İdeal değil, optimal vergi politikası…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

Yazının hemen başında söyleyeyim, çok beğendiğim ve anlamlı bulduğum bu sözler bana ait değil; Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk’e ait.  Dostum ve mevkidaşım Adnan Ertürk, bu sözleri geçtiğimiz cuma günü İstanbul’da yapılan bir panelde sarf etti. İlk söyleyince basit ve fakat biraz derin düşününce oldukça anlamlı ve önemli bir söylemdi Adnan Ertürk’ün söylediği. Evet, geçtiğimiz cuma günü Maliye Hesap Uzmanları Vakfı, Hesap Uzmanları Kurulu’nun kuruluşunun 71. yılı münasebetiyle bir panel düzenlemişti. Bu sayfaları okuyanlar, ekonomi dünyasını bilenler, bürokrasiyi tanıyanlar, siyasete ilgi duyanlar bilirler ki ‘Hesap Uzmanlığı’ mesleği, Maliye Müfettişliği mesleği yanında onun adeta diğer yarısı idi. Özellikle en az son yarım yüzyıldan beri özel sektörün her kesiminde ve en üst kademesinde Hesap Uzmanları varlığını gösteriyordu. 

Geçmişte mensubu olmaktan onur duyduğum bu kurulun; yazılı olan ve olmayan çok ciddi kuralları vardı, etik değerleri vardı, oto kontrol mekanizmaları vardı. 

Ne yazık ki bu iki güzide kurul birkaç yıl önce kapatıldı. Yerine vergi müfettişlerinden oluşan ve yapısı ve işleyişi değişik olan bir Vergi Denetim Kurulu oluşturuldu. Binlerce müfettiş ile yeni bir yapı yapılmak istendi ama çok zor. 

Neyse, biz yine konumuza dönelim…

Panelin konusu, “Ekonomik Kalkınma ve Rekabetçi Vergi Politikaları” idi. 

Tam vergi kanunlarına ilişkin düzenlemelerin gündeme geldiği bu günlerde böyle bir konunun seçilmesi çok anlamlıydı. Gündemi yakalamak ve de dünyanın çağdaş penceresinden bunları görebilmek fırsatının verilmesi önemliydi. 

Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nın bu önemli panelinin içeriği de çok ilginçti.

Panelin moderatörü Prof. Dr. Emre Alkin idi.

Fakat panelistler çok önemli isimlerden oluşuyordu:

- 2011-2013 döneminde İtalya’da başbakanlık yapan ve halen İtalyan Senatosunun Tabii üyesi olan Bacconi Üniversitesi Rektörü Mario Monti,

- Fransız Sigorta Şirketleri Federasyonu (FFCA) Başkanı ve MEDEF Uluslararası ve Avrupa Bölgesi Başkanı Bernard Spitz, 

- Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannez Zutt,

- Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı ve SBF İktisat hocalarından Prof. Dar. Ercan Uygur,

- Gelir İdaresi Başkanı Adnan Ertürk.

Prof. Dr. Ercan Uydur; küresel rekabette önem taşıyan kurumsallaşma, politikalar ve verimlilik başlıkları altındaki 12 unsuru ele alarak çok anlamlı ve önemli bir makro ekonomik çerçeve oluşturdu. Türkiye’nin dünyadaki 140 ülke içerisindeki 51. sırasını ve diğer alt başlıklar açısından yerini ortaya koydu. Enflasyon, toplam tasarruf ve eğitim alanlarındaki karnesini açıkladı. Vergi tercihli tasarruf hesabı üzerinde durdu.

Bernard Spitz; uzun vadeli yatırımların önemine değindi. Optimal vergi düzeninin koşullarını sıraladı. Vergi rejimleri açısından ülkeden ülkeye çok farklılaşan uygulamalara gidilmesinin uygun olmayacağına dikkat çekti. Artık düşük faizlerin yatırımları artırmadığı, eski paradigmalarla yeni ekonomi politikalarının algılanamayacağı hususunu dile getirdi.

Johannez Jutt; Türkiye’nin geçmişten bugüne önemli ekonomik gelişmeler kaydettiğini belirterek düşük tasarruf oranlarının ciddi sorun olduğu üzerinde durdu. Ülkelerin kalkınmasında, bireysel verimliliklerin ve iş dünyasının dinamizminin önemli olduğunu ifade etti. Vergi politikalarının bir çok hedeflere ulaşmak gibi amaçları olabileceğine vurgu yaparak vergi sisteminin ana amacının kamuya gelir sağlamak olduğu klasik düşüncesini ortaya koydu. Özellikle uzun vadeli doğrudan yabancı sermayenin çekilmesinde Türkiye’nin geride kaldığını belirtti. 

Adnan Ertürk; Türk vergi sisteminin genel çerçevesi üzerinde durarak vergi reformlarının önemine değindi. Gündemde önemli vergi düzenlemelerinin olduğuna vurgu yaptı. Bu düzenlemelerde ideal olanı değil, optimal olanı bulmanın önemli olduğundan bahsetti. 

Ertürk, böylece bizim yazımızın başlığını da koymuş oldu. 

Gerçekten de ideal olan yerine optimal olan vergi politikalarını oluşturmak ve benimsemek önemli. Öyle anlaşılıyor ki; küresel dünyada küresel rekabet için vergiden çok önde gelen başlıklar var. Yani makro-ekonomik çerçeve ve siyasal istikrar çok daha önemli. Özellikle doğrudan yabancı sermaye için iyi bir vergi sisteminden önce gelen konular söz konusu. Dolayısıyla vergi konusu, ülkelerin küresel rekabetinde gerekli ve fakat yeterli değil. 

Bu durumda; vergi konusuna gereğinden fazla rol veya önem vererek “arabayı atların önüne çekmemek” gerektiği anlaşılıyor. 

Böylesine güçlü bir kadroyu bir araya getirerek bu kadar önemli konuları bir puzzle gibi örgülemeye fırsat veren panelin arkasındaki asıl güç, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı’nın Başkanı ve ayni zamanda kendisi de bir Hesap Uzmanı olan ünlü iş adamı Ahmet Eren. Kendisine şükran borçluyuz. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar