bir unsurdur.
5- Siyasilerimiz, siyaseten gerekli olan, günü ve itibarı kurtarma çabasının yanısıra, alınacak olan tedbirlerin, kalıcılık ve sürdürülebilirlik niteliklerini düşünmelidirler.
6- Ticaret Müşavirlerimizin “Bize kompass detayı ve ticaret odalarının adreslerini vermeyin“ diyen iş insanlarımıza “ Güncel Bilgi Nedir “ diye sormamaları ve küf kokan kataloglardan değil piyasada dolaşarak toplanmış verileri iletmeleri gerekir.
7- Ticaret müşavirlerimizin, “Bizim adamımız veya filancanın yakını” gibi kıstaslardan uzak, liyakate göre seçilmeleri ve tayin edilmeleri beklenir. Bu kıymetli insanların, bürokratik işlemlerle bunaltılmadan, bulundukları yörelerin iş hayatına dahil olmalarına ve “Güncel Ticari Bilgileri” elde edebilmelerine imkan sağlanmalıdır.
Haftaya biraz da başka başlıkları irdeleyeceğiz.