İhracat hedeflerinde sapmalar varsa
Kayseri, özverili ve de kararlı bir duruşla yıllar önce başlattığı sanayileşme hareketini üretimle taçlandıran, ürettiklerini iç ve dış pazarlarda satarak hem il, hem de ülke ekonomisine katkı sağlayan bir kent. Özellikle son yıllarda gerek üretim ve istihdam, gerekse yatırım bahsinde ortaya koyduğu performansla, adından sıkça söz ettiren kentlerden biri oldu. Kentin bugün, toplam büyüklüğü 42 milyon metrekareye varan düzenli endüstri alanları, buralarda üretim yapan irili ufaklı bin 500 işletmesi var. Bu işletmelerde 86 bin 800 kişi istihdam ediliyor. Dahası ISO’da ilk bine girmiş 32 firması, 9 Ar-Ge merkezine sahip. Kısacası Kayseri, son otuz yılda gerek yatırım ve üretim, gerekse ihracattan yana önemli mesafeler katetmiş bir kent. Ancak ne var ki, istihdama açılan yollarda tıkanmalar var. İhracat 2015’ten bu yana yerinde sayıyor. Yatırım da öyle...
Kent çevre illerden sürekli göç alıyor. Merkezle ilçeleri arasındaki gelişmişlik farkı her yıl biraz daha büyüyor. Baş ağrıtan bu farkın mutlaka ortadan kalkması gerek. Yerelde alınan önlemler işgücü ve kalifiye eleman sorununa çare olmaya yetmiyor. Sözün kısası, kırsal kalkınmanın gereğini yerine getirmeye, tabii bunun için de sektörel ve bölgesel bazda teşvik uygulamalarına ihtiyaç var.
Kayseri, gerek eğitim ve sağlıkta gerekse sinai üretimde, özkaynaklarını seferber ederek başlattığı sanayileşme hareketi ile ‘model şehir’ kimliği kazanmış bir kent. Ne var ki, yurt genelinde olduğu gibi Kayseri’de de sektörü yakından ilgilendiren işsizlik ve işgücü sorunu, çözüm bekleyen temel sorunların başında geliyor. Fabrikaların, sanayi tesislerinin özellikle ara elemanı ihtiyacı ile kalifiye eleman gereksinimi artmakla kalmıyor, giderek kaygı verici bir hal alıyor.
Kısacası, sanayi sektöründe yapılan yatırımlarla istihdan ve ihracatta yol alan kentin, bugün çözüm bekleyen, ancak el atılmadığı için giderek daha da kronikleşen ciddi sorunları var. Gerek kamu yatırımlarından, gerekse teşviklerden payına düşeni alamaması, ekonomik gelişim ve hızlı büyümenin önünü tıkayan engeller olarak çıkıyor ortaya...
Türkiye şartları ile çelişen teşvik sisteminin, il ve ilçeler arasındaki gelişmişlik farkını gözle görülür hale getirdiği bir gerçek. Kayseri kent merkezi ile ilçeleri arasında, bugün ciddi boyutlara varan bir gelişmişlik farkı var. O nedenle Kayseri’nin de içinde yer alacağı sektörel ve bölgesel bazda teşvik uygulamasına ihtiyaç var.
Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, ”Ar-Ge ve inovasyon, günümüzde rekabetin vazgeçilemez unsurlarından biri haline geldi. Ar-Ge teşvikleri ile sanayisi desteklenen ülkeler dünya rekabet sıralamasında en üst seviyelerde yer alıyor. Son iki yıldır Kayseri’de sıfırdan yatırıma tanık olunmadı. Sadece kapasite kullanımına yönelik yatırımlar yapılıyor. Oysa yeni teşviklerle, hem Ar-Ge’nin, hem de yatırımların önü açılarak, hem ihracat hedefl erindeki sapmaların önüne geçilmiş, hem de ekonomik kalkınmanın, sağlıklı bir rotaya oturtulması sağlanmış olur” diyor. Büyüksimitci bunu da yeterli görmüyor; bölgesel kalkınmanın önemine değinerek, “Teşvik ve destekler, yatırımların artmasında etkin rol oynayan temel unsurlar. İşte bu nedenle, girişimcinin doğru teşvik sistemleriyle desteklenmesi gerek” diye ekliyor. Bunlar, Büyüksimitci’nin her fırsatta dillendirdiği istekler. Tabii, sanayicinin hemfikir olduğu başka istekler de var.
Örneğin; ‘istihdam yaratacak sektörler desteklensin, sanayi sektöründe Ar- Ge çalışmalarının artırılmasına yönelik programlara yer verilsin. KOBİ’ler için KOSGEB’e destek verilsin, KOBİ’lerin güçlenmesine yönelik yeni planlar üretilsin. dış ticaretin, özellikle de ihracatın artırılmasına yönelik uygulamalarda kolaylık sağlansın, reel faiz oranları uygun seviyelere çekilsin, enfl asyonla mücadele devam etsin’ istiyorlar.