İhracatçılar Türk Exımbank’a umudunu bağlamış…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

Neden Türk Eximbank’a umut besleniyor?...

Yazımızın başında hemen söyleyelim. Gerçekten ihracatçılar Türk Eximbank’a ve yönetimine umudunu bağlamış durumda. Aslında İhracatçılarımızın TÜRKEXİM’e bel bağlamaları da haksız değil. Bunun çok temel ve haklı nedenleri var.

Birincisi; daha önce Hazine Müsteşarlığına bağlı olan Türk Eximbank’ın Ekonomi Bakanlığına bağlanmış olması. Bunda Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin büyük payının olduğu açık. Zaten Nihat Zeybekçi’nin DEİK’in yeniden yapılandırılmasındaki başarısı da ortada.

Kaldı ki Nihat Zeybekçi, tekstilin önemli merkezlerinden biri olan Denizli’de tekstil sektöründe patronluktan geliyor. Yani işin içinden geliyor.

İkincisi de; TürkExim’in yeni yönetiminin şekillenmiş olması. Meslektaşım ve uzun yıllar mesai paylaştığım Adnan Yıldırım’ın, çok isabetli bir tavırla Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi tarafından işin başına getirilmiş olması. Adnan Yıldırım’ın da kamudaki başarılı görevlerinden sonra çok uzun yıllar özel sektörde ve meslek örgütlerinde deneyim kazanmış olması. Gerçekten heyecan, vizyon sahibi ve sonuç odaklı birisi.

Bir diğer neden ise, Türkiye’nin ihracat yapma zorunluluğunun bulunması. Bu üç temel neden dolayısıyla konunun önemi kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bunu Türk Eximbank’ın bazı ihracatçı birlikleriyle 5 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul’da yaptığı toplantıda gördük.

Bizi bu toplantıya davet eden değerli dostum İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle’nin koordinasyonunda, İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) ile İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) üyelerinin geniş katılımlı toplantısında bu gelişmeyi bizzat müşahade ettik.

Rakamlarla Türk Eximbank’ın performansı:

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, toplantının başında yaptığı görsel sunumunda bankanın performansını rakamlarla ortaya koydu. Banka’nın basın bülteninde de yer alan 2017 yılına ait ilk 6 aylık rakamları şöyle bir özetleyelim:

- Bilindiği üzere Türkexim’in; İhracatçılarımızın gerek üretim, gerekse satış süreçlerindeki finansman ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik 28 ayrı ürün veya programı var.

- Bunlar içerisinde özellikle nakdi kredi, alacak sigortası ve ihracatçıların alıcılarına yönelik krediler öne çıkıyor.

- 2017 yılının ilk yarısında ihracatçılarımıza sunduğu toplam finansman desteği geçen yılın aynı döneminde 16,3 milyar dolardan 18,8 milyar dolara yükselmiş.

- Bu desteğin 11,7 milyar doları nakdi kredi, 7 milyar doları ise alacak sigortası olarak sağlanmış.

- İhracatçılarımıza sağlanan finansman desteği 2017’nin ilk 6 ayında dolar bazında yüzde 15 arttırılmış. Oysa bu artış 2016 yılının aynı döneminde sadece yüzde 3 ve 2015 yılının aynı döneminde de yüzde 1 olmuş.

- Bankanın sağladığı nakdi kredilerde yüzde 34 ile son dört yılın en yüksek artışı gerçekleştirilmiş. Yani 2017 yılının ilk ayında kredi stoku TL bazında 66 milyar TL’ye ulaşmış.

- İhracatçılarımızın yurtdışındaki alıcılarının ticari ve politik risklerini üstlenmeden faaliyetlerini yürütmelerine imkan tanıyan alacak sigortası da yaklaşık 7 milyar dolar ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33 artmış.

- Bankanın son 1 yıl içinde kredi müşterisi olan firma sayısı yaklaşık yüzde 9 artarak 6.834 ve sigortalı ihracatçı sayısı da son bir yılda yüzde 16 oranında büyüyerek 2.671 olmuş. Dolayısıyla Türk Eximbank 2017 yılının ilk yarısında ulaştığı ihracatçı sayısını yüzde 12,5 oranında artmış.

- Türk Eximbank bankacılık sektörü ihracat kredilerinin yüzde 41,6’sını tek başına kullandırmış.

- Bu arada yılın ilk altı ayında, Bankaya duyulan güvenin göstergesi olarak dünyanın önde gelen bankalarından sendikasyon kredisi ve ikili ticari krediler yoluyla toplam 1,8 milyar dolar kaynak sağlanmış.

Bilindiği üzere; Türk Eximbank, ihracatçıları aşağıdaki 3 kaynaktan finanse ediyor:

1. 17 milyar dolar tutarındaki TC Merkez Bankası Reeskont Kredisi

2. 9 milyar dolara ulaşan yurtdışı bankalardan alınan borçlar

3. 5.3 milyar lira tutarındaki bankanın kendi öz kaynakları

Dikkat edilecek olursa bunlar içerisinde en düşüğü bankanın öz kaynakları. Gerçekten de bankanın sermayesi, bu talepler ve baskı karşısında yetersiz kalıyor. Bankanın 3.5 milyar lira olan sermayesi yılın başlarında 10 milyar liraya yükseltildi; ama Hazine tarafından bu sermaye henüz ödenmedi.

Dolayısıyla ihracatçıların taleplerine baktığımızda görüyoruz ki Türk Eximbank’ın sermayesinin belli bir plan dahilinde ve hızla ödenmesi gerekiyor. Kaldı ki 150 milyar dolar ihracat için 10 milyar lira sermaye bile yetersiz kalıyor. Düşünün 10 milyar lira yılda 4 kez döndürülse 40 milyar liralık (yaklaşık 11 milyar dolarlık) kaynak yaratılması anlamına geliyor. Bu bile ihracatçının ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.

İhracatçıların talepleri…

Toplantıda onlarca ihracatçı sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Bunların bir kısmı günübirlik ve gerçekçi olmayan talepler olmakla beraber; büyük bir çoğunluğu çok önemli ve anlamlıydı.

İhracatçılarımızın bu taleplerinden birkaçı şunlardı:

- İhracatçıların bildiği ve konuşamadığı en önemli sorun, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Bankanın kaynaklarının artırılması.

- Finansmana erişimde çok önemli bir konu olarak teminat sorunlarının giderilmesi.

- Hatta can suyu niteliğinde teminatsız işletme sermayesi kredisi alınması.

- Yüksek maliyetli teminat mektubu komisyonlarının veya yüklerinin azaltılması.

- Hükümetin yasal zemine kavuşturduğu işletmelere yönelik sicil affı konusunun bankalarca uygulanabilir hale getirilmesi.

- Diğer bir yığın perakende talepler…

Sonuç olarak söylemek gerekirse; Türk Eximbank için oluşturulan bu olumlu havanın sürdürülmesi adına, İhracatçı Birlikleri gibi meslek örgütlerimizin daha sistematik ve makro yaklaşımlar sergilemesi ve ihracatçılarımızın da mikro çözümler üretmesi şart.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar