İçte ve dışta gerilimleri düşürmeliyiz!
Ülkemizin içte ve dışta içine düştüğü gerilimli ortamın iktisadi sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Basınımız yoğunlaşan sorunların üzerinde yeterince durmuyor. Sıkıntıların geldiğini herkes görüyor, bunları göğüslemek için ciddi hazırlığımız olup olmadığı belirsiz. Hükümet yakınan grupların zorluklarını kısa vadede hafifletecek maddi destek vaat ediyor, fakat bunların uzun vadeli çözüm getirdiğini söylemek zor.
Turizm sektörü hükümetimize dertlerini anlatmaya çalıştı. Hükümet bazı parasal destekler sağlayacak. Sıkıntılar geçici ise, bu yöntemle aşılabilir. Pekiyi karşımızdaki sıkıntılar geçici mi? Rusya ile her geçen gün bozulan ilişkilerimiz nedeniyle Rus hükümetinin kendi vatandaşlarının tatillerini Türkiye’de geçirmelerini engellemesi siyasi bir kararla oldu. Çok büyük kayıptır. Rus turistlerin yerini alacak başkalarını arayabiliriz; aynı büyüklükte potansiyeli kolaylıkla bulamayız. Rus turistlerin ikamesine odaklanırken, daha ciddi bir sorunla karşılaştığımızı yeterince fark etmiyoruz. Ülkemize yönelik turist akışında genel bir düşüş var. Hatırlayacaksınız, Türk limanlarına uğrayan kruvaziyerler, güvenlik gerekçeleriyle buralara uğramaktan vazgeçtiler. Biz belki yeterince göremiyoruz ama ülkemiz terörün at koşturduğu, hatta iç savaşın sürdüğü bir ülke gibi algılanıyor. İnsanlar gelmeye çekiniyorlar. Böyle bir durumda sizin turizme maddi kolaylıklar sağlamanız, turist sayısını yükseltmez. Ülkeye iç barışı getirecek politikalar üzerinde çalışmak gerekirken, liderlerimiz ise her gün çatışmacı söylemlerinin dozunu yükseltiyorlar.
Madem turizmden başladık, o konuda devam edelim. Turizm düşük nitelikli işgücüne imkan sağlayan bir sektör. Oradaki yavaşlama işsizliğin yaygınlaşmasını hızlandıracaktır. Ayrıca, turizm yatırımları inşaat sektörünün önemli bir bölümü; bu koşullarda yeni yatırım yapılmasını bekleyemeyiz. Muhtemelen yürüyen bir takım projeler terk edilecektir. Olayın bir de bankalarla ilgili boyutu var. Artık sona eren genişleme süreci sırasında birçok turizm yatırımcısı kredi kullandı. Piyasanın daralması ile birlikte bunların borçlarını nasıl ödeyeceği sorunu gündeme yerleşecektir. Bir takım iflaslara hazır olalım. Tabii, turizmde gözlenen gerilemenin, bu sektöre mal ve hizmet veren her kesimi de sıkıntıya sokacağı açıktır.
Örneklerini turizmden verdiğimiz sıkıntılardan diğer sektörlerin korunmuş olduğunu söyleyemeyiz. İhracatımız düşüyor. Bu gerileme sadece Rus piyasasında Türk mallarına getirilen kısıtlamalardan kaynaklanmıyor. Başka piyasalarda da daralmalar var. Yeni piyasalara erişmek kolay değil. Yeni piyasalar diye anılan ülkelerin çoğu büyük ihracat potansiyeline sahip değil. Dış ticaret açığımız petrol fiyatlarının düşük seyretmesi sayesinde şimdilik yönetiliyor ama dış sermaye girişlerini arttırmayı başaramazsak, sıkıntılarımız artmaya başlayacaktır.
İçte ve dıştaki gerilimli düşürmenin yollarını aramalıyız. Yoksa kolaylıkla kendimizi daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya buluruz.