İflas ertelemeleri çığ gibi büyürken reel kesimin güveni nasıl artıyor?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Bir yanda bakıyorsunuz, iflas erteleme başvuruları tırmanıyor. Gün geçmiyor ki, şaşırtıcı bir başvuru gelmemiş olsun. Hiç umulmadık şirketler iflas erteleme başvurusunda bulunuyor. Kimi yorumlarda bu yıl 15 bin dolayında şirketin iflas edeceği dile getiriliyor. 

Ama öbür yanda bakıyorsunuz, reel kesimin güveni "Maşallah" dedirtecek ölçüde yerinde ve yerinde olmaktan da öte giderek artma eğiliminde.

Merkez Bankası'nın hesapladığı reel kesim güven endeksi geçen yılı 102.2 düzeyinde kapatmıştı. Endeks bu yıl ocak ayında 103.3'e, şubatta 104.5, martta 106'ya ve nihayet nisanda 110.1'e çıktı.

Nisandaki 110.1, neredeyse son iki yılın en iyi düzeyine işaret ediyor. Reel kesim güven endeksi nisandan önce en yüksek düzeye 110.7 ile 2014 yılının haziran ayında ulaşmıştı.

Biri pek doğru değil ama...

Merkez Bankası'nın gerçekleştirdiği iktisadi yönelim anketine yaklaşık 2 bin 100 işletme katılıyor. Nisan ayındaki sayı 2 bin 128 oldu. Bu anketin sonuçlarından elde edilen reel kesim güven endeksinin ortaya koyduğu eğilim, Merkez Bankası'nın görüşü ya da yargısı değil. Bu hataya düşmemek gerekiyor. Merkez Bankası'nın yaptığı beklenti anketinde de benzer hatalara rastlanıyor çünkü. Beklenti anketinin sonuçları da Merkez Bankası'nın görüşü değil. 

Dolayısıyla reel kesim güven endeksini tümüyle reel kesimin ekonomiye nasıl baktığı noktasından irdelemek gerekiyor. Ve rakamların ortaya koyduğu şu; reel kesim ekonomik gidişattan memnun, rahatsızlık duyacağı pek bir şey görmüyor ve bunun sonucunda da ekonomide adeta son iki yılın en parlak günlerinin yaşandığını düşünüyor. 

İyi de ortada bir çelişki var. Reel kesim madem ekonomiden böylesine memnun, üstelik bu rakamlar içinde bulunduğumuz ayın rakamı, öyle çok geride kalan bir zaman dilimini kapsamıyor, yani çok mu çok güncel, öyleyse nasıl oluyor da başka güncel gelişmelerle bariz bir çelişki ortaya çıkıyor?

Yani nasıl oluyor da bir tarafta reel kesimin ekonomiye duyduğu güven her geçen ay artıyor, ama diğer tarafta zor durumdaki şirketler iflas erteleme için adeta kuyruğa giriyor?

Eğer ekonomiyi Merkez Bankası'nın reel kesim güven endeksi kapsamında değerlendirirsek, işler gayet iyi, giderek de iyiye doğru bir eğilim yaşanmakta olduğu gözleniyor. 

Ama "Öldüm, bittim, battım" diye iflas erteleme isteğiyle gündeme gelen şirketlerin sayısında her geçen gün ortaya çıkan artışa bakarsak, durum hiç de parlak değil.

Yanıtlanması gereken soru galiba şu: "Bir anketin ortaya koyduğu sonuçlara mı daha çok itibar etmeliyiz, yoksa mahkemeye başvurup iflas erteleme kararı aldırılıyor olmasına mı?"

Tek olumsuzluk stok artışında

Reel kesim güven endeksinin detayına bakıyoruz. Endeksi oluşturan alt kalemler içinde nisan ayında olumsuz seyreden yalnızca mamul mal stok miktarındaki artış. Bu endeks düşmüş, yani stokta bir artış var. 

Diğer tüm kalemlerde olumlu bir gelişme söz konusu. Reel kesim güven endeksi mart ayına göre 4.1 puan arttı, ancak artışı bu düzeye çeken düşük gelişme gösteren bazı alt kalemler. Eğer mamul mal stok miktarı endeksi gerilemese ve üretim hacmi ile sipariş miktarı endeksleri görece düşük artışlar göstermeseydi, toplam endeksteki artış çok daha büyük olurdu.

Çünkü nisanda mart ayına göre son üç aya ilişkin toplam sipariş miktarı endeksi 9 puan, gelecek üç aya ilişkin ihracat sipariş miktarı endeksi 6.3 puan, yine gelecek üç aya ilişkin istihdam endeksi 5.4 puan arttı. Aynı şekilde sabit sermaye harcamasına ilişkin endekste 4.8 puanlık artış görüldü. Genel gidişatın yönünü gösteren endekste de nisanda marta göre 4.4 puanlık artış kaydedildi.

catsbdbbd.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar