Hurda ithalatında ezberimizi bozan bir rapor
Önümüze gelen sonuçlar, ortaya konan rakamlar, bazen fazlaca düşünmeden tepki göstermemize neden olur. Bunlardan birisi 2012 yılında 22 milyon ton hurda ithalatına yaptığımız 9 milyar 419 milyon dolarlık ödemedir. Bu tabloyu irdelemediğimiz zaman “tepki göstermemiz” doğaldır ve yıllardır hurda ithalatı üzerine olumsuz söylemler dile getirilmekte, yazılıp çizilmektedir.
Bu konuyu ele alan Çelik İhracatçıları Birliği, uluslararası yönetim danışmanlık şirketi A.T. Kearney’e hazırlattığı “Global Hurda Pazarı Değerlendirme sonuçları” doğru bildiğimiz, ezberimizde yer alan tabloyu irdelememiz gerektiğini ortaya koyuyor. Rapordaki veriler, 2012 yılında toplam 34.2 milyon tonluk çelik üretimi için 32.2 milyon ton hurda kullanıldığı, bunun 9.6 milyon tonunun yurt içinden tedarik edilirken, 22.4 milyon tonunun ithal edildiğini ve bunun ithalatı için 9.4 milyar dolar ödediğimizi gösteriyor.
Bu hurda ithalatı ile yapılan üretim Türkiye’nin bir yandan çelik ihracatçısı olarak dünyada olarak 7. sırada yer almasına yol açıyor. Bir yandan da otomotiv, gemi, demiryolu, beyaz eşya ve makine imalat sektörlerinde hammadde tedarikine fırsat veriyor.
Raporda hurda yerine yarı mamul ithal edilmesi durumunda dış ticaret açığının 5.3 milyar dolar artacağı öne sürülüyor. Sadece yerli hurda ile üretim yapılmasının, ithalat yapılamamasının, 34.3 milyon tonluk üretimin 9.4 milyon tona gerilemesine bunun da 7.6 milyar dolarlık ihracat kaybına yol açacağı iddiası da raporda yer alıyor. Ayrıca 35 bin kişilik istihdamında 14 bine gerileyeceğinin altı çiziliyor.
Uzmanlar hurda ithalatının gerekli olduğunu ve ekonomimize ve ihracatımıza net katkı sağladığını bu nedenle sürdürülmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Hurdayı ithal edip, nihai ürün olarak ihraç etmenin eleştirilmemesi, başarı olarak görülmesi gerektiğini söylüyorlar. Bunun yanı sıra yurt içinde hurda üretimini artırıcı çalışmalarla 10 milyon tonluk yerli hurda üretiminin yüzde 25-30 artırılabileceğini, bu çalışmanın hurda ithalatını azaltabileceğinin altını çiziyorlar. Türkiye’de hurda üretimi olmazsa ithal hurda fiyatının yüzde 20 artacağını da belirtiyorlar.
Avrupa Çelik Eylem Planı’nda AB’nin, “Yurtdışından gelen çelikle endüstrimiz gelişemez. Yerli üretimi sürekli kılmalıyız” vurgusunu yaptığını aktaran uzmanlar, hem istihdam, hem de ekonomik fayda açısından bizim de dünyada ilk on içerisinde yer aldığımız sektörde yerimizi korumak gayretinde olmamızı öneriyorlar.
Raporda hurda ithalatının 3.2 milyar dolarlık kısmının, demir çelik ihracatımıza 6.5 milyar dolarlık katkı sağladığı,500 milyon dolarlık kısmının otomotiv ihracatında 700 milyon dolarlık katkıya yol açtığı, 200 milyon dolarlık kısmının beyaz eşya ihracatına 300 milyon dolarlık katkı yaptığı, 800 milyon dolarlık kısmının, makine, elektrik ekipmanları, ve diğer ulaşım sektörlerinde 1.2 milyar dolar katkı sağladığı bilgisine yer veriliyor.
Tüm rakamlar toplandığında 4.7 milyar dolarlık ithalattan 8.6 milyar dolarlık ihracat sağlandığı açıklanıyor.
Bu tablo, hurda ithalatı konusuna eleştirel yaklaşma yerine sağlanan faydayı artırıcı, yurt içi hurda üretimini artırıcı çalışmalar yapılmasının gerekli olduğu sonucunu ortaya koyuyor.