İhbar tazminatı-yıllık ücretli izin
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 01.07.2004 tarihli, 2004/4300 E., 2004/16295 K. sayılı kararı ile belirli süreli sözleşme ile işyerinde çalışan kişinin ihbar tazminatı kazanamayacağına hükmetmiştir. Karara konu olan olayda davacı, davalı işyerinde kontrol mühendisi olarak çalışmıştır. Taraflar aralarında 1.1.2002 – 31.12.2002 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde bir yıllık yazılı sözleşme yapmışlardır. Davacının söz konusu işyerindeki görevi kontrol mühendisidir. Davacı görevi gereği işyerinde süreli olarak çalışmakta iken sözleşme davalı tarafından feshedilmiştir. Yerel mahkeme tarafından ihbar tazminatına hükmedilmiştir. Yargıtay, belirli iş sözleşmesinin yapılabilmesi için sözleşmenin sona ereceği tarihin mutlaka belirli olmasını değil, belirlenebilir olmasını da yeterli görmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesinden bahsedilebilmesi için, sözleşmenin süreye bağlanmış olması ve belirli süreli iş sözleşmesinin yapılması için objektif nedenlerin bulunması gerekir. Objektif neden olsa bile, sözleşmenin akdedildiği tarihte, iş ilişkisinin sona ereceği tarih belli değil veya belirlenebilir de değil ise, belirsiz süreli iş sözleşmesi söz konusu olur. İş sözleşmesi taraflarca açık olarak belirli bir süreye bağlanmasa bile, işin amacından belirli süreli olduğu anlaşılıyorsa, sözleşmenin örtülü olarak süreye bağlanması söz konusu olur.
4857 sayılı iş Kanunu’nun 17. maddesinde açıkça belirsiz süreli iş sözleşmeleri diye başlaması nedeniyle belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar tazminatı istenemeyecektir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde sözleşmenin ne zaman sona ereceği taraflarca bilinmekte ya da öngörülmektedir. Dolayısıyla, taraflardan birinin diğer tarafa karşı ihbar sürelerini kullandırma talebi söz konusu olamaz. Bu nedenle Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karara katılıyorum.
Aynı kararda yıllık izin ücretiyle ilgili olarak davacının çalıştığı 3 yıllık süre içinde yıllık ücretli izin kullandığını işveren kanıtlayamamıştır. İş Kanunu’nun 56. maddesine göre işveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmalıdır. Yargıtay’a göre yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığını ve ücretinin ödendiğini yıllık ücretli izin defteri ile ispat yükü işverene aittir.(Yargıtay 9. HD 2005/36858 E. 2006/16037 K. 05.06.2006). Davalı işverenin geçerli deliller sunamaması nedeniyle davacının hak ettiği ücretli izin alacağı bilirkişi raporu ile hesaplanmıştır. Ancak mahkeme yıllık ücretli izin alacağından ¼ oranında nispetinde indirim yapmıştır. Yargıtay yerel mahkemenin bu hükmünü de hatalı bulup bozmuştur. İşveren geçerli delil sunamadığında işçi hiç ücretli izin kullanmamış gibi tam olarak ücretli izin alacağına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu karar doğrudur.