Hükümete dikkat çekecek öneriler!...
Bu yazıyı dün kaleme aldık, dolayısıyla henüz Hükümet kurulmamıştı. Muhtemelen bugün hükümet kurulmuş olur. Dolayısıyla bugün benim şahsım için de özel bir gün, ülke için de önemli ve özel günlerden biri. Yazımızın başlığı klasik bir takım önerileri çağrıştırmasın. Bu yazımız ile göz önünde olan ve fakat gözden kaçan birkaç önemli öneriye dikkat çekmek istiyoruz. Önerilerimizi de akademisyen sıfatımızla değil, geçmişteki uzun yıllara dayalı bürokratik tecrübemizle ortaya koymak istiyoruz. Amacımız dışarıdan gazel okumak değil, tam aksine ülkenin gün yüzüne çıkmayan ve fakat önemli olan bazı gerçeklerini ortaya koymak.
Bürokrat kimliğimizi bu köşenin okurları bilirler. Bu kimliğimize neden sığınıyoruz?
Çünkü devlette geçmiş tam 30 yıllık tecrübe var.
Çünkü bürokratik kurumlar arasında Maliye, Hazine, Dış Ticaret, Turizm ve Gümrükler gibi Bakanlık ve
Müsteşarlıklar var. Önemli yönetim kurulu üyelikleri var.
Üstelik Hesap Uzmanlığı gibi bir saygın denetim biriminde başlayarak Daire Başkanlığı'ndan Müsteşarlık'lara kadarki tüm unvanlarda görev yapmışlık var.
Dolayısıyla devletin işleyişi, bakanların tavırları, bürokrasinin refleksleri hakkında bir kanaat veya tecrübe oluşuyor. Ayrıca Ankara’da olmak da bu tecrübeyi netleştiriliyor.
Artık yeni bir hükümet 4 yıllığına iş başında. Devlet ve bürokrasi katında uzun bir süreden beri yaşanan sıkıntıların bitmesi gündemde. Adeta nadasa bırakılmış bir ülke ve kar topu gibi büyüyen sorunların olduğu gündem konuları var.
Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Hükümeti'nin başarısı, bir bakıma ülkenin de huzuru ve keyfi anlamına geliyor. Onun için hükümetin çok önemli sorunlara çözüm getirmesi bekleniyor.
Biz de bu noktada birkaç göz ardı edilen önemli konuya parmak basmak istiyoruz.
1) Kutlamalar kısa kesilsin. Eğer Başbakan bizzat konuya vaziyet etmezse yeni Meclis’in ve dolayısıyla yeni hükümetin kutlamaları aylar sürer. Kutlama faslı şöyle böyle 3 ay alır.
Kutlamaların uzaması ne anlama geliyor? Hemşeriler, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri, yerel siyasetçiler, ilgili kuruluşlar bakan kutlamalarını sürdürdükçe işler aksar. Bu arada bir kısım yancılar ve yağcılar türer. Dolayısıyla aylarca bu terane devam eder gider ve bakanlar da farklı bir moda girmeye başlar. Onun için belki de bir Başbakanlık Genelgesiyle tebrik faslının 1-2 hafta içerisinde bitirilmesi ve kolların sıvanarak işlere girilmesi sağlanabilir. Davutoğlu’nun kullanacağı böyle bir yetkinin çok iyi karşılanacağı ve prim yaptıracağı unutulmasın.
2) Kutlamalarda hediye faslı yasaklansın. Malum yeni bakanların atanmasıyla hediye faslı başlar. Çiçekçiler, çikolatacılar, gümüşçüler, hediyelik eşya satanlar için gün doğar. Bunlar birkaç aylığına olsa da çok ciddi iş yaparlar. Bakanlık makam odası, özel kalem, toplantı odaları ve hatta makam katı çiçeklerle dolar. Sehpalarda ve dolaplarda da çikolatadan, gümüş kaseden, hediyelik eşyadan yer kalmaz. Bu arada daha özel hediyelik eşyalar da doğrudan konuta gider.
Hediyelik eşya deyip geçmeyelim. İşin abartılması halinde bunun yaratacağı algıyı unutmayalım. Bu görüntüleri artık geride bırakalım. Çağdaş batının norm ve tavırları içerisinde olalım.
Başbakan Davutoğlu bu konuyu da bir genelge ile yasaklayabilir.
3) Bakanların da takvime dayalı yol haritası olsun. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, seçim sırasındaki vaatlerini ve öngördükleri reformları bir takvime bağlıyor. 3 ayda, 1 yılda, uzun vadede yapılacak işleri sıralıyor.
Bunlar doğru yöntemler. Geçmiş hükümetlerin de yaptığı uygulamalar. Ancak hükümet düzeyinde veya makro çerçevede ele alınan konuların asıl ilgili bakanlığında pişirilip döşürüleceği ortada. Yani işin mutfağı, ilgili bakanlık. Eğer ilgili bakanlık ilgilenmezse ve ilgili bakan da bilgilenmezse bu işler tavsar. Onun için hükümetin yol haritası kadar bakanların da bağlayıcı yol haritasına ihtiyacı var.
Yani bakanlar için de hükümet programı ve yol haritası doğrultusunda iz düşümü alt programlar yapmak gerekir. Özellikle bakanların performansını ölçme adına onlar için de süreye bağlı yol haritası oluşturmak şarttır. Böyle bir tavır, elbette genelge konusu olamaz. Ancak; çok ciddi bir “bakan karnesi” konusu olabilir. Bunun da piyasa diliyle olumlu fiyatlandırılacağını söyleyebiliriz.
Sözün özü şu: Hükümet etmede de biraz farklı şeylere ihtiyaç var. Belki de yönetmek adına ezber bozmak gerekir.