İhracatın artıya geçmesini sağlayan geçen yılki çöküşle oluşan baz etkis

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İhracat on üç ay aradan sonra bir önceki yılın aynı ayına göre artış gösterdi. Daha önce son kez geçen yılın eylül ayında bir önceki eylüle göre artan ihracat, sonraki on üç ay boyunca bir önceki yılın aynı ayının altında seyretti. Bu yılın ekimiyle birlikte tablo değişti; ihracat geçen yılki düzeyin üstüne çıktı. Öyle ki, son aylarda dış ticaret verilerini açıklarken haber bülteninin başlığını

genellikle “Dış ticaret geriledi” diye atan Türkiye İstatistik Kurumu bile, bu kez ekim ayıyla ilgili haber bülteninde başlığı “Ekim ayında ihracat arttı” diye değiştirme yoluna gitti.

İhracatı artıran baz etkisi

Daha önce de zaman zaman dile getirdiğimiz bir görüş var. 11 Kasım’da yayımlanan yazıyı da tümüyle bu konuya ayırmıştık ve verileri okuma alışkanlığımızı değiştirmemiz gerektiğini vurgulamıştık. Temel görüşümüz şuydu: Normal ve sıradan bir ekonomik konjonktür döneminde oluşan veriyle dünyanın gördüğü ikinci en büyük kriz döneminde oluşan veriyi karşılaştırmak ve bundan bir takım sonuçlar çıkarmaya çalışmak pek de sağlıklı bir değerlendirme olmaz. Bu durum, demiştik, biraz da elmayla armudu toplamak gibidir, yanlışa götürür.

Krizin söz konusu olmadığı 2008 yılının belli bir dönemine kadar gerçekleşen örneğin aylık sanayi üretimini, krizin neredeyse en şiddetli hissedildiği bu yılın aynı dönemiyle kıyaslamak, dramatik bir üretim gerilemesi sonucu doğuracaktı, nitekim doğurdu da. Bu tür verilerin istatistik anlamında elbette doğru olduğunu, ancak krizden çıkış işareti görüp görmeme anlamında önceki aya göre değerlendirme yapılması gerektiği görüşünü dile getirdik. Hatta bu değerlendirmenin de bir basamak ötesine geçip, Batı ekonomilerinde artık iyice yerleşmiş olan “tahmine göre gerçekleşme” yaklaşımını benimsemek  gerektiğinin altını çizdik. Kuşkusuz bizde henüz tahmin mekanizmasının tam ve sağlıklı işlediği söylenemezdi, ama bir yerden de başlamak gerekiyordu.

Yeniden ekim ayı dış ticaret verilerine dönelim. Ekim ayında ihracat, bir önceki döneme göre artış anlamında son on üç ayın rekorunu kırdı. Aslında ekim ayı ihracatı, geride kalan on üç aylık dönemin en yüksek gerçekleşmesi, bunu da dikkate almak gerekir. Ancak, şu gerçeği de kabul etmek gerekir ki, bu yılın ekim ayındaki ihracatın artıya geçmesi, tümüyle küresel kriz yüzünden geçen yılki ihracatın dramatik bir düşüş göstermesinden kaynaklandı. Geçen yıl ekim ayındaki ihracat, eylüle göre yüzde 24 düşmüştü. Bu yılın ekim ayındaki ihracat ise eylüle göre yüzde 19 arttı. Türkiye, geçen yıl küresel krizin dış ticaret üstündeki etkisini, ihracat yönüyle en belirgin şekilde ekim ayında yaşamaya başlamıştı. Grafiklerde de kolaylıkla görülebileceği gibi, bu yılın ekim ayında artıya geçen ihracat, geçen yılın ilk dokuz ayındaki rakamlara yaklaşamıyor bile. Ekimde artıya geçilmesinin nedeni ise açık; geçen yıl çöküş, bu yıl artış yaşanmış olması.

Yıllıkta büyük fark var

İhracat ekim ayında geçen yılın üstüne çıkmış olmakla birlikte yıllıklandırılmış ihracat geçen yılın halen çok altında seyrediyor. Eylül ayında yıllık bazda 99 milyar 952 milyon dolarla son yirmi beş ayda ilk kez 100 milyar doların altına inen ihracat, ekimdeki yükselişle birlikte yeniden 100 milyar sınırını aştı. İhracat, ekim ayı itibariyle yıllık bazda 100 milyar 332 milyon dolar oldu. Ancak yıllık ihracat, geçen yılın aynı ayındaki 136 milyar dolara göre halen yüzde 26 daha aşağıda bulunuyor.

İthalat da kasımda artıya geçecek

İhracatla ithalatın eğiliminde şöyle bir fark var: İhracat geçen yıl ekimde çok hızlı bir düşüş göstermişti, bu yıl ise belirgin bir artış var ve bu yüzden 2008 ve 2009 ekimindeki rakamlar çakıştı ve 2009 üste çıktı. İthalatta ise keskin hareketler yok. İthalat, geçen yıl temmuzdan sonra düzenli olarak ve düzgün bir eğri çizerek azalmaya başladı. Bu yıl ise hazirandan beri neredeyse yatay bir seyir oluştu. 2008 ve 2009 rakamları her geçen ay birbirine biraz daha yaklaştı ve kesişme öyle görünüyor ki kasım ayında gerçekleşecek. Kasım ayı ithalatı, geçen yılki düzeyin üstüne çıkacak ve bu en azında 2010 yılının ortasına kadar öyle kalacak.

Ekonomideki toparlanmanın hızına ve başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında ortaya çıkacak artışa bağlı olarak ithalat belki de çok daha yüksek düzeylerde oluşabilecek. Cari işlemler dengesindeki açığın büyük ölçüde dış ticaret dengesine, dış ticaret dengesinin de ithalatın boyutuna göre şekillendiğini, bu yıl 11 milyar dolarda kalması beklenen cari açıkta hedefin 2010 yılı

için 18 milyar dolar olduğunu da yeri gelmişken hatırlatalım. Ekonomideki toparlanma ve buna bağlı olarak ithalatta ortaya çıkacak tahminleri aşacak bir artış, cari açığın da daha yukarılarda oluşması sonucunu doğuracak.

Yıllık ithalat en düşük düzeyde

Yıllık ithalat ise ekim ayı itibariyle 136 milyar dolara geriledi. Bu düzey, üç yıl önce 2006 yılının ekim ayında 135 milyar dolar olan yıllık ithalattan sonraki en düşük rakama işaret ediyor. Bu yıl ekim ayında 136 milyar dolara kadar inmiş olan yıllık ithalat, geçen yılın aynı ayındaki 211 milyar doların yüzde 36 altında bulunuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar