İhracatçı firmalar ve AB sınırda karbon düzenlemesi mekanizması

Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR
Avukat Prof. Dr. Funda BAŞARAN YAVAŞLAR [email protected]

Avrupa Birliği’nin (AB) iklim politikasının temel unsurlarından biri Avrupa Yeşil Mutabakatı’dır. Avrupa Komisyonu’nun 11.122019’da sunduğu ve Avrupa Konseyi’nin hemen ele aldığı bu Mutabakat’ın amacı, 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonunun AB’de sıfıra indirilmesi ve böylece Avrupa Kıtası’nın çevreye karşı nötral bir hale gelmesidir.

Paris İklim Anlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülükler de bu şekilde yerine getirilmiş olacaktır. Yeşil Mutabakat, iklim, çevre, enerji, ulaştırma, sanayi, tarım ve mali piyasa düzenlemesi (/sürdürülebilir finans) alanlarında pek çok önlemi içeren bir pakettir. İklim değişikliği ve çevresel bozulmaya karşı, AB’de 2005 yılından beri Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) uygulanmaktadır.

AB’nin emisyonları azaltmaya yönelik ana aracı olan ETS, enerji yoğun endüstriler ve elektrik üretim sektörü için sabit emisyon üst sınırlarına ve emisyon tahsisatlarının ticaretine dayanan bir CO2 piyasasıdır. ETS sayesinde, 2005’den bu yana AB'deki emisyonlar %41 oranında azalmıştır.

Bu bağlamda, Yeşil Mutabakat kapsamı içinde 14.07.2021 yılında Komisyon tarafından sunulan ve 28.03.2022’de Avrupa Konseyi tarafından ilk kısmı kabul edilen “%55’e Uygun” (Fit for %55) paketiyle, 2030’a kadar birbiriyle bağlantılı iklim, çevre, enerji, ulaştırma, sanayi, tarım ve mali piyasa düzenlemesi alanlarındaki net sera gazı emisyonunun en az %55’e indirilmesi (paket ismini bu %55 amacından almaktadır), bu alanlardaki düzenlemelerin bütüncül bir yaklaşımla AB’nin iklim amaçlarına uygun hale getirilmesi ve ETS'nin reforme edilerek daha iddialı olması istenilmiştir. Daha sonra, %55’lik bu hedef ETS kapsamına giren sektörler bakımından %62’ye yükseltilmiştir.

ETS uygulamasına ilişkin mevzuatın güncellenmesiyle, maliyet artışı ile karşılaşan firmaların üretimlerini iklim koruma önlemlerinin AB’den daha az iddialı olduğu ülkelere kaydırmasını ya da sera gazı emisyonu yoğun ürünlerin ithalatında artış olmasını önlemek amacıyla “Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması” (SKDM) kabul edilmiştir. SKDM, ETS’ye eşdeğer bir karbon fiyatlandırması mekanizması olup, SKDM kapsamına giren ürünlerin AB’ye ithalatı aşamasında uygulanacaktır.

Dolayısıyla, AB ülkelerine ihracat yapan firmalar tarafından yüklenilecektir. Bu nedenle de, Türkiye’den AB ülkelerine ihracat yapan firmalar bakımından takip edilmesi gerekmektedir. SKDM Tüzüğü 17.05.2023 itibariyle yürürlüğe girmiş olup, firmalar bakımından mali yükümlülük doğuracak dönem 01.01.2026’dan itibaren başlayacaktır.

SKDM kapsamına şimdilik, demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen sektörleri girmekte olup, SKDM’ye tabi ürünler listelenmiştir. Mali yükümlülük, hem SKDM kapsamındaki ürünlerin AB’ye doğrudan ithalatında hem de başka SKDM ürünlerinin üretimi aşamasında girdi olarak kullanılmış olmaları halinde söz konusudur.

SKDM kapsamındaki bazı ürünler için sadece doğrudan emisyon hesaplanacakken, çimento ve gübre ürünleri ile aglomere demir cevherleri gibi bazıları için dolaylı emisyon da (üretimde kullanılan elektrik üretimi kaynaklı emisyon) mevcuttur. Karbon ücretlendirmesi SKDM Tüzüğü’ne ve bağlı mevzuata uygun bir şekilde yapılacaktır. Burada, ithal edilen ürünün niteliği önemlidir.

Elektrik haricindeki her ürün için, toplam ürün miktarı içinde gömülü emisyon miktarına, ETS’de ürünün muadiline sağlanan ücretsiz tahsisat miktarına ve menşe ülkede ödenmiş karbon ücretlerine bakılacaktır.

01.10.2023-31.12.2025 arası geçiş döneminde, SKDM kapsamındaki ürünlerin AB’ye ithalatı, ya doğrudan ithalatçı firmalar ya da onlar adına işlem yapan dolaylı gümrük temsilcileri tarafından gerçekleştirilecektir. Bunlar, üç aylık dönemler itibariyle, takip eden bir ay içinde ithal ettikleri ürünlere ilişkin olarak SKDM raporu düzenlemek zorundadırlar.

01.01.2026 sonrasında ise, SKDM kapsamına giren ürünlerin ithalatının, AB ülkelerinden birinde yerleşik olan “yetkilendirilmiş SKDM temsilcisi” tarafından yapılması öngörülmektedir.

Doğrudan ithalatçı firma ya da dolaylı gümrük temsilcisi de gümrük işlemlerini yapabilir. 2026’dan itibaren SKDM bildirim yükümlülüğü yıllık bazda ve ithalatın yapıldığı yılı takip eden yılın Mayıs ayı sonuna kadar gerçekleştirilecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar