Iğdır'da yeni bir umut projesi

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

 

Epey  zamandır  Iğdır'ı bir kez daha görmeyi  planlıyordum. Geride bıraktığımız  Perşembe günü İzmir kökenli FG Group'un ve  kurucusu  Fuat Gözaçan'ın   girişimini yerinde görmek için Iğdır'daydım.

Sıkıntılı bir yolculuk  olacağını bile  bile , Ağrı  Dağı'nın  doruklarını seyrettiğimiz, Aras suyunun  can verdiği  ovasında pamuk üretilen, kaysısı ve diğer meyveleri  ile ünlü bu yurt parçasını  bir  kez daha  görmek, değişmeleri kavrayabilmek için uykusuz  iki geceyi  göze aldım.

FG  Grubun  projesinin   farklılık yaratan  özellikleri var: Birincisi, proje sadece  Iğdır'a odaklı değil.Iğdır, Kars ve  Ardahan'ı   Serhat Kalkınma Ajansı(SERKA)  faaliyet alanını hedefleyen bir  " havza anlayışı"  ile hazırlanmış. Bu, ülkemizin geleceğini inşa etmede  önemli bir adım; gözden ırak tutulmaması  gereken bir  anlayış ve bakış açısı değişismesi.

İkincisi, Teşvik Sisteminde yapılan değişikliklerle   sağlanan  avantajlar dikkate alınmış. Asıl önemlisi FG Grubu   ilgili  bakanlıklar ve yerel örgütlenmelerle projesini  12 yıllık bir  gelecek üzerine inşa edilmesini  sağlamış. Ayrıca, çok büyük bir yatırım yapma yerine, kollayarak gelişme stratejisini benimsemiş. Projede  havza algısı yanında sinerjik  kümelenme yaratma  amacı  da benimsenmiş. Başlangıç noktasına hassas bağlılık  ilkesine uyulduğu  izlenimi edindim.

Üçüncü bir özellik,  FG Grubun  küresel nitelikte  ağlara sahip olması… Hazır bir müşteri ağı olduğu gibi, Hollanda  odaklı  Ar-Ge  olanakları da  var. Fuga, Tigerhill gibi markalara sahip . Yılda  100 milyon Avro  satın alma yapan bir ölçeğe ulaşmış. Müşteri  know-how'ı  açısından da potansiyele sahip.

FG Gruoup'un küresel ağı,  havza bakışı, kümelenme algısı, kademeli gelişme stratejisi, teşvikleri  12 yıllık bir proje kapsamında ele alması ve  kamu yönetimi ile  bir çeşit  sözleşme yapılması,  çalışma koşulları, çocuk işçi çalıştırmama taahhüdü ve çevre özeni konusunda angajmanları, kurucu-yöneticisinin vizyoner kişiliği  yatırım açısından umut verici .

Açılışı  AKP'nın ekonomiden sorumlu  Genel Başkan Yardımcısı  Numan Kurtulmuş'a yaptırılması da, en üst siyasi gücün  projeye  angaje  edilmesi bakımından  önemli  bir  ustalığın kanıtı .

Bugüne kadar başlangıç niyetleri çok iyi olan ve kağıt üzerinde çok düzgün ve çekici gözüken, kamuoyuna yapılan açıklamalarda her şeyi dört dörtlük gösteren  çok sayıda  girişime tanıklık ettim. Arka plana ve ayrıntıya  özen  gösterilmediği  için o projelerin nasıl "beklenti çöküşü" yaşattığını da yüreğim kanayarak izledim.

Sütten  ağzı  çok yanmış  olanlardanım. "Sütten ağzı yanının yoğurdu üfleyerek yemesini" hoş görmelisiniz.

Iğdır, Kars ve Ardahan'ı  içeren  FG Group'un  girişimini   içtenlikle  alkışlıyor ve kutluyorum.

Yaklaşık yarım yüzyıllık deneyimim "övgüye kabız, sövgüye amel" olmamak gerektiğini  bana öğretti. Alkışladığımız girişimlerinin  başarılı olması için  eleştirilerimizi yapmazsak  "yarım iş" yapmış oluruz. Halkımız, " Yarım doktor candan eder, yarım imam dinden eder" der. Yarım  projeler  de  başarısız olduklarında  toplumun  " iş yapma enerjisini, girişimci sermayesini çarçur eder".

FG Gdoup'un bu yeni atılımını  ekonominin bütün aktörleri yakından izlemeli. Öncelikle  Teşvik Sistemi'nden sorumlu  kamu birimleri  proje ile  ilgili bütün taahhütlerini yazılı hale getirerek kamuoyu ile paylaşmalı. Girişimci  FG Group   taahhütlerini  yazılı  belge haline getirerek, bölge insanı kadar bütün kamuoyuna sunmalı. Seçilmiş ve atanmış yerel yönetim yetkililerinin taahhütleri kadar  ayrıntıdaki  tutum ve davranışları  bir koordinasyon  mekanizması ile  belgelenmeli. Sivil  Toplum Örgütleri  kendi   sorumluluklarını belirlemeli ve proje kapsamında yerini almalı. Bütün bunlar yetmez  mutlaka   sistemli işleyebilen bir "gözetim ve denetim mekanizması" kurulmalı, işletilmeli, ulaştığı  sonuçlar da  kamuoyu ile paylaşılmalı.Özellikle de Iğdır'da düzenli  bilgilendirme toplantıları yapılmalı. Geçmişteki  yönetim metot ve tekniklerinden farklı, günün koşullarına uygun bir  "ortak proje" algısı  öne çıkmalı.

Iğdır'da başlayan  bu yeni yatırım anlayışını bir "ulusal proje" mantığı ile ele almalı; geçmişte çok tanıklık ettiğimiz "…bizde  böyle projeler başarılı olmuyor"  noktasına götüren başarısızlıkların  yüklediği  maliyeti   ödememeliyiz.

Nedenleri ve kaynakları  ne olursa olsun, yeni bir başarısızlıkla  serhat  insanımızın  umudunu boşa çıkarmayalım.

Güzel başlayıp, kötü bitirişlerin bu ülkeye verdiği zararı hepimiz biliyoruz. Hata yapmak insanın hakkıdır ama, aynı hataları tekrarlamama  hakkımız yoktur…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar