I Biden
Başlık yanlış mı?" demeyin: “I Biden” yani “Ben Biden.” Nerden çıktı mı bu başlık? Tabii ki Margot Robbie’nin başrolünde olduğu 2017 yapımı “I Tonya” filminden. Joe Biden ile buz patenci bir sporcu nerden bağlanmış olabilir derseniz, az sabır başlıyoruz. Belli dönemler, beraberinde belli şartları doğurur. Bu devir de teknoloji üzerinden yaşanan savaşlar devri olma yolunda ilerliyor. Bizler, bundan kısa bir süre öncesine kadar ekseriyetle büyük markaların domine ettiği Avrupa ve Japon ağırlıklı bir araba endüstrisi üzerinden yetiştik.
Oysa ki bugün hayallerinizde göremeyeceğiniz arabalar elektrikli ve muazzam donanımlı olarak karşımızda. Hem de fiyatları daha alınabilir durumda. Buna Çin etkisi desek yanlış olmaz. Çin’in son dönemlerde araba ve diğer elektrikli araç aküleri konusundaki büyük atılımı dünyadaki ticari dengeleri de sistemsel gidişatı da değiştirdi. Çin gerek elektrikli araç üretiminde gerekse bu araçların altyapılarını sağlama konusunda rekabette büyük farkla önde. Hatta Amerikan piyasası bile Çin tarafından ele geçirilmiş durumda.
Buna "Harding etkisi" deniyor
Peki Amerikan yönetimi bu gidişata dair ne yapıyor? Birincisi, teknoloji konusunda gerçekten büyük altyapı yatırımlarına bütçe ayırıyor. Bunu başka bir yazımda, Tayvan’ı ele alırken değerlendireceğiz. Diğer önlemi ise elektrikli araç akülerinden, güneş panellerine alüminyumdan, başka birçok madene kadar Çin’den ithal edilen ürünlere küçümsenmeyecek vergiler getirdi. Bunu yaparken maksat net. Madem ki bizim pazarda dans ediyorsunuz o zaman bize daha çok para kazandıracaksınız. Böyle baktığımızda mantıklı geliyor ama aslında değil. Neden mi? Anlatayım.
Elektrikli araçlarda kullanılan madenler normal araçlardan daha fazla Çin bu madenlere Amerika’ya göre daha fazla sahip. Çin bu yapılanmayı oturtalı çok oldu. İşçi maliyetleri ve oturmuş düzen en büyük avantajı. Amerika ise hem ham madde kaynağı hem de bu sektörlere yatırımının netice verme süresi noktasında, geride kalma ihtimali büyük. Amerikan sanayii eskisi kadar rekabetçi ve atılımcı değil. Üzerine ağırlık çökmüş durumu var.
Yani yaptığınız yatırımlar netice verip, iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılayıp Amerikan sanayi ayağa kalkana kadar, bu vergilerin yarattığı maliyetler Amerika’da pahalılaşmaya yol açacak. Bu vergiler direk Amerikan halkının sırtına binecek. Alternatif oluşturulamadığı için halkın bu ürünlere ulaşımı daha da maliyetli hale gelecek.
Buna “Harding etkisi” diyorlar. Nedir bu etki, nerden geliyor hatırlatayım. 1990’ların başlarında ABD’de iki büyük buz pateni sporcusu var. Biri Nancy Kerrigan, diğeri Tonya Harding. Harding çok iyi, başarılı ve ünlü ama yeni gelen Kerrigan’la baş edemez halde. Kerrigan, gerçekten parlayan yıldız. Büyük müsabaka öncesi, ne hikmetse, Nancy Kerrigan’a saldırı oluyor ve ayağından büyük bir yara alıyor. Kısa bir süre sonra şansı da yaver gidince, Kerrigan iyileşiyor ve ilk büyük turnuvada ikinci oluyor. Ama ne ikincilik. Herkesin sempatisi onun üzerinde.
Herkes artık mağdur olan Nancy Kerrigan hayranı. Çünkü kısa bir süre sonra bu saldırıyı yapanın Tonya Harding’in eski kocasının koruması olduğu anlaşılıyor. Davalar üst üste geliyor. “O büyük patenci Harding, yenemeyeceğini bildiği için rakibini ortadan kaldırmak istedi” algısı artık tüm dünyaya hakim oluyor. Sonraki dönemde saldırıya uğrayan Kerrigan, herkesin sempatisini kazanmış büyük bir fenomen haline dönüşüyor ve gelsin paralar şöhret ve sevgi. Harding ise hâlâ toplumun düşmanı durumunda, o büyük başarıları hiç kazanmamışçasına halkın ve dünyanın gözünde rekabet edemeyeceği için rakibinin ayağını kırdıran kişi. Tonya filmi ve Margo Robie sağ olsun biraz nefes aldı ama olmadı, bu kanaat artık oturdu.
Bak Tonya'ya, ders al
ABD bu vergilerle Harding sendromunu tetikliyor. Rakibiyle mücadele etmektense önünü kesme yoluna gidiyor. Bu arada zaten İsrail ve Irak meselesi başta olmak üzere dünyadaki moral liderliğini kaybetti, iki kuruş kazanacağım diye Çin’e büyük bir misyon yüklenmesi için vesile oluyor. ABD’nin bu vergileri öyle ya da böyle ekonomik olarak halkın sırtına binecek. Kısa zamanda Çin ile elektrikli araçlar konusunda rekabet edebilecek düzenin kurulması zor. Asıl soru, Amerika elleri ile Çin’i sempati duyulan potansiyel bir dünya liderine mi dönüştürüyor? Ne diyelim. Bak Tonya’ya, ders al.