İGEME nereye gitti?
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, kısaca bilinen adı ile İGEME sessizce ortadan kayboldu. Dış Ticaret Müsteşarlığı teşkilatında yer alan bu kuruluş, Ekonomi Bakanlığı'nın oluşumu içerisinde deyimi uygunsa, tam anlamıyla bakanlığın diğer bölümlerine asimile edildi.
Siyasetten pek haz almadığımı ve uzak durduğumu, bu sohbet sütunlarında hep belirtmişimdir. Okuyanlarımız, bugünkü sohbetimizin detaylarını da lütfen bu ifademi akıldan çıkartmadan okusunlar. Sayın Süleyman Demirel'e atfedilen meşhur "kendim için bir şey istiyorsam namerdim" sözünü burada tornistan edip, "evet biz ihracatçılar için bir şey istiyoruz" diye söylüyorum.
İGEME yıllar boyu biz ihracatçılar için hep çok iyi bir başvuru kaynağı, bilgilenme merkezi ve güvenilir bir eğitim kurumu olmuştur. İşin iyi taraflarından biri de, ihracatçının ihtiyacı olan birçok şeyi bu merkezde bir arada bulabilmemiz idi. Bu merkezlerde, uzmanlık yorumları, bilgi kaynakları, güvenilir eğitim programları ve hatta bir aralar danışmanlık bile vardı. Bir bürosuna gittiğimizde, ihracatçı olarak birçok derdimize deva bulabiliyorduk.
İki yıl kadar önce, Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan ile yaptığımız bir sohbette bu merkezin Dışişleri Bakanlığı gibi örgütleneceğini, ülkelere göre uzmanlıkların geliştirileceğini ve etkinliklerinin arttırılmasının sağlanacağını belirtmiş ve bu sohbetten kısa bir süre sonra da, Ülke Masaları oluşumu duyurulmuştu. Çok güzel bir gelişme ve isteriz ki niyet edilen ve beklenen sonuçlar elde edilir. İGEME ile ilişkilerimiz sırasında görüştüğümüz birçok uzmanın yüksek yeterlilik seviyeleri ve her zaman şikâyet edilen bürokrasi davranışlarına benzemeyen, ilgili ve samimi yardımları hep takdirimizi kazanmıştır. Bu nedenle de Ülke Masaları'nın başarılarına, "bu iş olacaktır" gözü ile bakıyoruz.
Tüm ülkeler buna benzer kuruluşların etkinliklerini arttırmak için ciddi çabalar gösterip onları bağımsız ve bürokrasiden uzak bir hale getirmeye çalışıyor. İtalya'da ICE, İspanya'da ICEX, Brezilya'da Apex, İngiltere'de UK Trade & Investment (UKTI), Güney Kore'de KOTRA gibi kuruluşlar var. Nedeni de gayet basit, ihracatlarını mümkün olduğu kadar arttırmak için, sanayici ve tüccar ihracatçılarını gereken yeterliliklerle donatmaya çalışıyorlar.
Bu konuda neler yapıldığını, gazetemizin bu sütunlarında her Çarşamba günü "İşletmecilik ve Dış Ticaret Sohbetleri" köşesinde yazan Sayın Osman Ata Ataç kadar iyi bilene rastlamadığımı ifade etmek isterim. Umarım kendisi lütfedip bize bunların örneklerini ve yaptıklarını sayıp döker.
Hedef 2023 yılında 500 milyar ABD doları ihracatı yakalamak. Zor mu?
Bence hiç de zor değil. Zor olan oraya giden yolu nasıl açacağımız.
Bakanlıkta stratejik çalışmalar yapılıyor, yol haritaları çiziliyor, bütçelerin tahminleri yapılıyor ve hedefe nasıl varabiliriz diye olasılıklar üzerinde çalışılıyor. Hepsi güzel ve zaten olmazsa olmaz da!
Gelelim aklımızdaki bazı sorulara.
1- Bugün 50.000 civarında olan ihracatçı sayısını kaça yükselteceğiz ki 2023 hedefine varalım?
2- Bu sayıyı arttırmak için onlara gereken yeterlilikleri nasıl kazandıracağız.
3- İhracat için gereken yeterlilikleri onlara kazandıracak kişilerin, bu işleri gerçekten bilip bilmediğini nasıl tayin edeceğiz.
4- İhracatı arttırmak için "Uyandırılması Gereken Dev" olan KOBİ'lerin ihtiyacı olan "Nitelikli İhracat Elemanı" ihtiyacını nasıl karşılayacağız?
Bu sorulara verilmesi olası cevaplardan, Ülke Masaları, Dış Ticaret Meslek Yüksek Okulları, yetkilendirilmiş eğitim kurumları gibi bazılarını zaten biliyoruz. Mevcut durumun dışında neler olacak onları bilmek isteriz. Mevcut durum ve olasılıklar hakkındaki yorumlarımız da kısmetse haftaya.