İhracat durdu

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI [email protected]

Aslında bugün farklı bir konuyu işlemeyi düşünüyordum. Ancak bilgisayarın başına geçip, günlük olarak sürekli takip ettiğimi ekonomiye ilişkin verilere baktığımda, Eylül ayı dış ticaret rakamlarının açıklandığını gördüm. Şeytan azapta gerekir deyip, verilere daldım.

TUİK’in Eylül 2013 Dış Ticaret İstatistikleri Bülteni aynen şu başlıklarla yayınlanmış “ihracat %1,3, İthalat %3,5 arttı”.   Ağustos ayına ilişkin bültenin başlığı da baktım. O da şöyle:  “İhracat %12,9, ithalat %3,4 azaldı.”

Bu başlıklara ve yukarıdaki grafiğe bakarsanız ihracatın 2011 yılı sonrasında parlak bir görüntü çizmediğini kolaylıkla fark edeceksiniz. 2011’de yıllık bazda % 18,5 artan ihracat, 2012 yılında %13,0 artarken, 2013 yılının ilk dokuz ayında %0,4 azaldı. İhracatın gösterdiği bu düşük performansı önemli kılan birkaç yön var.

Son altı aydır TL’sı ABD Doları ve Euro karşısında yaklaşık %15’lere  ulaşan bir değer kaybına uğradı. Yani ithalatçı ülkeler için Türk mallarının fiyatları döviz cinsinden düştü. Buna rağmen ihracat artmıyor. Demek ki kimi ihracatçıların TL aşırı değerli,  bundan dolayı ihracat yapamıyoruz savı tek başına doğruluk değeri taşımıyor.
ABD ve AB ekonomileri 2013 yılında,  geçtiğimiz yıllara göre daha yüksek bir ekonomik büyüme performansı gösterdiler. Yıllın ilk altı ayında ABD ekonomisi %1,6 AB ekonomisi %0,3 büyüdü. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke Almanya, yılın ilk altı ayında %0,7 büyüdü. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 2013 yılının ilk dokuz ayında %3,2, AB yaptığı ihracat %6,7 ve Almanya’ya yaptığı ihracat   %2,2 arttı. Bu oranlar çok parlak değil ama gene de ihracatta küçük artışlar sağlanabilmiş, bize göre olumlu bir gelişme.

İhracattaki bu olumsuz tablo bugünün eseri değil, uzun dönemde yapılmayan eylemlerin ve alınmayan kararların eseri. Bunların ayrıntısını daha uzun bir yazıda tartışacağım. Bu yazıda verilere bakarak ilk söyleneceklerden bazılarını öne çıkartacağım.

İhracattaki değişime ülke bazında baktığımız da 2013 yılında ihracatta en fazla kayba uğradığımız ülkeler şöyle: İlk sırada %62,1’lik ihracat azalışı ile İran, İkinci sırada %36,9 ile Birleşik Arap Emirlikleri, daha sonra da %32,4 ile İsviçre ve %11,6 ile S. Arabistan.

Bu ülkelere yapılan  ihracatta, ya da yaptığımız ithalatta bir fasıl var ki, sürekli son yıllarda oynaklık gösteriyor. Üstelik bu fasıl da yer alan kalemlerin çoğunu üretmiyoruz ya da  çok az üretiyoruz.  Bu fasıl   “71’no’lu kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar” faslıdır. Bu fasıldan yaptığımız ithalat 2012 yılının ilk dokuz ayında 7 milyar 334 milyon dolar, 2013 yılını ilk dokuz ayında ise 12 milyar 885 milyon dolar, ithalattaki artış oranı %75,7. Bu artış oranı ile 71’no’lu fasıla yaklaşan yok. Bundan sonraki en yüksek ithalat artışı oranının olduğu fasıl %38,8 ile hububat.

İthalattaki durumun tam aksine 2013 yılında bu fasıldan yapılan ihracatta sorun var. 2012 yılının ilk dokuz ayında “71’no’lu kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar” faslından yapılan ihracat 12 milyar 825 milyon dolar, 2013 yılının yine ilk dokuz ayında yapılan ihracat 5 milyar 818 milyon dolar.” 71’no’lu fasıldan yapılan ihracattaki azalış oranı %54,6.

Belli ülkelere yapılan ihracatta ve yine belli bir faslın ihracat ve ithalatında ortaya çıkan bu olağanüstü dalgalanmanın nedenini bulmak durumundayız. Çünkü bu ülke G-20 ülkesi, 2023’de G-10 girmeyi hedefleyen bir ülke. Ancak biz yanıt aramaya başlamadan önce verileri hazırlayanların dalgalanmaya ilişkin bir yorum getirmesi daha anlamlı olur.

Sonra biz konuşalım.

tablo-018.jpg

                                                    

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019