Huzur hakkı mı kâr payı mı?
Huzur hakkı: şirket ortakları, şirket müdürleri ve yönetim kurulu üyelerinin kanunen belli sorumluluk ve yükümlülükleri vardır. Bu kişilerin aldıkları görevleri nedeniyle sorumluluk ve yükümlülükleri karşılığı belirlenen ücrete huzur hakkı denir.
TTK ya göre; yönetim kurulu üyelerine, ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı sürece, tutarı genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla, toplantılara katılmaları karşılığında kendilerine yapılacak huzur hakkı ödemelerinin, mali mevzuata uyum açısından emsallerine uygun olması gerekiyor.
Kâr payı: tasarruf sahiplerinin sermayelerinin ticaret ve sanayide değerlendirilmesi sonucu elde edilen kazancın kendilerine dağıtılmasına kâr payı denir.
Başka bir ifadeyle kâr payı, bir şirketin hisse senedi fiyatı doğrultusunda ne kadar ödeme yapıldığını yıllık olarak gösteren bir menkul sermaye iradıdır.
Ücret: işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.
Menkul sermaye iradı: Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
Huzur hakkı ve kâr payının karşılaştırılması
Her ikisi de genel kurul kararıyla gerçekleşebilir. Avantaj veya dezavantajları karşılaştırıldığında aşağıdaki özellikler ortaya çıkmaktadır. 1) Huzur hakkı, limited şirketlerde müdürlere, anonim şirketlerde ise yönetim kurulu üyelerine verilir. Kâr payı ise, tüm ortaklara veya hissedarlara verilir. 2) Huzur hakkı şirketlerde gider yazılır.
Kâr payı ise gider yazılmaz. 3) Huzur hakkı ücret niteliğinde olduğu için gelir vergisi stopajına tabidir. Kâr payı ise, menkul sermaye iradı olduğundan yıllık gelir vergisi beyanına tabidir. 4) Huzur hakkı için şirketin kar elde edip etmediğine bakılmaz. Kâr payında ise, şirketin kâr etmiş olması gerekir. 5) Huzur hakkı ücret sayıldığından, geçerli asgari ücret kadarı vergi dışı olup fazlası gelir vergisine tabidir.
Kâr payında ise, %10 sabit stopaj ödenerek kalan net tutar hissedara ödenir. 6) Huzur hakkı ücret sayıldığından, tek işverenden alınan ve yıllık tutarı (2023 yılı) 1.900.000 TL’yi aşmıyorsa ayrıca yıllık beyanname verilmez. Kâr payında ise, yıllık tutar (2023 yıl) 150.000 TL’yi aşmıyorsa ayrıca yıllık beyanname verilmez.
Değerlendirme ve sonuç
Huzur hakkı mı, kâr payı mı sorusu birçok yöneticinin sorduğu soruların başında gelmektedir. Vergi mevzuatının mükelleflere tanımış olduğu bazı kanuni hakların kullanılması sonucu vergi planlaması yapmak veya vergi yükünü azaltmak gibi çalışmalar mükelleflerin lehine bazı olumlu sonuçlar doğurabilmektedir.
Huzur hakkı ve kâr payı uygulamasında doğru karar verebilmek için bu iki konunun vergi maliyetini karşılaştırmak gerekir. Yazımız içeriğinde yaptığımız karşılaştırmada da anlaşıldığı üzere; müdürlere ve yönetim kurulu üyelerine ödenecek huzur hakkı bir ücret olup mevcut mevzuat gereği asgari ücreti aşan kısmı vergilendirilir ve brüt tutarın tamamı aynı zamanda gider yazılarak kurum kazancından indirilmek suretiyle daha az kurumlar vergisi ödenir.
Yöneticilere ödenecek kâr payında ise, ödeme esnasında %10 stopaj ödenir, kalan tutar hak sahibine ödenir. Ayrıca, kâr payı elde eden hak sahibi brüt tutarın %50’sini yıllık beyannameyle menkul sermaye iradı olarak beyan ederek hesaplanan gelir vergisini kendisi öder.
Bu şekilde yapılan kâr payı ödemesi aynı zamanda şirket açısından gider olarak dikkate alınmaz. Sonuç itibariyle; mevcut vergi mevzuatımıza göre yapılan teknik hesaplara göre, müdürlere veya yönetim kurulu üyelerine kâr payı ödemesi yerine huzur hakkı ödemesinin şirketler açısından daha avantajlı olduğu görülüyor.