İhalelerde 2019 yılının ilk altı ayındaki veriler ne anlatıyor?
İlyas KILIÇ - KILIÇ HUKUK BÜROSU
Kamu İhale Kurumu, 2019 yılına ait ilk altı aylık ihale verilerine ait istatistikleri 07.09.2019 tarihinde yayınladı. (Bkz. kik.gov.tr) Bu veriler, 18 Ocak 2019 tarih ve 30659 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan ve kamuoyunda “Tasfiye Kararnamesi” olarak da anılan, 7161 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un uygulandığı döneme denk geliyor. Hatırlanacağı üzere bu kanun ile Hükümet, girdi maliyetlerindeki beklenmeyen artışları kabul etmiş ve kamu taahhüt şirketlerine; sözleşmelerini tasfiye, devir veya süre uzatma olanağı vermişti.
Bu dönemde; girdi maliyetleri artan ve sözleşme hükümlerini yerine getiremeyen binlerce kamu taahhüt firması, 18.01.2019 tarihinden başlayarak 60 gün içerisinde, sözleşme tasfiyesi için İdarelere başvuru yaptılar. İdareler ise kendi görüşleriyle birlikte, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş talep ettiler. Hazine ve Maliye Bakanlığı, yapılan başvuruları inceleyip görüş belirtmesi ise 2019 yılının Haziran ayına uzadı! Yani Ocak-Haziran 2019 döneminde birçok sözleşme, bekletildi veya durduruldu! Böylece Tasfiye, Devir ve Süre Uzatımı kapsamındaki Kanun;
• Kamu idarelerinin yeniden ihaleye çıkamamasına,
• Yüklenicilerin, şantiyelerindeki faaliyetlerini durdurmasına,
• Girdi maliyetleri yükselen sözleşmeler kapsamında, takati kalmayan yüklenicilerin sözleşmelerini fesih etmesine, neden oldu.
Ekonomik olarak olağanüstü durumların yaşandığı ve İktidarın girdi maliyetlerindeki artışların, sözleşmeleri dahi yapılamaz hale getirdiğini kabul ettiği 2019 yılına ait ilk altı aylık dönemi, kamu ihalelerindeki daralmanın, önceki yıllara oranla rekor kırdığını gösteriyor. Bu durumu, Kamu İhale Kurumu istatistik verileriyle açıklayalım:
1. İhale ve ihale yapan İdare sayısı azaldı!
2019 yılının ilk altı ayında ihale yapan idare sayısı 6 bin 930, yapılan ihale ise 37 bin 845 olarak gerçekleşmiştir. Oysa 2018 yılının aynı döneminde, ihale yapan idare sayısı 7 bin 812, yapılan ihale ise 55 bin 810 olarak gerçekleşmişti. Yani ihale yapan idare sayısında %11, ihale işlemlerinde ise, %32 düşüş görüldü.
2. Kamu ihaleleri kapsamındaki harcamalar daraldı!
İhale yapan idarelerin ve ihale işlemlerinin azalması beraberinde, sözleşmeye bağlanan işlerin tutarlarının da azalmasına neden oldu. Örneğin 2018 yılının ilk altı ayında 112,09 milyar TL tutarında sözleşme yapılmışken, bu yılın aynı döneminde sadece 69.36 milyar TL tutarında sözleşme yapıldı. Yani kamu ihtiyaçlarının alımında, %38 daralma yaşandı.
3. Kamu ihaleleri kapsamında sözleşme imzalayan yüklenici sayısı azaldı!
Kamu ihaleleri kapsamında sözleşme yapan yüklenici sayısı azaldı. Örneğin 2018 yılının ilk altı ayında 26 bin 540 yerli yüklenici ile sözleşme yapılmışken, bu yılın aynı döneminde sadece 20 bin 121 yerli yüklenici ile sözleşme yapıldı. Aynı şekilde Avrupa Birliği menşeili firma sayısı; 68’den 40 sayısına geriledi. Yani yüklenici sayısındaki azalma, %24 oranında gerçekleşti.
4. Sözleşme yapamadığı için yasaklanan firma sayısında rekor artış yaşandı!
Bilindiği üzere, kamu sözleşmelerinin yürütülmesi firmalar için hayati öneme sahiptir. Aksi durumda; sözleşmeleri fesih edilip, teminatı gelir kaydedilir ve ihalelerden yasaklama yaptırımı uygulanır. Yani bir firmanın ihalelerden yasaklanması, ticari faaliyetlerinin belirli dönem askıya alınması anlamına da gelmektedir.
Bu kapsamda, bir önceki yıl yasaklanan firma sayıları ile 2019 yılının ilk altı ayı karşılaştırıldığında; yasaklanan firma sayısının, son altı ayda %25 oranında arttığı görülmektedir. Örneğin 2018 yılının ilk altı ayında yasaklanan firma sayısı 2 bin 511 iken 2019 yılının ilk altı ayında bu rakam 3 bin 140 olmuştur!
5. Sonuç ve değerlendirme
2019 yılının ilk altı ayı ihalelerindeki veriler, kamu alımlarında olumsuz yönde daralmanın rekor kırdığını göstermektedir. Bu daralmanın nedeni, uygulanan yanlış ekonomik kararlar ve çıkarılan eksik ve kusurlu Kanundan kaynaklanmaktadır. Çünkü;
• 18.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve “Tasfiye Kanunu” olarak bilinen kanunun getirdiği belirsizlikler nedeniyle, kamu alımları kısmen durmuş, acil alımlar dışında alım yapılamamıştır. Keza bu dönemde, 2.17 milyar TL doğrudan temin alımı yapılmıştır!
• İhale ve sözleşmelerde yaşanan belirsizlikler, ödeneklerin süresinde verilememesine neden olmuştur.
• Girdi maliyetlerinin artışı nedeniyle, kamu alımlarındaki nitelik ve nicelik azalmıştır.
• Kamu sözleşmelerinin aksaması ve yerlerine yeni alımların yapılamaması, yasaklanan yüklenici sayısını artırmış, kamunun kendi alımlarında dahi kriz yaşamasına neden olmuştur.
• Hazine ve Maliye Bakanlığı ise yapılan başvuruların çoğunu kabul etmemiş, umutla bekleyen binlerce yüklenici, hüsrana uğramıştır!
Bundan sonra kamu; yarım kalan sözleşmeleri tamamlamak için eğer ödenek bulabilirse daha pahalıya ihale yapacaktır. Ödenek bulunmayan yatırımlar ise yarım kalacak ve çürümeye terk edilecektir.
Sonuç olarak, çıkarılan eksik ve kusurlu kanunlarla, kamu alımlarındaki aksaklığı gidermek mümkün olmamıştır. Aksine, bu sorunlar ileriki tarihlerde, artarak devam etmesi yönünde, ötelenmiştir. Oysa girdi maliyetlerinin artması kapsamında, tüm taahhüt şirketlerine, ayrım gözetmeksizin, ek fiyat farkı verilmiş olsaydı, yukarıda saydığımız vahim durumlar olmayacaktı!