İçerik pazarlamasına yeni başlayanların sık yaptığı hatalar
Geçen haftaki yazımıza Business2Community blogunda yayınlanan Jeff Bullas imzalı “Acemilerin içerik pazarlamasında yaptıkları 10 hata!” makalesiyle başlamış, ancak makalenin içeriğine girmemiştik. Google’in site indeksleme konusundaki politika değişikliğinden ve SEO makale çağının sonuna gelindiğinden söz etmiştik. Dilerseniz şimdi sözü uzatmadan içerikle pazarlama konusuda işe yeni başlayanların yaptığı en yaygın hatalara geçelim.
1- Otomasyon kullanmamak: Pür sosyal medya tutkunları, sosyal medyada otomasyonu cinayetle eşdeğer görürler. Onlara çok da fazla kulak asmayın. Evet, kişisel sosyal medya hesaplarınızda otomasyon kullanmak elbette çok doğru değil, ancak şirketiniz, markanız için içerikle pazarlama yapıyorsanız otomasyon araçları harcadığınız emeği daha da verimli hale getirecektir. Dijital pazarlama dediğinizde sosyal medya, bloglar, SEO, e-mail pazarlaması, içerikle pazarlama, Google ve Facebook reklamları gibi pek çok parçadan söz ediyoruz. Bu sözü edilen pek çok parçanın da birbirini destekleyecek şekilde verimli kullanılması gerekiyor. Socialoomph, Tweepi, Twitterfeed gibi internet üzerinde kullanabileceğiniz düşük maliyetli veya ücretsiz sosyal medya otomasyon araçları bulunuyor. Bunun yanında küçük ölçekli işletmeler için geliştirilen çeşitli CRM yazılımları veya bu hizmeti sunan kuruluşlar da hem otomasyon, hem de ölçümlere konusunda düşük maliyetli çözümler sunuyor.
2- Arama motoru optimizasyonu yapmamak: Evet arama motoru işi biraz sıkıcı. Ancak başlangıçta içeriğiniz için doğru seçeceğiniz 25-50 anahtar kelimeyle yapacağınız optimizasyon, Google’da sayfa rank’inizin yükselmesini ve arama motoru üzerinden ciddi bir trafik kazanmanızı sağlayacaktır.
3- İçeriğin ısrarcı olmaması: Bir iki tweet, Facebook paylaşımı veya bir blog yazısı içerikle pazarlama değil, yalnızca zaman kaybıdır. İçeriğin pazarlama olabilmesi için bir strateji dahilinde üretim ve dağıtımının yapılması gerekir. Sosyal stratejiniz, e-mail pazarlamanız, reklamlarınız, viral içeriğiniz, videolar, resimler, başka siteler ve bloglarla olan ilişkileriniz vb. içerikle pazarlamanızı tamamlayacaktır.
4- Başlıklar üzerinde çalışmamak: Liste başlıklar artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Evet, artık her yerde “Sahip olduğunuzda hayatınızı değiştirecek 10 yetkinlik” ve benzeri liste başlıklara rastlıyorsunuz. “Listicle” adı verilen ve değişik türleri bulunan bu başlık tarzı, halihazırda en büyük trafiği sağlamaya devam ediyor.
5- Deneyimsel olamamak: Coca Cola, pazarlama stratejisini yeniden yazdı ve pazarlamanın ne kadarının deneyimsel olması gerektiğini de belirledi. Bu doğrultuda pazarlamaya yönelik içeriğin de 70/20/10 kuralına uygun olması gerekiyor. Yani içeriğinizin yüzde 70’i geleneksel ölçüler dahilinde, çok düşük riskli, yüzde 20’si işe yarayan içeriğin üzerine getireceğiniz yeniliklerden, son yüzde 10’u da belki de yarınlarınızı kurtaracak yüksek riskli denemelerden oluşmalı.
6- Kötü içerik: Arama motorları için yazdığınızı unutun ve insanlara dokunacak içeriğin peşinde koşun. Eğlenceli, yaratıcı ve diyaloğu teşvik eden içeriği oluşturmak için çalışın. Okuyucuyu içine çeken girişler, basit, anlaşılır, kurallara uygun yazılar, sorun çözen ilham veren, eğlendiren ve düşündüren içerik her zaman kraldır.
7- Kendi içerik dağıtım ağını oluşturmamak: Geçmişte, gazete, dergi reklamları veya doğrudan pazarlamayla müşteri elde etmiş olsanız bile, dijital çağda sosyal ağ üzerinden kendi topluluğunuzu ve dağıtım ağınızı oluşturmanız gerekiyor. Bunun için paralı reklamlar ve içeriğinizle trafik yaratsanız da para kazanmak için bunu e-mail listesi ve sosyal takipçilere dönüştürmeyi asla ihmal etmemelisiniz.
8- Bir yayıncı gibi düşünmemek: Google sessizlikten hiç hoşlanmaz. Ayrıca içerik açısından zayıf siteleri de sosyal ağlarda kimse takip etmez. Bu nedenle bir yayıncı gibi düşünerek, tutarlı, yaratıcı ve okuyucuların ilgisini çekecek içeriği istikrarlı bir şekilde üretmeniz gerekir.
9- Yenilikçilerden öğrenmemek: Başarılı olmuş içerik yayıncılarını izleyip yaptıklarından dersler çıkarmak önemli. Bunun için Lego veya RedBull gibi büyük markaları, Hubspot, Buffer, Kissmetrics gibi dijital pazarlama üzerine uzmanlaşmış girişimleri, Buzzfeed ve Viral Nova gibi yayıncıları izlemekte fayda var.
10- Trafiği müşteriye dönüştürmekle uğraşmamak: Evet, bu da işin en can alıcı noktası elbette. İçerik pazarlamacıları bazen trafik ve sosyal paylaşıma takarlar, ama trafikten önemlisi trafiğin ne kadarının paraya dönüştüğüdür. Analizlerinizi ve optimizasyonun çalışmanızı para ödeyen müşteri üzerinde yoğunlaştırmanızda fayda var.