İç ve dış belirsizliklerle kapımızı çalan 2017 yılı
Her yeni yıla girerken yazdığımız yazılarda “yeni yılın taşıdığı umutları dile getirmek” biz gazete yazarları için tekrarlanan bir dilektir. Bu yıla girerken de ağırlıklı olarak öyle olsun, aynı dileği tekrarlayayım isterdim. Ama 2017’ye girerken içte ve dışta belirsizliğin neden olduğu puslu hava söz konusu. Daha yıla merhaba dediğimiz ilk saatlerde 39 ölümlü bir terör saldırısıyla karşılaştık.
Size Suriye ve Irak’ta bize ve insanlığa acı veren olayların son bulacağı konusunda “kuvvetli umut” taşıdığımı söylemek isterdim. Bir bakıma sınır ötesinden ülkemize giriş yapan “terör olaylarının” azalıp son bulacağına dönük kuvvetli emarelerin gündemde olduğuna inancımı” iletmek isterdim. Bölgemizdeki olaylarda ateşi körükleyen, bölgede maşa kullanan uluslararası güç odaklarının “savaşı körüklemekten yerine daha güçlü şekilde barış talebini ortaya koyacaklarına” inancımı artıran, söylemleri sıralayabilir olabilme inancımı ortaya koyabilmeyi arzulardım...
Oysa, 2017 yılının bu ilk iş gününe girerken, içte ve dışta bizi çevreleyen kapımızı çalan olaylarda ağırlık “belirsizlikten” yana.
Önce dışarıdaki belirsizlik yaratan beklentileri ele alalım:
0-20 Ocak’ta Beyaz Saray'da göreve başlayacak yeni Amerikan Başkanı Trump’ın izleyeceği politikalar uluslararası belirsizlik ilk sırada yer alıyor. Bunda bir yandan seçim öncesi ve sonrası söylemindeki gitgellerin önemli etkisi var. Hemen bütün önemli bakanlıklara getirme kararında olduğu kişilerin Çin karşıtı bir tutum içersinde olmaları, iki dev arasındaki çatışmanın bütün dünyayı etkileyeceği biliniyor. Bu da dünya için 2017’de belirsizliğe yol açıyor. Trump’ın ABD’nin uluslararası anlaşmalarını daraltma kararı ve AB-ABD arasındaki TTIC gönüşmelerine son vermesi belirsizliğin bir başka nedeni. ABD’nin Ortadoğu politikasında nasıl bir değişiklik olacağı da bölgemiz acısından bir başka belirsizlik olarak gündemde duruyor. Buna İran konusurdaki sert söylemlerinin neden olduğu belirsizliği de ekleyebiliriz. Sınırımızın ötesinde Suriye ve Irak’taki çatışmalar da dünya ve bizim için 2017’deki belirsizlik unsuru olmayı sürdürüyor...
Peki yurt içinde belirsizlik yaratan unsurlar neler:
0-Öncelikle sürmekte olan Anayasa değişikliği ve ona bağlı Meclis oylaması ve referandum kararı belirsizliğe neden oluyor. Bundan iktidarın istenen sonucu alamaması durumunda 2017 erken seçimli bir yıl olacak. Bunun sonucunun beklenmesi 2017’de sandığın öyle ya da böyle halkın önüne koyulacak olması belirsizliğe yol açıyor. 2016 yılının yoğun terör olaylarını ve darbe girişimini yaşayan bir ülke olarak, bunu tedirginliğinin belirsizliği de 2017 için bizi ve iş dünyamızı etkiliyor. 2016’nın yıl sonunda yükselişe geçerek Orta Vadeli Programda 2018 yılı öngörüsünün üstüne çıkan doların TL karşısındaki değerinin yeni yılda ne olabileceği de bir başka belirsizlik konumuz. OHAL’in daha ne kadar süreceğini de bu belirsizlik nedenlerine eklememiz gerekir...
İçte ve dışta birçok belirsizliğin gündemde olduğu 2017 yılına girerken, yine de yeni yıl için yorumlarda yer alan, “2016 ile en kötü geride kaldı. 2017 daha iyi bir yıl olacak” değerlendirmelerine ben de gönülden katılmak istiyorum....
Ama daha yılın ilk saatlerinde İstanbul’da bir gece kulübüne saldıran IŞİD’li olduğu iddia edilen saldırganın yılbaşı eğlencesi yapılan mekanda yerli yabanci 39 kişinin ölümüne çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan bir saldırı düzenlediğini öğreniyoruz. Ölenlere rahmet, yaralılara başsağlığı dilemek durumunda kalıyoruz.