Hüseyin Gelis'le altı yıl sonra....
Hüseyin Gelis, Türkiye’de Siemens Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO görevine atanınca Osman S. Arolat’la kendisini ziyaret ederek, yedi ülkede görev yapmış deneyimli bir yöneticiyle, çok odaklı üretim yapan ve çok kültürlü yönetimi benimseyen bir köklü kuruluşu anlamaya çalıştık.
Siemens hafızası olan bir kurum. Söyleşide öğrendik ki Siemens'in 167 yıllık arşivi var. Önceki dönemlerde bütün iş görüşmelerinin tutanakları yazılı metinler halinde saklanmış, şimdi dijital arşivle erişebilirlik artırılmış. Gelis, altı yıl önce yaptığımız görüşmenin metinlerini çıkardı, ne konuştuğumuzu, nelerin yapıldığını ve nelerin yapılmadığını anlattı. Belgeye dayalı hafıza yaratmanın güzel bir örneğine tanıklık ettik.
Altı yılda Siemens Grubu şirketlerinde 6 bin kişilik istihdam 7 bin kişiye yükselmiş...
Altı yıl öncesi Ar-Ge'de 200 kişi çalışırken, bugün 350 kişi çalışıyor.
Grubun cirosu 2 milyar 500 bin lira düzeyinden, 6 milyar 800 milyon lira düzeyine yükselmiş durumda.
Siemens Türkiye'de ürettiklerini 60’ın üstünde ülkeye satıyor.
Bu arada Siemens'in nükleer enerji ve güneş enerjisi alanlarından çekildiğini, rüzgar enerjisine yoğunlaştıklarını öğrendik.
Siemens belli alanlara odaklanmış; akıllı yapılar ve ulaşım onlardan sadece biri... Özellikle hızlı kentleşme eğilimini yakalayan bu küresel şirket, altyapılara, kentlerde enerji verimliliğine ve kent akışlarını hızlandırarak kent ekonomilerinin verimliliklerini artırmayı hedefliyor... İlgi menziline, yaşlı nüfus ihtiyaçlarını karşılama, kadın nüfusun iş yaşamına katılımıyla ortaya çıkan sorunlara çözümler üretme, gençlerin değişen ihtiyaçlarını yakından izleyerek karışlama, kuluçka sermayesiyle yaratıcı insanların önünü açma vb. alanlara yöneliyor. İnovasyon bütün dünya şirketleri gibi Siemens’in de ana konusu...
Söyleşimizin merkez düşüncesi, küresel bir şirket yöneticisinin geleceğe nasıl baktığını öğrenmekti. Genel eğilimler, gündemlerinde ön sıralardaydı. İnovasyona yatırım yapmadan geleceği yakalamanın mümkün olamayacağı düşünülüyordu. Üniversitelerle işbirliğine önem veriliyor, seçkin üniversitelerle ilişkiler sıklaştırılıyor ve sağlam bir zemin üzerine ilerleme için çaba harcanıyor. Genel müdür sıklıkla, “Yeniliklerle yüzleşmek, yenilikten korkmamak gerekir” diyor.
Çağdaş bir üretim şirketinin, “En ileri ülke standartlarını dikkate alan, verimliliklerde dünyanın önde gelen kuruluşlarıyla rekabet eden anlayışı içselleştirmesi” gerekiyor.
Gelis’in özenle dikkat çektiği konulardan biri de, “girişimci enerjisinin değerlendirilmesi”ydi. Gerişimci insanların “ben yaparım özgüveni” toplumların en önemli zenginliğiydi. “Made in Turkey” hızla güven kazanıyordu, insanımızın girişimci enerjisi gibi markanın da korunması ve geliştirilmesi gerekiyordu.
Küçük ve orta ölçek işyerlerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi, erişebilirliklerinin artırılması, yurt içi ve yurt dışında benzer işletmelerle eşleştirmenin özendirilmesi; yurt dışında başarılı bilim insanlarının tersine beyin göçünün iyi yönetilmesi, kendilerinin de öncülük ettiği ortak satın alma örgütlenmelerinin güçlendirilmesi, sosyal medya yaratıcılığının kullanılması, şeffalıktaki gelişmelerin güçlendirilmesi, açık bilgi sistemlerinin etkin kullanılması, geri bildirimlerin analiz edilerek gelecek inşası için kullanılması gibi konuları gündemde diri tutmalıydı.