İçeride siyaset, dışarıda Fed beklentileri ile oynaklık sürecektir…

Banu ERİŞ - Finansinvest

Koalisyon hükümetinin kurulamaması ve artan terör saldırıları, yurtiçi tarafta tedirginlik yaratıyor. Buna bağlı olarak son günlerde TL’deki değer kaybı hızlanırken; döviz kurları sert şekilde yükseldi ve TL sepet bazında tarihi en düşük seviyelerini test etti. 

Gelinen zirve seviyelerden satış yapılması ile kurlardaki yükseliş hız kesebilir. Ancak yurtiçi ve yurtdışı riskler önümüzdeki günlerde yeniden yukarı yönlü ataklara neden olabilir. Siyasi gelişmeler ile Fed beklentilerine bağlı olarak gelişen ülkelere yönelik risk algısı TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. Yurtiçi tarafta iki-üç ay içinde yapılması beklenen erken seçim sonrasında, yeni hükümetin oluşturulması aşamasında ikinci bir başarısızlığın yaşanmayacağı yönündeki beklentiler piyasalarda algının olumluya dönmesini sağlayabilir. Ancak henüz bu konuda iyimser olmak için erken olduğunu ve bu dönemde seçim anketlerine bağlı olarak sert dalgalanmalar görülebileceğini düşünüyorum. Öte yandan TL’deki sert değer kaybı sonrasında TCMB’nin faiz silahını kullanmasına yönelik beklentiler olsa da, Merkez’in ilk etapta likidite yoluyla sıkılaşma yapması ve fonlama maliyetini faiz koridorunun izin verdiği ölçüde yükseltmesi daha olası gözüküyor. 

Dışarıda ise Eylül ayına yaklaşırken Fed’in ilk faiz artırımını yapabileceğine dair tedirginlik artmıştı. Son toplantı tutanaklarındaki enflasyon vurgusu, Banka’nın acele etmeyebileceği algısı yaratıyor. Ancak her ne kadar dolar endeksi ve ABD faizleri bir miktar gerilemiş olsa da, gelişen ülke piyasalarına yönelik iştahın arttığını söyleyemeyiz. Önümüzdeki günlerde istihdam ve tüketime dair verilerde toparlanmanın güçlenmesi, enflasyon beklentilerini artıracağı için Fed’in Eylül’de faiz artırımına başlaması olasılığını destekleyebilir. Verilerin daha karışık sinyaller vermesi ve beklentilerin yeniden yılsonuna kayması ise gelişen ülke piyasalarında kısmi rahatlama sağlayabilir.