İhbar tazminatı nasıl hesaplanır?
İşçi ve işverenler arasında anlaşmazlık konusu olan tutarlardan birisi de ihbar tazminatıdır. İş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından işçinin işyerindeki kıdemine göre, ya belli bir süre önceden bildirimde bulunması ya da bu süreye ait ücretin diğer tarafa peşin olarak ödenmesi gerekmekte olup, uygulamada, bu düzenlemeye ihbar süresi ve ihbar tazminatı deniliyor.
İhbar tazminatı hesaplanırken işçiye ödenen giydirilmiş brüt aylık ücretinin günlük tutarı veya iş sözleşmesiyle belirlenen hak edişe esas günlük giydirilmiş brüt tutar dikkate alınmaktadır.
Giydirilmiş brüt ücretten kasıt işçiye verilen ikramiye, prim, yakacak yardımı vbÖ tutarlardır. Yani ihbar tazminatının hesaplanmasında işçinin temel günlük ücretine ilaveten, işveren tarafından sağlanmış bulunan para ve parayla ölçülmesi mümkün sözleşme ve kanundan doğan hakların da göz önünde tutulması gerekmektedir.
İhbar tazminatı ödenmesinde, işçinin işyerindeki kıdemine uygun bildirim süresi ölçüt alınarak en son alınan brüt kazançları üzerinden hesaplanacaktır. İhbar tazminatı hesaplamasında bir hafta, 7 gün olarak dikkate alınacaktır. İhbar tazminatı, işçinin fesih bildirimi süresine ilişkin gün sayısı ile kıdem tazminatına esas tutulan (giydirilmiş) bir günlük ücretinin çarpılması suretiyle hesaplanacaktır. Örneğin 5 yıllık çalışması olan bir kişiye 8 haftalık ihbar tazminatı hesaplanırken, 8 X 7 = 56 günlük ücreti tutarında ihbar tazminatı ödenecektir.
İhbar tazminatı, işçinin işyerindeki çalışma süresine, yani kıdemine göre uyulması gereken bildirim süreleri göz önünde tutularak hesaplanmalıdır. İhbar tazminatının hesabında hangi andaki ücretin esas alınacağı sorununda fesih anındaki ücret olarak kabul edilmesi uygun olmaktadır. Yargıtay'a göre de ihbar tazminatı hesabının fesih tarihindeki ücretler dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Yani, ihbar tazminatı işçinin fesih tarihindeki brüt ücreti üzerinden ve temel ücrete ek olarak "para veya parayla ölçülmesi mümkün sözleşme ve kanundan doğan menfaatler" de göz önünde tutularak belirlenmektedir.
İhbar tazminatında, kıdem tazminatında olduğu gibi herhangi bir tavan tutar uygulaması olmadığından dolayı, özellikle çok yüksek ücretli kişilerde ihbar tazminatının önemli rakamlara ulaştığı görülmektedir.
İhbar tazminatı hesaplamasında öncelikle;
- Günlük kazanç bulunur,
- Brüt günlük kazancı tespitten sonra, bildirim süreleri gün sayısına çevrilerek bu kazançla çarpılır,
- Bulunan kazanç brüt ihbar tazminatıdır,
- Bu kazanç üzerinde işçinin yıllık kümülatif gelir vergisi matrahının hangi tevkifat dilimine giriyorsa, bu tevkifat oranı üzerinde gelir vergisi ve yine brüt kazanç üzerinde %0.66 oranında damga vergisi kesintisi yapılır. İhbar tazminatından hem gelir vergisi ve hem de damga vergisi hesaplanacak ve kesilecektir. Ancak, ihbar tazminatından SGK primi kesilmeyecektir.
İhbar tazminatının süresinde ödenmemesi halinde, mahkemece faize hükmedilmektedir. Mahkeme, İhbar ve diğer işçilik hakları için temerrüt tarihinden veya (temerrüdün ispat edilememesi halinde) davanın açıldığı tarihten itibaren kanuni faize hükmetmektedir.
İhbar tazminatının hesabında, kıdem tazminatına esas olacak ücretler ve ödemeler dikkate alınmaktadır. Ancak, kıdem tazminatının süresinde ödenmemesi halinde akdin feshi faiz başlangıç tarihi olarak dikkate alınmaktayken ihbar tazminatı için faiz başlangıç tarihi işverenin temerrüde düştüğü tarih olacaktır. Yani, kıdem tazminatı dışındaki diğer işçilik hakları için faiz başlangıcı akdin feshedildiği tarih olmayıp, işverenin temerrüde düştüğü tarihtir.
Uygulamada iş sözleşmesi feshedilen işçi noter tebligatıyla alacaklarının ödenmesini isteyerek işvereni temerrüde düşürmektedir. İşverenin bu şekilde temerrüde düşürülmemesi halinde ise davanın açıldığı tarihten itibaren kanuni faiz uygulanmaktadır.
İhbar tazminatı için faiz temerrüt tarihinden itibaren yürütülür. Ancak, Yargıtay'a göre, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün belirlenememesi halinde, bu tazminat için dava tarihinden itibaren yasal faize karar vermek gerekir, bu konuda kıdem tazminatında olduğu gibi mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilemez.